E-DERGİ 990
Ne Çabuk Gittin – Aziz Nayır
Anıların gün ipine serildiği bir yazdı büyüdük biraz daha içimize serpilen tuz yanığıyla . çatlamış dudaklarımızla bildik yankısız gece çığlıklarını fısıltıyla günü bekleyen sadece biz değildik . “hiç değişmemişsin” dedin eğilerek bakışlarıma oysa herşeyin çılgınca değiştiği evreni en iyi sen tanımlardın saatlerce anlattığın kuantum ve büyük patlama masalı . bardakta hala sıcak gülüşüne değen çay […]
Özür Diliyorum – Gülizar Tamer
“Ağaçlar hep en etkili vaizler olmuşlardır benim için.” – Herman Hesse Sert esen rüzgârın nefesiyle mi, kuşun gagasında taşınarak mı toprakla buluştun? Belki de öğün için tutulduğun avuçtan sıyrılıp, toprağa düştün ya da atalarının dallarından koparak aynı yerde can buldun. Kadim yasanın gücüyle büyüdün. Dalların gökyüzüne selam verirken, köklerin sonsuzluğa doğru uzandı. Ben seni, bu […]
Ertesi Gün Bir Yay Kırılınca – Muhammet Erdevir
Boynumda sancısı yağlı ilmeğinSen portakal çiçeği olmayan bir iklimden bu şiiriYazmak okumaya benzemez diyerek gelmiştinSen gibi okuyamam doğru, sence de konuşamamNiçin kurşunca geçip gider sözcükler içimizdenNasıl yapar bunu bazı sesler, bilemem Rüyalardan kalkıp unutmaya gelmiştim oysaBoynumda ilmek, elimde şiir, gözlerimde kanTercihsiz bir yol ayrımında, hikâyemin burasındaNe yapsam nefessiz kalacağım o derin okyanustaÇok şarkı var lakin […]
Neden 29 Ekim? – Yasemin Evren
Bu yıl Cumhuriyetimizin 97. yılını kutlayacağız. Pandemi nedeniyle toplu törenler yapamıyoruz belki. Sadece toplu törenlerle mi yapılır kutlamalar? Yüreklerimizdeki coşkuyla, kendi kendimize, evlerimizde kutlayamaz mıyız? Atatürk Çocukları olduğumuzu düşünerek… O’nun ilkelerini yaşatarak… Başımızı dik tutarak… Gururla “ben Türküm. Ne Mutlu Türk’üm” diyerek örneğin. Ben kendi adıma evimi Atatürk posterleriyle, bayraklarla, balonlarla süsleyip ışıklandırarak, gün boyunca […]
Hayal Kırıklığı – Hüseyin Yaşar
Ey hayat böyle düşlememiştim seni aslaHiçbir şey anlamadanNe çabuk harcadın beniÇocuklığumun sınırsız düşlerine kapılmıştım oysaGeçerdim aynaların karşısınaBakardım havalanan yusufcuklaraBöbürlenerek atardım naraAh nereden bilecektimYüzümdeki gülücüklerinBu kadar erken solacağınıBırakmazdım kendimi düşler nehirineŞimdi yatmazdım hayal kırıklarıyla her gece
Serseri Kurşun – Aybüke Çolakoğlu
Güneşin sıcaklığını yüzümde hissederek gözlerimi açtım. Denizin mırıltısıyla, şarkı söyleyen kuşlara eşlik ettiği sahilde yatmaya devam ettim. Doğanın tüm güzelliğiyle içime işlemesine, huzurun tüm vücudumu sarmasına izin verdim. Sibel’le birlikte uzun zamandır istediğimiz, işler yüzünden sürekli ertelemek zorunda kaldığım tatile çıkmıştık. Uzaktan Sibel’in şen kahkahaları geliyordu. Karımın güzel gülüşüyle herkesi etkisi altına alan bir yapısı […]
Havar – Edip Çakı
kesik bir başın gölgesine sığınanacemi bir gülüş var içimdehangi şiire sığınsam kovulduğumtitrek bir rüzgar ile yalnızlığa sürüldüğüm demdeyimşimdi sen aykırı türküler söylüyorsun durmadantezenende birikmiş tüm mevsimler kan ağlıyor gözlerin içine çekilmiş bir aşkın ayak izlerini taşıyorsana sığınırım tanrı tanımaz hüzünlerin ovasındahangi yağmur kirletir teninin tazeliğinive ben hangi aşkın gölgesinde asarım kendimi dönmüş başı bağlı tülbentiminsusuz […]
