E-DERGİ 990
Kısa Düşünenlerin Karanlığı – Cemal Öztürk
1. Uyan şair, kalk, içindeki tanrıyı uyandır… Nice ki gönlün, güzellere dernek olsun Bir masal kahramanı gibi nice bekleyenleri tanı Zamanı gelince hiç beklenmeyenlerle tanıştır Sen anlayıp yenilendikçe rütbe al Eski bildiklerin de bir üst makama terfi etsin 2. Üstelik bir de Zerdüşt gibi Sığmazlığı seviyorsan eğer Yeryüzüne bir sığıntı gibi Sığınamazsın 3. İşlem görmemiş […]
Halikarnas Balıkçısı’nın “Aganta Burina Burinata” – cem iraz
Halikarnas Balıkçısı’nın “Aganta Burina Burinata” adlı romanı edebiyatımızın unutulmaz eserleri arasında yerini alır. Günümüzde okullarda okutulan 100 Temel Eserden birisidir. Romanda deniz sevgisi, denize duyulan ilgi, denizcilerin yaşadıkları zorluklar, karada yaşayan insanların yaşantıları, geçim sıkıntıları yazar tarafından anlatılmıştır. Romandaki karakterler ikiye ayrılmış durumdadır. Bu iki grup denizciler ve karacılardır. Romandaki kişilere göre toprak insanı topraktan, […]
BİR FOTOĞRAF ÇEKİYORUM-Hikmet Güzelkokar
Bir fotoğraf çekiyorum; Karanlığın ortasında odaklar Yer yer kümelenmiş acılar bekler Sevgi, duvarlarda gizli Umuda bir gülüş, bin arşın eder Unutulmuş çocukları bekleyen Uçurumlar diyarında hasret ve keder. Bir fotoğraf çekiyorum; Telaş yüklü dalgalar İçinden alıp alıp Bir kenara fırlatırken naylon şişelerini Ve sigara izmaritlerini ve medüz ölülerini Duyarsın çığırtkanların sefer saatlerini Rıhtıma yaklaşmadayken vapur […]
Acımadan Yazarım – Gürsel Özkır
Acımadan ve korkmadan düşündüklerimi söylemekten ve yazmaktan ne korkar, ne de acırım. Öyle ya dobra olmak gerekir; gerçekle yüzleşip, kaybı her ne ise kendisini yaşamaktan korkup, kendine acıyacak kadar aciz ve bencil olmamak gerekir. Nefret edilme pahasına bile gerekiyorsa söyler ve yazarım. Zira insan düşündüklerini söylemiyorsa, bunun neticesinde de açık bırakacağı bir kapı olması düşüncesi […]
Haberin Var mı? – Sevim Demiröz
yağmur yağıyor. toprağın karnı tok, ağaçlar sudan tiksinmiş. adam elindeki çuvalı çekiştirerek çöp kutusunun yanına yaklaşıyor. yağmura inat, aldırmadan çöpü karıştırırken, delik-deşik ayakkabısının içinden, altından, üstünden sular geçiyor. tanrı’ya darılıyorum. gri asfaltta arabalar kırmızı ışığın gazabıyla sıralanmış beklerken kağıt mendil satan bir çocuk çıkıyor ortaya. elinde mendilden çok kesik izleri, çiçek gibi açmış nasır benekleri. […]
ŞİİRİN BİR GARİP ÖMER HARMANKAL’ I – Sabri Yıldız
Doğallığın garipsendiği sanat dünyasında, dışlana dışlana adını duyuran isimler olur dönem dönem. Edebiyat camiasında, diğer popüler kültür sanat dallarına göre bu şekilde tutunmak, tutunabilmek daha zor olur hep. Edebiyat camiasının, ‘’ son dönem dışlanmış çocukları ‘’ , yeraltı edebiyatına yakın metinler veren gençler oldu. Ama bu camianın verdiği meyveler yok denecek kadar az. Nedeni belki […]
Gece ve hüzün – Davran ÖZER
ne güçler ayrılığı ne de tanrının yüceliği her şey gücüme gidiyor, o kadar İsteseydin seninle bir bulutta oturabilirdik kumaşımız uymadı sabahlar çok çabuk oluyor çabucak benziyor herkes birbirine İsteseydin karanlıkta mum yakabilirdik mutsuzluğumuz elvermedi.
