E-DERGİ 990
05:50 uykusuzlukla hiçbir ilgisi olmayan kamu spotu – cansu şengün
Gökyüzüne bakıp bulutlarda asılı kalmak istediğini fark edemeden yine günlük hayatın telaşına kapılıp gitmekteydi. Sancılar çoğaldıkça başka bir el derinliklerine çoktan inmişti. Zaman bu kez umursamıyordu; çünkü artık kendisi de ne hissettiğini bilemiyordu. Acı tatlı bir an… Derinde, dipte… Tuhaf bir şekilde bir yara daha açmak isteyip dağıldığına şahit bile olamıyordu. Sonra hepsinden tiksinip kendi […]
yalnızlık – seda yolaydın
Bazen hayatın tam içinden seslenir Yalnız kalmaktan korkan bir çocuk misali. Sonbaharda yapraklarını dökmüştür artık Çıplak, sararmış ve de insani. Beşerin aşkı gibidir yalnızlık. Tutkulu, hafif kırmızı Duyguları dünyevi. Bazen sanırsın lal olmuş, Bazen çığlıkları ayyuka vurmuş Bazen duygusuz, muhkem katı bir yürek Öyle baka kalmış durmuş.
yaşlı adam yazan – naki aydoğan
Dağların uzaklığında… Köyünün yakınlığında… Hanesinin dibinde, dış sedirde, yan komşusunun evinin kerpiç duvarına yaslanmış oturuyordu. Ayak, ayak üzerine atmış elleriyle dizinden bağlamış, bakıyordu. Çok eskiden, yıllar öncesinden çocuklarına, çocuklarının çocukları torunlarına bakıyordu. Reçber’di, köylüydü bakıyordu, bakacaktı. Tekerlek çağlar öncesinden bulunmuştu… İşte tekerlek misali yuvarlanıp yine gelmişti dizlerinin dibine torunları, çocuklarının ellerinde. Elini öptürdü, yanaklarından öptü […]
Aynı Gökyüzü, Aynı Keder- nilüfer veldet
**Birhan** Elimi saçıma götürüyorum. Hayır. Saçsızlığıma. Omuzlarımdan aşağı su gibi akan saçlarım yok artık. Son zamanlarda sürekli elim saçlarımda, oynuyordum. Sanki düşünceler beynimden çıkmış, saç olmuş, uzamış. Oynaya oynaya, koparıp atmak ister gibi, oynuyordum. En sonunda geçtiğimiz pazartesi günü gittim kestirdim. Hem de iki numara. Kuaför şaşırdı. “abla biz kaynak yapıyoruz, sen bu güzel saçlarını… […]
gri gün – fardin bayandor
Sonbahar güneşinin yıpranmış ışıkları küçük, camı kirli pencerenin parmaklıklarıyla mücadele ederek içeri geçip, adamın gözlerini kapatıyordu. Akciğerlerinden çıkan sigara dumanı, odadaki güneş ışığı arasında dolaşıp tavana doğru gidiyordu. Eskiden odanın karşısındaki koridordan gelen seslere kulaklarını kapatmak istiyordu ama şimdi alışmıştı. -Kesin bu işi yapacağım. İnsanda hiç şeref olmaz mı kardeşim? -Bir dakika dur ya.Sen gereken […]
sev beni – sedat gümüştaş
Güne başlarken sev beni Güneş batarken sev. Gökyüzüne masumca kaldır başını, Yıldızlar kayarken sev. Aradaki mesafelerin Unutturmasına izin verme sevgimi Beni özlemle maziye bakarken sev. Saçlarını tararken sev beni, Rüzgar yanağını okşarken sev. Aynaya bakarken sev beni Önce ruhunda hisset Beni her nefes alışında sev.
