E-DERGİ 990
Kadıköy Otobüsü – soner taskan
Bugün de bitti. Hiç sinirlenmedim, üzülmedim de. Girmek zorunda olduğum derse girdim, dinlemedim, çıktım. Dersi koşar adım terkettim. Ders çıkışında bahçede yapılan konuşmalardan kaçıyordum. Durağa herkesten önce varmalı, kimse gelmeden önce ilk gelen otobüse binip uzaklaşmalıydım. Öyle de oldu, daha önce hiç binmediğim (binmediğim bir otobüs hattı olması beni şaşırtmıştı) bir Kadıköy hattına bindim. Hangi […]
Kara Kız-M.Salih Özışık
Sonbaharda güneşin kızıllığı Sesi buğday sarısı Bakışları buğday başağı Kaldırımda öbek öbek solgun yaprak Hüzünle dökülürler ağaçtan Damarlarda gizli keder Suskunluğum belki de bundan Gecelerin gündüzlere karıştığı an O efsunlu bakışlardan Sessizce akar zaman Menekşe kokan kitapların satırlarında Saçların birer mısra Sessizce seyrederken seni Bütün şiirler dudaklarımda Yüreğimde bir tükenmişlik Sensiz geçen yüreğim yara Bir […]
Yalnızlığın Islığı- songül korkmaz
Düştüm peşine yalnızlığın Ölümün mahreminde can verirken papatyalar Şimdi güneş bile kıyama durmuş Giden sevgiliyi uğurlar. Yalnızlığın uğultusu zihnimde bir fırtına İnsanlar koşuşuyor azrailin izinde Bu şiirler diyorum bir bana uğramasın Yollanan sevgilinin hüzünlü cenazesinde. Raks ederken damlalar yağmurun koynunda Bir intikam çığlığı bu sevdanın şarkısı Uçarı hislenmeler uçurumun boynunda İçeride sevinç var, cehennem dışarısı […]
AŞK MEKTUBU-Deniz Gürkan
Bıyıklarıyla oymaya başladı Albay Aleksandır Veseloviç Banderçuk. Çok sinirliydi. Şimdi sert adımlarla volta attığı ofisine girmeden hemen önce, kapıda bekleyen emir erine başındaki berenin düzgün olmadığı bahanesiyle bir tokat atmıştı hatta. Oysa pekala düzgün takılmıştı bere. Ofisin asker havasını kırmadan yumuşatan, geniş bir düzlükte koşan binicisiz atların resmedildiği tablonun önünde durdu. On bir ay önce yeni rütbesini takıp bu ofise taşındığı […]
bir ölü bir insan – ömer azder
İşte tüm hepsi şurada az ötemde oturmuş güzel bir manzaraya karşı kahvaltı yapıyordu. Ben köşeden onları izlerken payıma düşecek bir kaç parçanın hayalini kuruyordum. Durgun bir sabah sonrasıydı gün öğleye ulaşmak çabasıyla ilerliyordu. Sıcak havalarda zaman daha yavaş akardı. Güneş, gölgesini düşürdüğü her şeyi hareket kabiliyetini azaltacak derecede yakar, biz öğle uykuları için en kuytu […]
UMUTLA BEKLE – Sahibe Şeker
Bekle umutla bekle, Bak nisan geldi. Bak bahar kapıya geldi. Badem ağaçları çiçeğe durdu. Gökyüzüne bak pırıl pırıl, yağmur sonrası takmış renkli kuşağını. Çimenler arasından göz kırpıyor renk renk bahar çiçekleri… Bak, bak renkli zarif kanatlarıyla uçuşuyor kelebekler. Bu kadar rengin arasına umutsuzluğun karası yakışır mı hiç? Kapat gözlerini şimdi umutsuzluğa… Ve sonra dinle kuşların […]
YAĞMUR YAĞIYOR BICIRIK -Muharrem DEMİRDİŞ
