E-DERGİ 990
Yalnız Çiçeği – ERDEM SAÇLI
Ben yalnız çiçeğiyim Oksijen alır yalnızdioksit veririm Güneş görmeden büyürüm Toprakta bulunmaz benim köküm Ne zaman insanlar bir çiçek düşünse Gece iki civarlarında Akıllarına ben gelirim Ben yalnız çiçeğiyim
KIRIK DİZE – Tunay ÖZER
boşluğuna yaslı bir dağ büyüttüm bir ömürden. çocukların boşluğa sendelediği ilk gençlik eşiği, gündönümünden hüzne düşen eğri eteklerinden geçer. bir takvim dili edindim yağmurlardan. boşluktan çiçekler devşirip şiirin kanatlarından serpiyorum solgun ömrüme. kırık bir dize gelip gelip saplanıyor böğrüme.
BENİMLE YÜRÜYEN EYLÜL – deniz göktepe
eylüldü İçimdeki çocuğu gittim okula yazdırdım. sarhoştum, aşıktım ve eylül içimde bitmek bilmeyen bir teneffüs (ders saatlerini işgale kalkıştım) şehrin sokaklarına bıraktım kendimi saat satmayan zencilere ve simit sevmeyen martılara bulaştım sevgilimi düşündüm tuttum ellerimi sevgilime götürdüm dokundum saçlarına tel tel döküldüm eylüldü sarhoştum, aşıktım ve eylül içimde kıyamet meraklısı bir deccal gibi solgun bir […]
Sağanak – Burak ÇAKIR
Şubatı bulamadık sevgilim Hapsolduk ocağın içine Yandık, yanıldık fazlasıyla Uğursuzdu o pazartesi On üçünde sobeledi bizi Dağıldık Kaçtık birbirimizden Sığınacak gölgeler aradık Ağlayacak tenhalar İnsanlar aradık unutmak için Bulamadık
Yersiz Yurtsuz – Emrah Şanlı
Yukarıdaki başlıktan da anlaşılacağı üzere kaleme aldığım yazı, yersiz yurtsuz diyarların kapılarını çalacak. Can sıkacak. Can kurtaracak. Gelelim yazımıza. 20.yüzyılın ikinci yarısında yaşamış bir Fransız filozofu vardır: Gilles Deleuze. Yersiz yurtsuzluğun, sürekli hareketli halinde olmanın ve dünya sürgünlüğünün kalbinden yazan Deleuze. Bir zamanlar Nietzsche için bozkır veya çöllerde oturur; dışarının düşüncelerini ortaya çıkarır demişti. Nietzsche’deki […]
Ölen bizdik – Rahime Kaya
hep güne güneşe hasret ölen bizdik ateşe değerken elleriniz yanan bizdik sen kızımın suskunluğunda oğlumun sıkılmış dişlerinde eşimin son gülüşünde gözyaşlarına sarılı tabutumda kapkara saltanatımda bugün gördün beni elinde kahve fincanı seyreylerken göçen bizdik şimdi her kuşun gagasından bin ah yükselir arşa her çığlıkla sallanır yerküre ruhlar dökülür yürekler gömülür içine kırık kırık sen tavaf […]
ŞÜKRÜ BABA -salih aras
Rüzgâra karşı sigara içen bir adam ne kadar mutsuzsa o kadar mutsuzdu Şükrü Baba. Mihrimah Sultan camiinin duvarlarına yaslanmış, Üsküdar’ın arnavut kaldırımlarına sığınmış, başı iki elinin arasında saçlarına sigara yediriyor. Korkun Şükrü Babadan! Sadece ondan değil, bıyıkları sararmış saçları beyazlamış herkesten korkun. Çünkü onlar seneler içinde eksildikçe kendi hayatlarından anlattıkları hikâyeleri çoğalmış insanlar. Hey gidinin […]
PLATONİK – Buket GENÇAYDIN
Seni görünce ritmik yürüyemezdim.Elim ayağıma dolaşır,dilim tutulurdu. Bilmezdin. Öyle uzaktan bakardım sana; ses etmeden,usulca. Görmezdin. Ben seni severdim.Hem seni,hem olmayan bizi severdim. Soğuk bir boşluk vardı sol tarafımda, Hissetmekten alıkoyamadığım, Hiç kimsenin dolduramayacağı bir boşluktu bu. Bilmezdin. Lazımdın,bana sadece sen lazımdın. Gelmedin. Yaşanmışlara üzülürdü insanlar. Bense hiç yaşanmamışlara,asla yaşanamayacaklara… Deliydim ben,sana deliydim. Herkes bilirdi,bir sen […]
MERHAMET – aytül bingöl
Merhamet… Aylarca düşündükten sonra ona olan tutkumun sebebini, bu kanıya varmıştım. Kimselerde olmayan bir merhamete sahipti o. Aşkın sebebi olmazmış, öyle derler. Bu sözü hep işitirdim. İşitirdim de, pek çözemezdim manasını. Sebepsiz bir şey yoktur bu kainatta bana göre. Benim aşkımın da bir sebebi vardı elbet, yumuşacık, pamuklar içinde bir sebep. Küçük sihirli kar taneleri […]
Frambuazlı Çikolata – Emine Nergiz
Kendimi hep bir frambuazlı çikolata gibi hayal ederdim, Hayalin tam ortasında annemin sesi kulaklarımda çınlardı. Sonra geceye meydan okuyan müezzinin sesini duyardım, Yüzlerce kez onun adını tekrarlar ellerimi yüzüme sürerdim. Bütün peygamberler de her gece merhamet arardım, Meryem’in gözyaşlarıyla yüzümü yıkardım. Kadın oluşunun tokatını oda defalarca yemişti elbette, Anlardı beni o yüzden. Nereye dönsem acı! […]
Mite – süleyman çaykara
– Ben geldim – Görüyorum – Bir şey söylemeyecek misin? – Gittiğin gibi geleceğini söylemiştim – Onca yolu bunu duymak için gelmedim ben – Neyi duymak için geldin peki – Beni sevdiğini duymak için geldim ama sen şimdi inkar edersin sevgini – Seni sevdiğimi hiç inkar etmedim ben çünkü seni hep sevdim ben o yüzden […]
Sahaftaki Meçhul Kadın – yasin ertaş
ahh ah benim varla yok arasındaki muhakkak yorgun hüzünlü sevdiğim bilirim akşam olmuştur memleketimde çoğunluk elinde ekmeğiyle evine varmışken -bu azımsanamaz katiyen- kalanı da orda burda olsunlar ama sen sen bir sahaftasındır şimdi tanrım bu en güzel anı günün binlerce elinle karıştırır durursun kitapları her hafta didik didik edersin on on eksilen gözlerinle tozlu rafları […]
Son Yorumlar