Mart – Sevgi Şahin
Uyuşan ellerimi, Koyacak yer bulamazken, Yazmam istenmişti kaderimi Martta. ve soğuktu… ve bazen çok sıcak.. Mart hep böyle, ikilemde bırakırdı ya bizi Gözlerimiz kapanırken Bir anda açılacak.. yüreğimdeki yara bu boşluk, derinleşirdi hep martta ve dipsiz bir kuyuya düşerdim her adımda kimseye anlatılmaz acıları oturur da marta anlatırdım sonra ne kışı,ne yazı istemezken gömülmek isterdim […]
Yağmurdan Önce Sağanak Hüzünler -TURGAY CAN
Şairin hüzün dediğini ben yağmur diye sürüyorum yüzüme. Burada bir telaş var burada, kırık masalara izler kazınmış bazıları şiire benzer bazıları dikdörtgen. çay mesela cep yakmıyor burada ama çay içiyoruz ya plastik bardaklarda vay bizim halimize sevgilim ama olsun hararetimiz aşka dair. Birbirimize yüzyıllar ısmarlıyoruz benimkisi senin elman gibi, kırmızı ve kanlı. bak, yağmur demişti […]
BOMBA – kasım mor
Güneş henüz doğmuş, sokaklar ufak ufak nefes almaya, canlanmaya, yaşam belirtileri göstermeye başlamıştı. Çalar saat’in çığlık çığlığa bağırması ile uyuşuk ve kör bir el tarafından susturulması bir oldu. Fikret, yorgan döşek bileşkesinin terekküp ettiği sıcağa kanıp, üşengeç bir tavırla yorganı biraz daha başına çekti. Bir iki kıpırdanıp keyfini çıkarabileceği en uygun pozisyonu alma gayretinde iken, […]
HALİL VE ALACALI – Mithat Önal
Tahta kapı büyük bir gürültüyle kapandı. Kenarları yırtılmış kara lastik ayakkabılarını sürükleyerek ilerledi taş avluya. Üç sene önce İbişlerin Kazım’la bir haftada güç bela kurdukları çardağın altından geçerken başını yukarı kaldırdı Halil. Alacalıyla göz göze geldi. Gülümsedi. Kanatlarını çırparak havalandı. Sahibini üç takla ile selamladı. Sonra da İbişlerin evine bakan ceviz ağacının sarkan dalına kondu. […]
Kurtuluşun Yasası Yok,Ümidi Var – Ceren Uyanık
Sandala yaslanmak ve kaçıncıya yinelenen şiiri hatırlamak en yaş yerinde Balıklar beni mutlu eder yıldızlar ki babamdır. Stratejik noktalarımdan asılmışım tavana koyun gibi bakalacağım dünyaya Korkuyorum bu kepaze öyküden. Birileri sayfa aralarında kurutacak yüreğimi, idam mangası düşecek gençliğimin peşine Oysa saraylara da karşı çıkacaktım gecekondulara da On liraya çorbaya,uyumsuz sevişmeye,kafeslenmiş ispinoza,öldüren siyasete,kan sıcağı memlekete Yetmeyecek! […]
Gece Ekspresi – Tayfun TATAR
Nasıl anlatılır bilmem Nasıl konulur doğru sıraya sözcükler Ama demek istediğim Keşke Keşke biraz gitmesen Bakma öyle kolay şey değil Her gidişin içimde süresiz bir infial Her gidişin düşünceler Zihnim nasır tutana kadar Oysa bak bu gece gökyüzü mora çalıyor Gitmesen ve bölüşsek biz bir dolunayı Denize kavuşabiliriz ovalarımızdan geçip Hayır, bu bir bahane değil […]
Son Yorumlar