evinden çıkarken şunlar aklında bulunsun- orhan afacan
Evinden çıkarken şunlar aklında bulunsun Böylelikle sağlığın, canın, malın korunsun. Aksi takdirde sorun içinde bir sorunsun Yaya için ehliyet bilinçtir, dikkattir. Hesaplayamazsın gelen aracın hızını Fren diyerek sürücü yükseltirse gazını. Asfalt yer sedye olur, ecel ölçer nabzını. Yaya için emniyet alt geçit, üst geçittir. Kırmızı, sarı, yeşil renk trafik lambaları. Dur, bekle, hazırlan geç yanınca […]
Bizim İçin Yaşam – Ayhan Kelam
Kargaya kılavuzluk dersleri bizimki Eşitlik diyorlar bize Hep kısa geliyor boylarımız Adalete paramız yetmiyor çoğu zaman Güzel günleri yaşamak içinse Ömrümüz izin vermiyor Aslında gökdelenler arasındaki gece kondu gibiyiz Eğreti geçmiş İpotekli gelecek Nefes almanın lüks olduğu bir yığın hizmet Hepsi bizim için aslında Aslında hep bizim içindi de Yerin altı yüz metre altı Ve […]
yol – alican bayar
boy boy binaların arasından çıkarırsa başını deniz görünürdü …mavi titretirdi camları şu gökteki uçakların korkunç sesi ve yürürken geceleri sokaklarda bilmezsiniz ne çok severdi buğday tenlileri peki ya neydi bu kadar onu düşündüren bir giden bu zehirli yoldan bir daha geri gelmedi
leylekler – yasin fişne
Yüzü soluk deftere seni anlatıyorum yine Kapağı gökyüzü gibi mavi Yani ben gibi o da dışarıya gülümsüyor Bir sonbahar havasına bürünmüş bedeni Eli yüzü sigaradan sararan dişler Saçı başı dağılmış hırçın bir çocuk İçindeki yazılar, Harfler sanki maşayla kıvrıltılmış Veyahut örülmüş Senin adını karalıyorum Lamia diyerekten Aniden kış geliyor deftere Şimdi beyaza büründü her yer […]
Asilik Asaleti Öldürür! – Songül Korkmaz
On yedi yaşına basmasıyla birlikte asiliği boyunu aşmış, iyice göze batar olmuştu. Her gün sorun çıkarıyor annesini ve babasını kırmayı sıradan bir durum gibi görüyordu. Ne okul ne de ailesi onu dizginleyemiyor, sahibini üzerinden atan deli bir kısrak misali dörtnala gidiyordu. Zavallı annesi onu kaybetmemek için yaptıklarına göz yumuyor, işten fırsat bulamayan babası yeterince… Günler […]
ağır hasarlı içim – nuran kara
Ağır hasarlı içim, dışım ağır aksak. Dünden eksik, yarına fazlayım. Farkındayım. “Elveda” dedi, baharlar çoktan, Hiç yoktan. Çekti elini, eteğini güneş, Yağmur topraklarıma düşman. Heyecanları yitik ömrüme, Esme sevi rüzgârlarıyla, Mevsimlerden kışım. Şakağından vuruldu, Bulandı yeşil, Renklerden karayım. Erken soyundum savaşlara, Aşka hep geç kaldım. Yitirilen her şeye, Ve hiç yaşanmayacaklara, Selam olsun. Ağır hasarlı […]
defter -yasemin sezgin
Mutsuzum defter, hem de çok. Çatma öyle kaşlarını hemen, ben de biliyorum mutluyken kapağını bile açmadığımı; ben de biliyorum sadece mutsuzluklarımı sayfalarına döktüğümü… Ama konuşmaya ihtiyacım var defter. Kızsan da bana, anlarsın beni, biliyorum. Mevsim kış, ruhum soğuk ve kırılgan. Gündüz geceyi, gece gündüzü kovalıyor peşi sıra… Günler, aylar, yıllar… Zaman geçip gidiyor onsuz… Bense, […]
Son Yorumlar