E-DERGİ 990
DUYUM – Volkan Kara
Ankara’nın alışık olmadığı yağmurlu günlerden birisiydi. Dışarıdaki insanlar ezilmekten kurtulmak için kaçan böcekler gibi bir sağa bir sola koşuşturuyordu. Gök gürültüsü, yağmurun uğultusu ile birleşerek kulak tırmalayıcı bir ses oluşturuyordu. Havaya kesin bir toprak kokusu hükmetmeye başlamıştı. Yağan yağmur, büyük su birikintileri oluşturuyor, sokaklar her geçen dakika yürümesi daha güç bir hal alıyordu. Rafet Bey […]
BİZ – Burak Avdan
Baktım yine bu sabah pencereden Hemen köşedeki ağaçta bir tutam eksik sen Sol taraftaki kaldırımdan bahsetmiyorum bile Ölecek sensizlikten Güneşe ne demeli peki, sokmuş kafasını yorganın altına, Ağlıyor Düşen damlalar bir bir Bir bir Benim pencereme vuruyor. Sanki sen olsan uçacak şu kuşlar Kanatlarında bir tutam sen eksik. Dönüp bakıyorum odaya Masada çay… Bir de […]
Kusursuz – İdil Çetinkaya
Küçük bir çocukken bana hata yapmanın çok kötü bir şey olduğunu çehremdeki morluklarla öğretmişlerdi. Mükemmel olmak zorundaydım. Hep daha azıyla yetinmeli ancak hep daha çoğunu vermeliydim. Ancak bu mükemmeliyet isteği kusursuz bir cinayetten öteye gidememişti. Arkada koca bir delil olarak ben kalmıştım. Şüphesiz ki kimse beni dinlemek istemeyecek, anlatıcaklarımla ilgilenmeyecekti. Büyüdükçe gök yüzümün küçüldüğünü düşündüm […]
“10 Haiku”* -Turgut Say
1)- Deniz yutar balığı , balık canlanır… 2)- Ay gördü yüzünü gölde geceyi görmedi… 3)- Rüzgar oyun oynamak istedi, yer yerinden oynadı! 4) Gölgem uzadıkça, fark ettim geçen ömrü… 5) Ona dünyayı veremedikçe, şiirimi verdim! 6) Damlayan suyun sesi, durdurur bazan dünyayı! 7) Altının değerini taşa soran insan, Bir kuş kadar Tanrıyı tanımaz! 8) Sinek […]
bu başlık mahkeme kararı ile kaldırılmıştır – İBRAHİM FATİH CENGİZ
sensizliğe alışamadığım demlikte hep çay artırmamdan belli ve yatağımızın bana büyük gelmesinden yeryüzüne alışamadığım şiir yazmamdan belli ve düşlerimin bana büyülü gelmesinden
ANAHİT’İN JİLETİ – BERRİN EFLA FIRAT
Şimdi döküldü dudak esrarına günah kanatların Ve O kuyudan elini uzattı sıcak karanlık. Devindiğinde kendine yıldızlar Miğferlerini toprak mahzeninde unuttu Saklanan krallık,göksel zemin. Ayaklarımı avuçlarında tutan iki parmak melankoliyle Islak tütün yataklarında uzanan o hep çocukluk; Aç gözlerini billur kayalıklarına yaşamak şehvetinin Çünkü Gitmek ve ölmek zamanındayız… Çünkü Yanağımdaki kesikler Gözyaşları jiletlerinden Ve sen Bu […]
KÖR ADAM VE KUYRUKLU ÇEMBER İP – HASAN TEKİN
İlmik atılarak hazırda tutulan kalın ve tırtıllı sarmal ip, sivri ucuna tutturulduğu kalas parçasında, sarkıtılmış halde bekletiliyordu. Yoğunluğu sert esintisiyle ters orantılı, çapraz dalgalı rüzgarın basıncı, kuyruklu çember ipin içinden ve kenarından geçerek, hazırdaki asılı ipi bir yaprak gibi sallıyordu. İdam edilecek kişiden önce titremeye başlayan kalın ve tırtıllı sarmal ip, mavi gökyüzünün altında, çemberine […]
Karlı Bir Metropol Akşamı- Deniz Çantay
Yıllar sonra yine aynı şehideyim işte. Üniversite yıllarımın geçtiği o büyük metropolde… Lapa lapa kar yağıyor. Gençliğimde ne çok severdim karı. Annemin ördüğü kırmızı kazağımın üzerine giydiğim o kalın kaşmir paltonun yakasını iyice kaldırıp saatlerce karın altında yürürdüm. Ah, pardon yürürdük. Ben ve ilk göz ağrım… Çoğu insanın haritada nerede olduğunu bile bir bakışta bulamadığı, […]
Adamlığın Azlığı – CEMAL ÖZTÜRK
Ey vaiz, D u d a k l a fısıldayıp d u a y ı Havaya üfürmek yetmez. Kelamın içe sinmesi kalp iledir. Mideye indirdiğin söz Bir türlü içime sinmez. B i z i m katımızda d u a K a l p t e n akar d u d a ğ a… Her kim […]
MEZARBAŞI SOKAK – MEHMET AKİF DUMAN
Altmış yaşındayım. Hala yürüyor olduğuma şükrediyorum. Aklımın başımda olduğuna. Yaklaşık on iki yıl önce kaybettim Nilüfer Hanım’ı. Adını anınca bile için bir tuhaf oluyor. Kendimle iftihar ettiğim bir yön varsa o da başka bir kadını hayatıma sokmamış olmaktır. Evi biraz havalandırdım sabah. Çiçeklere su verdim. Devetabanı bir sürahi su yuttu. Tuvaletin lambası geçmiş, onu değiştirdim. […]
Tan Şamalliri (SEHER YILDIZLARI) – Abdurehim Ötkür Çeviren: Güneş Duysar
Yelpünüp ötken tan şamalliri Bir dem qaşimda toxtap ötünler Yürek zârini, ah ve derdini Merhemet eylep anlap ötünler Eşip taglardin berip yetkende Tenri taginin iteklirige Yipek romaldek qolunlar tégsün Dert yéşi tamgan ineklirige Teselli oqup, derdige derman Gayret qoşunlar gayretlirige Munluk salamlar berip eytinlar Dertmen güllernin çiçeklirige! Yillardin beri tevrigen deniz Emdi vaqtidur obdan eytiniz […]
Birinci – Jozef Kılçıksız
belaydık bitirimdik ödlek itlerin peşine düşerdik mahallede… teneke çatılar altında geçerdi ömrümüz… kafayı temize çeken ciğaralarımız vardı… sarı yaprağını yaktığımız hazanlar… rüzgar kıl keçeden bir yorgan gibi sarmışken üstümüzü ince kağıdında ıslak ruj lekesi Birinci’nin devrim sevdamız gümüş tabakadan yayılan duman ciğere kıvrılan sarı nehirdi Vietnâm’da… ödünç kanatlarla uçan turnalarımız vardı… belki bu yüzden tespih […]
TUZLU DONDURMA – YASİN ERTAŞ
ellerim ahh ellerim niçin sallanıp duruyor böyle iki yanımda yorgun argın flaması gibi yalnızlığın böyle durumlarda kandırmak için kendimi hemen sağ elimi içine alıp sol elimin arkadan bağlıyorum dedem gibi bilmezsiniz keşke bilseniz ama annem ne çok sever bu hareketimi ama tesbih varmış elinde dedemin, başında yeşil bir kumuk bende yarılanmış bir sigara var başımdaysa […]
Son Yorumlar