E-DERGİ 990
ya batarsam – Josef Kılçıksız
ya batarsam izimi sürüyor bozgun denizi, sürek avınca ömrümce tuza dolanmış dalgasının gürültülü öfkesini… hangi denize inandıysam dibinde yarayı saklayan kum… meltemine yüzümü sürüyorum, sakinleşiyor birden… oya oya bir kaya çıkarıyor içimden kedileri tekmelenen çocukluğumu… kıyısız bir benlikteyim hangi maviye kaçsam yelkenlimde rüzgar yırtıkları bin martı kanadı dağılıyor alnımda… dalgaları çelikten bir kapı koyuyor denizin […]
DÜNYANIN BİLİNMEZ MÜLTECİLERİ – Kamber Değirmenci
Herkes her yerden, Sürgün her yere. Bir mülteciler dünyası, Artık yutar kentler mültecileri. Sokak sokak, Karışmış hüzünleri. Bakarsak,acıları çarpar yüzümüze. Avuç açan çocuklar, Bir parça umut diler, Varsa, bir lokma ekmek.. Yaşanmış yangınların, Orta yerine, Bir çaresiz bakış, Kahrolası kopuş,yaşam öykülerine, İstenmeden eklenir. Düne, bu güne. Çalınmış gelecekleri, Bir de kurumuş gözyaşları, Öfkeyi bile unutmuş. […]
İSTİLA ÜLKESİNDE BİR YAZ – İlayda Zengin
Kahve telvesinde umutlar Adımız ağızlarda Söylentiler kulaklarda Yığılır erimiş kardan adamlar gibi ölürler günün sağanak sıcağında İstila ülkesinde bir yaz Kokular korkular izinsizlikler yasak tabelaları Sokağın tozunu yutmadan Nasıl geçiyor karanfil bakışlı çocukların akşamları Vandal eller atıl ayaklar pis ağızlar kuma gömüp kafalarını ayaklarından çakmalı çivi çakar gibi İşkenceyse İşkence Çekmecelerde saklamayı öğrendik yorulmuş saflığımızı […]
Savaş – Ersan Arif
Barış bitti dedi Büyükler Ve savaş başladı Silahlar çekildi Mühimmat patladı İnsanlar öldü Şehit dediler ölenlere Analar babalar bacılar Ağladı Büyükler Gözyaşlarını sildi Tabut başında Şokaklara verdiler adlarını İsimsiz sokak kalmadı Ölenlerin ardı arkası kesilmedi Büyükler Savaşa devam dedi Ama İsim verecek sokak kalmadı Yıldızlara vereceğiz Adlarını Savaşlar olmasaydı Barış sokak Çiçek sokak Olarak kalsaydı […]
ALFABE – DİDEM SAYAT
Güneşin karşı tepelerin üzerinden yavaş yavaş yükseldiği vakit gözlerini açtı. İlk duyduğu kara horozun acı yakarışıydı. Edepsiz hayvanı sanki birileri boğazlıyordu. Bu köyün hayvanları da bir tuhaf, diye düşündü. Yatakta doğruldu. Kolları, bacakları, başı, boynu neredeyse tüm vücudu sızım sızım sızlıyordu. Onlara söz geçiremeyeli beri daha da huysuz bir adam olmuştu. Sürekli kavga halindeydi uzuvlarıyla. […]
Şikeste şîrin-güvâr!” – Turgut Say
Aslan yakalayınca avını, Zafer, gurur, et ve kanın tadı, Sarhoş eder bu zevk genç Aslanı! Ne geçer o anda yenik düşmüş avın aklından? “Yine beceremedim ve avlandım!” Yaşarken biri tarafından parçalanmak, Kan ve etin acı içinde kemikten kopması Bitmesini ister her an bu sonsuz acının! Bir de karışınca ona kaybetmenin acısı, Daha da çekilmez olur […]
KAVGAM – Gürsel Özkır
