E-DERGİ 990
YENİ EV – DİDEM SAYAT
‘‘ Seni aldattım, ’’ dedi. Bunu, hadi gezmeye gidelim, hava çok güzel ya da karnım acıktı dercesine söyledi. Gözleri muzip bakışlarını takınmış, üst dudağı hafifçe yukarıya doğru kıvrılmıştı. Kısa bir nefes aldı ardından ve önündeki ızgara eti iştahla yemeye devam etti. Ağzından çıkan kelimeler havada yayılırken anlamını yitirdi o anda. S, E den ayrıldı, N […]
Dekarbürize – Yeliz Şenay
içimde bıçakla bekleyen çocuk, su değil gözlerimde görünen yüzüme dökülen erimiş demirler nasıl bıçaklayacaksın beni başka bir şeye dönüşürken? kınına koy, öfkesi keskin silahını erimeyecek demirlerim şuursuz alevden bin kapı açılsa önümde tavında döğmeden kırılgan özümü girer miyim içeri destursuz?
ÖLÜM UYKUSU – Sevim Demiröz
İşten çıkıyorsun. Her taraf yağmur, çamur, korna sesleri. Kafan kazan gibi. Biran önce kendini kutsal mabedine, en güçlü kalene, evine atmak istiyorsun. Trafikle boğuşuyorsun, insanlarla boğuşuyorsun, teknolojiyle boğuşuyorsun, bunların hepsini sıralı-sırasız yerine getirirken aslında bu yorgun yaşamı haketmediğini düşünüp en çok kendinle boğuşuyorsun. Güç bela da olsa kapıdan içeri kendini atıyorsun. Evin sessizliğine kendini bırakırken […]
kil – Mehmet Özgür Ersan
her gece rengi titrer bir genç kızın ah titremezdim ürpermezdim ben hiç bu deniz kenarında bu karmaşada horasan’dan karaman’a niçin geldim biraz köktürk kağan biraz moğol han kara kalabalıklarla yavaş yavaş bu yabanıl coğrafyadan geçtim sakince başkentten çıkarsam ölürüm sanırdım taşra da bir mezarlık gibi söğüt ve koyunlarla koyun koyuna bir gömüt olmaktan sıyrılıp bu […]
teşekkür ederim Nida – Josef Kılçık
benim gibi korkak birine intihar edecek cesareti verdiği için aşkına müteşekkirim Nida… sayesinde bir hikayem oldu zaten mühteva bağışladı kısacık ömrüme ruhum ondan kazandı rızkını… gem’inden boşalan kurdun elinden sen aldın beni gücü bana yeten hayatın elinden sen… içimdeki Godot’yu sen kovdun sen sordun unutkan Tanrı’dan dualarımın hesabını kayıp çocuğunu arayan annenin ahını sen aldın […]
Özün Çiçeklenmesi – C e m a l Ö z t ü r k
Özünden çıkmış sözü tut ki büyüsün Yeni doğan çocuklar gibi elimizde Dizimizde uyusun omzumuzda büyüsün! Bana bir yetişkin insan yetiştirin özlem dolu Ne zaman geçmişine dönüp baksa onurlu, Sonra konuştukça kendisiyle yüzümüz ak, Geleceğe çevirince yüzünü yücelsin biraz Ağzından çıkmış sözü tut ki büyüsün Yalandan kim ölmüş diye küçüleceğine Meyve tutmuş bir ağaç gibi taşlansa […]
DÜNYANIN EN GÜZEL KOKUSU – Hikmet Güzelkokar
Sen açmazsan kapılarını Bahar çiçeklerini tanımam Hep kışta kalır yüreğim Kuru yaprak misali Dalına küser, yokluğuna düşerim. Oysa ne çok aramışım Avuçlarım yanmış güneşin saçaklarında Gurubun şavkında kırılmışım Ne zaman ismin geçse bir türküde Can kulağımdan vurulmuşum Bu yüzden bahar tomurcuklarına telaşım Bir kere kokuna alışmışım Gözlerine dalışım bu yüzden Gülüşünde kalışım… Bu yüzden rüzgârla […]