Yağmur yağıyor Bıcırık. Yağmur yağdı, yağacak. Bu mahalle eskiden beri böyledir değil mi Bıcırık? Diğerlerine nazaran biz hiç imtina etmeyiz çamurlu sulardan. Çatılardan damlar yağmur evlerin az önüne, bazen de çatı borularından aşağıya iner. Aşağı indi mi kötü değil mi Bıcırık? Kötü mü, değil değil, kötü değil de az iyi az kötü, ya da kötüden […]
6 bin idiler – fazlı humar
. bir şafak vakti kızılca kıyamet toprağa serildiler bir şafak vakti güneş yüzü görmeden kahpece katledildiler ki barış ve kardeşçe yaşamın mükemmel armonisi yağmurun elleri yeryüzünün anneleriydiler sokaklarda meydanlarda özgürlüğün dalga dalga çoğalan düşüncesi bir memleket ki taşı toprağı dört mevsim baharı idiler asil onurlu ve dimdik bir aşkın d i r e n işçisi […]
PİYANİST – Selim Nadir
Sağ gözünü iyice yanaştırdığı kâğıtta, “Asansör Arızalıdır” yazıyordu. İnanmak istemedi başta. Geriye çekilip, bir de kendisi deneyecekti. Birkaç kez yoklamasına rağmen, fayda etmedi. Apartman yöneticisi yalan söylemiyordu. Bu kez isteksizce merdivenlere doğru döndü. Kapıyı açmayı denerken ciğerlerine doldurduğu umut dolu nefes, şimdi hayal kırıklığıyla dışarı sızıyordu. Vakitsiz karşılaştığı eski bir düşmanına bakıyordu sanki. Hiçbir zaman […]
SINIRSIZ ÜLKE – ayhan kelam
Bir düşe uyanır ya insan Yorulduğunu anlayınca Kalkar derin uykudan Ve gözlerini kapayan çapaktan kurtulamaz Uzun bir süre Ve sarhoştur körkütük Üstelik içmemiştir de Eski sevgililerinin resmine bakar Bakar tanımlamak için kendini Ve tanımak ister dünyayı kendinde Tanımsızlığın resmi gölgelenince beyninde Bir düşe uyanır ya insan Yorulduğunu anlayınca Korkak kaldırımlar Ve anlamsız insan seli içinden […]
SUÇ – Buğra Aksoy
Güneş ağır ağır batıyordu. Dalların ucunda sallanan yapraklar gölgelerini gizliyor, akşam serinliğini getiren rüzgarın sert üfleyişi ile kıpırdanıyorlardı. Pek yakından duyulan akşam ezanı kimilerini ibadete, kimilerini evlere çağırıyordu. Mahallenin taştan yolu, eski kunduraların hüzünlü türküsüyle takırdarken Selma ana tahta çerçevelerle döşenmiş ince camın ardında tekli koltuğa oturmuş uzun zamandır hasret kaldığı, kapısının önünde sonlanan ayak […]
s e r s e r i ö l ü y o r d u – ömer harmankal
yumrukları midesine shot yapıp indiriyordu neyi bekliyordu – neyin dinlenmesi bu sökülüveriyordu kaşındaki dikiş gebermesin diye gülüyordu – serseri ölüyordu ‘’ – serseri ‘’ diye bağırdım uyuşturucu bu işten daha kibardı alkollüyken polis arabasına çarpmak da ‘’ – gel bugün mezarlıkta intihar edelim ‘’ diye bağırdım bir kaltak gibi gülüyordu bir balgam söktürücü ilaç kadar […]
insanı sevebilirim- yasin ertas
yedi milyar insanı sevebilirim düşündüm bir odadayız yalnız. sen birdenbire benim gözümde yedi milyar insana dönüşürsün eksiksiz ve bir kalabalık olursun bir güzel kokarsın ‘ne güzel’deki gibi tarifsiz tutar hepinizi ayrı ayrı kucaklarım yedi milyar insanı öpebilirim teninde kusursuzca pencereyi açarım avluya bakarız 7 milyar çift gözle -epeydir gözlerimiz kapı deliklerindeydi iyi oldu bu- avludaki […]
Son Yorumlar