E-DERGİ 990
HAYALET – MERVE YILMAZ
aslında sen hiç var olmadın ve olmayacaksın adına destanlar yazdığım mağrur sevgili gözleri kara delik bakışları kanlı jilet. serin bir koruluksun bazen en güzel elbiselerim üzerimde geziyorum sende durgun bir denizsin bazen her nefesimde binbir kulaç yüzüyorum sende biliyorum biz aynı çağlarda yaşamadık aslında hep zamansızdık,mekansızdık ki yakışmazdı bize modern […]
BARIŞ – Yannis RITSOS
Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış. Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet; ve serinlesin diye su, pencere önüne konmuş toprak testi gibi ter damlalarıyla alnında… barış budur işte. Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı […]
Ömrümün hüzünlü temmuz sabahı – Mehmet Özgür Ersan
Soluyor yüreğimde Ömrümün hüzünlü temmuz sabahı Uzak bir zamanın ışıkları yansın diye Yaşandı gündelik sessizliklerin arasında Söylemek unutulmuşluktan öte Acıya dalmak hayallerden yoksun Gün başladığı gibi biter Olup biten silinmez asla Gün batarken bir an gelir tutuşturur Sardunya ateşe atılır Kıyılan canlar herkes gibi bir ıhtiyar olamayacak Dün gibi bugün gibi bir tek zamanda kalacaklar […]
Ecel Masası – Tayfun TATAR
Bir korku sabahına uyandık ki Kızdı güneş ve avuçlarımızdan Süzüldü toprağa kan Düştü ellerimizden oyuncaklarımız Bizi Gerçek bombalarla vurdular Şimdi Çıkarın o kan kırmızı defteri Hani şu kıyımlar, katliamlar… O deftere eklenecek Yanmış umut kokan bir sayfa var
OYUNCAKLAR DA AĞLAR – Merve YILMAZ
Suruç’ta katledilen gençlere… Biz oyuncak topladık Oyuncak topladık Yaralar sarılır diye Oyuncak topladık Çocuklar güler diye Oyuncak topladık Yollara düştük Dört bir yanından memleketin Hepimiz altındık, gümüştük Elmastık, inciydik Kağıttık, kalemdik Sanattık, bilimdik Gençtik çok gençtik Sünniydik, Aleviydik Kürttük, Türktük Lazdık, Çerkezdik Kimimiz inanardık Tanrı’nın varlığına Kimimiz inanmazdık Ama hepimiz insandık Ve inanırdık iyiliklerin Güzellikler […]
Nora- Jusef Hasek
biriciğim Nora’ya durgun suları sevmezmiş ay mumun eriyen bakışlarında çözülürmüş sarı ışığı… ben ay bakışlarından anlarım gökyüzünün sana ıssız olduğunu… şosede sattığın mendillerden babasızlığın yasıyla yaşadığını bazı çocukların… artık her kötülüğe varım Nora çocukluğundan ödünç aldığım horoz şekerleri icazet ver dağlara inanan çocukların ardından gideyim… icazet ver nehirlerine akayım bir gönül deltasından… içimde kuyuya düşmüş […]
ZEYTİNİME DOKUNMA… Tamer Uysal
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından. (Nazım Hikmet) Bursa coğrafi konumu dolayısıyla doğal ve tarihsel kaynakları oldukça zengin bir kent. Bunu son yıllarda kent kozmopolit bir yapı kazandıkça daha iyi idrak edebiliyorum. […]
OLTALAR – Gupse Nur Aydın
Karanlıkta Yalnız uçan kuşlar En büyük oyunun saklambaç olduğunu bilmeden Oynayan çocuklar Ve esen sonsuz rüzgar Bizi her yerde kovalar Kaçamak bakışlarda anlatılmak istenen sorunlu hisler arasında kaybolmak Küçük kesikler Beklentiler Tatlı tatlı acırlar Ansızın tepemize binen binbir türlü ses var Anlatılmaktan eskimiş kadim hatıralar Çeşitli hayat dersleri Ve ellerimizi ısıtıp Odunlarımızı yakan sobalar Kavrulurken […]
Hatice Ezgi Sadet – Mehmet Özgür Ersan
Her gece bir kurtuluş Herkesin bir başka yüzü Bir başka öyküsü var Kibrit yakmak için Rüzgarda sönse de Artık gülüyor kadın boynu bükük Bakışlarımızı gezdiriyoruz Sönmüş güzel uykulardan uyanıp Renkli atkısını yitirdiğinden Söz ediyor üzgün gecelerinden Ortadoğulu bir çocuğun Geceleri boynunu ısıtacak Atkısı ulaştırabilirse ona mutlu olacak Gülümsüyor aydınlanıyor yüzümüz Yüreğiyle ısıttığında tüm çocukları O […]
Güç Yalnızca Sevgide – Begüm Sırmatel
Hayatları yalan üzerine kurulmuştu. Her yalan söylediklerinde hayatlarından bir şey eksiliyordu… “Dalton çizgileri” eksiliyor ve kaz ayağına birer birer ekleniyordu. Daltonlarla aynı cinsiyette bu dört kişilik dördü bir yerde, dördünün de eşi yanılgılarının eşliğinde şeş beş adamın, Hades’ten arınması beklenen bir zamandı. Ben (Ceylin) cennetin kapısından girişi sorgularken; beynim kocaman olmuş ve bedenimi aşmışken kocamın […]
İkiz Kardeşim – Cennet Güvenç
O sabah uyandığımda gitmişti ikiz kardeşim olacak zilli, çok uzaklara gitmişti. Onun ardından gelen yalnızlığın, sessizliğin hâkim olduğu belki de o an huzur olacak sandığım bir huzursuzluğun resmiydi yaşadığım hüznün adı. Biliyordum, gideceğini hissediyordum. İnsan bilmez mi? Aynı karında dokuz ay boyunca yaşadığım ve ilk kokusunu duyduğum anamdan sonra dokunduğum, bana müthiş derecede benzeyen, aynaya […]
BİR YALNIZIN HARFLERİ – Bincil Ercan Kaloglu
„ köyümün yakılmasının akarsularımın üzerine barajlar döşenmesinin bu ülkede olmamla ne ilgisi var bilmiyorum ama „ sokakta kar hafızamda aşk var bu hayatın içinden olduğumu fotoğraflarımdan anladılar kamera kayıtları kanıtıdır bu şehirde gezdiğimin kelimelerimden adresimi arıyorlar okuduğum kitaplarda parmak izlerim belki olup biten herşeyi anlatır bana kim varsa bu şiiri okuyan şuan dışarda kar var […]
Tan Şamalliri (Seher Rüzgarları) Ebdurrehim Ötkür Çeviri :Uygur Metininden Güneş Duysar
Tan Şamalliri Yelpünüp ötken tan şamalliri Bir dem qaşimda toxtap ötünler Yürek zârini, ah ve derdini Merhemet eylep anlap ötünler Eşip taglardin berip yetkende Tenri taginin iteklirige Yipek romaldek qolunlar tégsün Dert yéşi tamgan ineklirige Teselli oqup, derdige derman Gayret qoşunlar gayretlirige Munluk salamlar berip eytinlar Dertmen güllernin çiçeklirige! Yillardin beri tevrigen deniz Emdi vaqtidur […]
Son Yorumlar