İKİ SAMİMİ ARKADAŞ – Sadık Güvenç
El yordamıyla dış kapıyı bulmaya çalışırken devirdiği kül dolu tenekeye sövdü: -Devril bakalım soyka kalasıca, bir sen kaldıydın ayağıma dolaşmayan! Devrilen tenekeyi yine el yordamıyla doğrulttu. Sık sık kendini yakalayan sidik belası için koymuştu bu tenekeyi kapının yanına. Dışarının soğuna aklı kesmediği zamanlarda hacetini burada gidermeye çalışıyordu. Yarısı külün içine yarısı fanilasına, pantolonuna… Dış kapıyı […]
AYNI BAHÇENİN BAŞKA ÇİÇEKLERİ – Turgay CAN
Dağın ardından yazıyorum sevgilim peygamberin yanından ve örümceğin son düğümünden.. ev kirasını yeni denkleştirdim cennet için, son toprağımı kendim attım anlayacağın. bir iki şarkı ve çam ağaçlarını aldım yanıma. tanrı da izin verirse şiir okutacaklarmış bana, arafatta.. tövbe estağfurullah derdi bunu duysa annem ve suriyeli çocuklar için akdeniz kurusun isterdim ben. bana gönderdiğin son mektubu […]
SON”GÜL”den Sevgililer Gül’ü – songül korkmaz
14 Şubat’ı tahayyül etmemin bir önemi olmadığı şu günlerde kalemimi gönlüme çevirdim ve oturdum iki cihan serverini yazdım. Yirmi birinci yüzyıl aşklarında edebin taban ile tavan arasında gelgitler yaşamasından sanırım en iyi kararı verdim. Bazı konular ve kişiler vardır ki hiçbir dönem, hiçbir karalama eskitemez onları. Aşk gibi, sevda gibi, ölüm gibi, Nedim gibi, Bâki […]
AŞKTANDA ÜSTÜN AŞKIM ŞİİRİM ANADOLUM – remzi kokargül
Sonbaharın en gri günleri. Gökyüzü başka başka desenlerle kaplı. Gün batımı öyle rengârenk ki! kırmızı desem değil, mor desem değil, pembe hiç değil. Ufukların muhteşem manzarasını bir tek renge mahkum etmek istemiyorum. Ve o ışık saltanatı çağırıyor beni uzaktan. Gel diyor güllerin ülkesine. Sonbahar yağmurları değerken toprağın ateşli alnına düşüyorum yollara. Yollar ki bıkkın¸ yollar […]
BİR GÜLÜŞ ISMARLA BANA – SAFA BERBER
Bir gülüş ısmarla bana Borcun vardı, unuttum sanma Verdiğin mutluluğun üstü bende kalsın Sana yazdığım şiirleri topla, saklarsın Güzelliğinin vergisini yalnızlığımla ödüyorum Gözlerine bakınca çocukluğumu görüyorum Yanaklarının köşesinde devrimci bir şairi Dudaklarına kaçarken vurdu itin teki Ne gökyüzü ne yakamoz… Sen, yalnız sen, benle sen… Nasıl seviyorum seni, bir bilsen Bir gülüş ısmarla bana Alnındaki […]
Hala Ben Olmak İster Misin? – Elif Yavuz
Bir anlık ben olmak ister misin? Benim yerime geçmek , gördüklerimi görmek, duyduklarımı duymak , hayatımı iliklerin de hissetmek ister misin? Eğer cevabın evetse güzel bir hikayeye başlayamayız haberin olsun ,zaten doğrudürüst okuma da bilmem ben . Bizim köydeki mektebin sınıfları küçüktü o yüzden bütün köyün çocukları olarak sıkış tepiş otururduk sıralarda. Tahtayı görmek zaten […]
Son Yorumlar