Uçsuz Bucaksız Bir Neden: Sevgi – Cansu Kaya
Sevgi kavramının tanımıyla başlayacak olursak sanırım bunun sonsuz bir boyuta açıldığını fark ederiz. Biz her ne kadar sevgiye tam bir tanım bulmaya çalışsak da hiçbir zaman bunu açıklayamayacağız. Çünkü sevgi koşulsuz birden bire kalbimizde beliren bir umut ışığı gibidir. Karşımızdaki canlı cansız nesneye ya da varlığa neden sevgi duyduğumuzu kendimize bile açıklayamadığımız anlar olabilir. Bu […]
Vefa – Berrin Yelkenbiçer
Hediye edildim ben. Sürpriz bir hediye değildim gerçi, babası kadına fikrini sordu beni satın alırken. Rengime, cinsime kadın karar verdi. Göz alıcı çizgililer, neşeli benekliler arasından beni seçince çok mutlu oldum. Pencereden vuran güneş ışığının da yardımıyla daha da kırmızıya çaldım, biraz utançtan ama daha çok mutluluktan. Sürpriz olsun olmasın, hediyeler genelde alanı sevindirir. Kadına […]
Kedi Gömütü Bahçeler – Cilasin Özgün
Eski yunanlardan kalma Olimpos antik kenti aşağısında, beyaz evlerin güneşte aydınlanan küçük Ege köyünde, insanlar sıcakta pek dışarı çıkmazdı ve sen kısa endamın Ay yüzünle sokakta eve erzak taşıyordun. O kadar güzeldin ki Maria! Bir an durdum ona baktım. Sanki buraya aittin. Kumraldı, derin dalgın ve baygın bakışlı o anda, denizin salınışlarını sanki kıskandırır gibi, […]
Masallardaki Meleksin – Cemal Karsavran
sen ruhumun güzelliğisinseni anlatabilmek kelimelerceduygularım yoğunlaşırkenelini yüzünü yüreğinisaçlarının her telinidolamak parmaklarıma yüzündeki o tebessüm dolu anlarıresmetmek tualehani mutluluğun resmi çizilmişçesinealnından gözlerinden dudağındanve gamzelerindenve bir lokma elmacıklarından ruhunun insan üstü niteliklerindensevgi dolu anlayış doluinsancıl özelliklerindenve kardeşliğin ve dostluğunbireysellikten arınmışkişi olmanın onuruyla sen umuda düşen sabah güneşiözgürlüğüm sevdamvar oluşu kendinde yaratanbölen paylaşan içtenliğinleruhumun ekmeğimasallardaki meleksin
Kuru Kemikler Vadisi “İstanbul Sendromu” – Ebubekir Emre Men
Çiçek pasajının önündeki yıpranmış mermer basamağa oturmuş insan manzaralarını seyrediyorum. Geldim İstanbul’a. Gidemiyorum. Hava ne kadar da soğuk! İstiklal Caddesi’nde, ayaza aldırmadan, bir yerlere yetişme telaşı olmadan, oraya buraya koşuşturuyor insanlar. Kestaneci nar gibi kızartmış kestaneleri. Kokusu burnuma kadar geliyor. O ne nefis bir kokudur Allah’ım. Yiyemesem de kokusunu duymak, o mucizevi lezzeti hissetmek […]
Dört Atlı – Ali Köseoğlu
Bu şehir son kalesidir Seher vakti kıyama duranların Son kalesidir bu şehir Suyu şehre kavuşturanların Bu şehri sırtında taşıyanların . Ruhu var kalbi var Gördüm ağladığını gözleri de var Son doğan bebeğin kalbinde atar kalbi bu şehrin Kaldırımlarında ayak izleri var medeniyetin Fer olur şehrin gözlerine ayın feri Isıtır güneşi insan gölgelerini . Koşun Çiçek […]
Son Yorumlar