Kavgasız kalırsam kendimle, kendimden öte gidemem kendime… Kavgalı kalırsam kendimle, kendimden beri gidemem kendime… Kavgam Ali Ayşe ile değil, sadece kendimle; Kendimle olan kavgamda, Ali Ayşe’nin alındıkları da olmuyor değil, eyvallah. Sonsuz belirsizlik ve dipsiz karanlığın boşluğu avucunda kendimle kavgalıyım. Gittikçe sivrileşen cehalet dişimle, imkan tanımayan asi imkanlarımla, ölüme yaklaştıkça ölümü unutan zayıf hafızamla, işine […]
Boş defter- fatma şahin
Kalktı. Kalkmasa da olurdu. Orada oturuyor olması kimsenin umrunda değildi. Ertesi gün sabaha kadar kimsenin ona ihtiyacı yoktu. Ona derken; onun apartmandaki çöpleri çıkarıp atmasına ya da apartmanı silip temizlemesine ihtiyaç yoktu. Yürümeye başladı. Yürümese de olurdu. Zaten gidecek bir yeri yoktu. Ama o yürümeye devam etti. Dar kaldırımlı ara sokakta, kaldırım bitene dek yürüdü. […]
cümleler ve -casınalar -sırrı yoluk
cümlelerde kayboluyorsun, ne güzel. bastığın yerleri tanı olur mu? bir bir geçilen çimenliklerden ağzı açık menekşelerden ne dem tadında giriyor içimize. cümlelerde kayboluyorsun, hadi koş tren düdükleri, sirenler… belli belirsiz taze bir rüzgar sevgilim. gözlerin! ansel yolundaki duanın karşılığı-casına ah bu -casınaların tutukluluğu cümleler ve -casınalar cümleler ve -casınalar
Komşu kızı -Emine Bilbey
Ayla ve Emine Biri karşı pencereden umuda bakar Her sabah.. Diğeri kaldırım serçesidir.. Dudağında bir şarkı.. ve bir sakız, Bir elinde fener.. Sanki gündüzünü arar. Yazgımın bir köşesi Ayla, Bir kenarı Emine’dır Tepeden tırnağa acıdır tenim Yüreğimi kanatan Arada bir tuz bastığım.. Ahh küllenmiş acılar.. acılar.. Bilmem neden yüreğim sancılar? Baharlar gelip geçiyor Kimileri ikinci […]
GELENEĞİN VE GELECEĞİN PEŞİNDEKİ ARİF NİHAT! -oğuzhan karaduman
Bir milletin büyüklüğü o milletin şairlerinin rengine bağlıdır. Bu renk yelpazesinin büyüsü ile nesiller hayat bulmuştur. Büyük medeniyetler övünçlerini her daim sanatkârlarına dayandırmışlardır. Bugün İngiliz edebiyatı denilince akla şüphesiz William Shakespeare (1564 – 1616) gelmektedir. Amerikan edebiyatı denilince akla Edgar Allan Poe (19 Ocak 1809 – 7 Ekim 1849) gelmektedir. Fransız edebiyatı denilince akla Charles […]
ŞEHİR VE ÜTOPYA -TAMER UYSAL
1- “Büyük şehir insɑnını büyüleyen ɑşktır, ɑmɑ ilk bɑkıştɑ değil, son bɑkıştɑ ɑşk.” Walter Benjamin 1940’ta nazilerin eline düşmemek için intihar etmesi Walter Benjamin’in yaşamını dramatik hale getirmiştir ancak yapıtları yaşadığı sanayi devrimi sırasında düşünceleri de oldukça ilginçtir. O dönem aydınları arasındaki hiçbir şey umut edildiği gibi olmamış yaygın olan olan melankolik yaklaşım yapıtlara da […]
Körebeci Gölge -ÜMİT KÖKSAL
Bir şey bir şeye dönüşürken Elim titriyor sıkılmışlığın etrafında Koşmak yetişmek istiyorum At ile uzaklaşanlara. Geride kalanları gönderiyorlar Her gün farklı bekleme odalarına Odalar ise nasıl mı? Sessiz, karanlık , kimsesiz. Şişeye sıkıştırılıp yaşama dönüştürülmüş. Camından izletiyorlar dublörlü gölgeleri Gölgeler körebe oynuyorum diyor gerçekle. Gerçeği nereden biliyor körebe? Acaba körebedeki olay mı gerçek? Gerçek miydi […]
Son Yorumlar