E-DERGİ 990
VERA’NIN KÜLLERİ – YASEMİN ÜNLÜ
(Vera ve Nazım) Aşka âşıktı Nazım. Güzel olan her şeye ve en çok da Vera’ya. /// VERA’ YA… iri iri damlalarıyla yağmur üzüm salkımıydı doğum gününde senin şaşkın ve sırılsıklam durdum önünde senin altın kubbeli bir ağaçtın denizin ortasında ilk ergenlik düşümden geliyorum sana bu şehrin bana verdiği en tatlı yemiş en akıllı söz […]
MAĞARADAKİLER-CEMİL MERİÇ – MEHMET ÖZGÜR ERSAN
İnsan bir mağarada gibidir. Elleri kolları zincirlenmiştir. Gördüğü bütün şeyler, mağarada Karagöz ve Hacivat gibi gölge oyunudur. Bu insanların zincirlerini kırsan, onları gün yüzüne çıkarsan, gerçek görüntüler göstersen de o insanlar gerçeği alıştıkları siluetler olarak görürler ve bu yeni görüntülerin asıl gerçek olmadığını savunur ve sana düşman olurlar. Eflatun (Aristo) İskenderiye Kütüphanesi’nde uzun yıllar çalışıp […]
HAZİRANDA ÖLMEK ZOR – HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL
orhan kemal’in güzel anısına işten çıktım sokaktayım elim yüzüm üstümbaşım gazete sokakta tank paleti sokakta düdük sesi sokakta tomson sokağa çıkmak yasak sokaktayım gece leylâk ve tomurcuk kokuyor yaralı bir şahin olmuş yüreğim uy anam anam […]
SOĞUK HAVA DEPOSUNDAN BİR NOT! – MELEK ERTAN
Saklambaç oynarken bodrum katı kömürlüklere saklanırdık. Karanlık, soğuk ve kömür karası rutubeti ilk kez o minik kömür odalarında keşfettim. Sevimli olmayan, küçük bir kız çocuğu için aşırı gerçek ve pembeden uzak karanlık boşluk. Kömürün kaderi hep buydu. Derin, karanlık madenlerden; soğuk , nemli bodrum odalarına ta ki insan içine karışmayı hakkedip evlere giresiye kadar. Tıpkı […]
ÇANLI VAHA – E.KALENDER
Ölüş Akışı yasaklanmış su ölü saklar gibi dingindi. Şeytan, kendi gibi kırmızı olan giyitlerini toparlayıp sandalın bir ucuna yerleşti. Boynuzlu, heybetli hele güçlü hiç değil. Bilakis cılız. “Atlama sakın! Lanetliler gölü bu”, dedi. Sesinde bir korumacılık hatta anaçlık, kızıl gözleri dolu dolu, kollarını uzatmış handiyse bağrına basacak beni. Bu defa olmaz, ufacık tatlı tınılara meyletmekten […]
KABİL – ZEYNEP ERTUNÇ
Habil, imanla Tanrı’ya Kabil’den daha iyi kurban takdim etti ve onun hediyeleri hakkında Tanrı şehadet ederek, bununla salih olduğuna şehadet olundu ve ölmüş olduğu halde bu vasıta ile hala söylüyor İbranilere Mektup,11:4. SAÇMALIKLAR KİTABI Tanrı adıyla bilinen Efendi, Âdem ile Havva’yı yaratırken onlara dil eklemediğini ve dolayısıyla hiç ses soluk çıkaramadıklarını anlayınca; hatalı bir yaratım yaptığını anlamış ve […]
KADIN – SERAP ORHAN KARABACAK
O ellerde ki ne güzellik, Burnu dik, Dudaklarında yok riya, O memenin asaletine bak, Kadının meme ucundan ibaret dünya. Gerdeğe serilen gelin gibi, Serilmiş düşe gözleri, Mimikleri raks ediyor, Erkeğiyle sevişiyor belli, Eteği sıyrık yarı beline, Eti sülün gibi uzanmış, Ellesen, dersin kadife, Belli döl istiyor rahmine, Cilveli aşüfte, Ah kadın, Ayakların toprak, Bacakların sırat, […]
DİRENİŞ-ÖZDEN OTÇU
Can Güvenliği Güvenilir kaynaklara göre cumartesi günü İstanbul’da deprem olacakmış… Ah be canımın içi Biz seninle en iyisi Taksim’de O ağacın altında buluşalım Hep el-ele vererek direndiğimiz O ağacın altını bilmem hatırlıyor musun NO
BİR ALETLE BİR KİTABIN HİKÂYESİ – HASAN CÜNEYT BOZKURT
Nazım’a Ben bir masa lambasıyım. Çalışma odasında olabilecek eşyaların dışında pek bir şey gördüğüm söylenemez. Hayatı kitaplardan tanırım. İyi dizilmiş sözlerle güzel düşler kurarım. Kelimelerin bahsettiği şeyleri aklımda döndürür durur, canlandırmaya çalışırım. Beni aydınlatan eller düğmemi kapatana kadar bu şenlik devam eder. Yine böyle bir geceydi. Bu sefer aydınlattığım sözler şiir dizeleriydi. Bir […]
KAYIP YÜZ -EZGİ ÖZMEN
‘….kalabalığa karışmış hızlı hızlı yürüyen insanlara ben yavaş yavaş yürüyerek ,sanki yere düşmüş bir eşyamı arar gibi..insanların yüzlerine bakmayı da ihmal etmeden,aradığım şeyin bir eşya değil de bir yüz olduğunu bilerek ağır ağır ve bir şiir konuşur gibi neyi aradığımı sadece benim bildiğim ve eğer yanımda birisi varsa da onu da başka yalancı sebeplerle hep […]
AŞK VE KOKU – DİYDEM DENİZ KOÇ
İlk görüşte aşktı onlarınkisi. Birbirilerini ilk gördüklerinde akıllı, kurnaz ve cilveli kadın otuz iki yaşındaydı. Çekici, karizmatik kişilikli, alımlı yürüyüşlü erkek ise yirmi yedi yaşındaydı. Aralarındaki yaş farkı da statü farkı da umurlarında değildi. Hatta kadının dul ve çocuklu olmasının da… Fransız imparatoru Napolyon’un ailesine karşı çıkıp kraliçe tacını başına geçirdiği, tutkulu aşk mektupları yazdığı […]
SERSERİ AŞIKLAR (A Bout De Souffle) – ZÜLAL ŞENCAN KURAL
Sinema tarihinin duayen yönetmenlerinden ve Yeni Dalga akımının ilk temsilcileri arasında gösterilen Jean-Luc Godard yapımı Serseri Aşıklar (A bout De Souffle), modern sinemaya geçişin ilk basamağını oluşturuyor. Yeni Dalga akımı ile dönemin teknikleri tamamen dışarıda bırakılıp montajsız, deneysel çekimlerin kullanıldığı ve kamera-ses tekniklerinde ise yeni oluşumların yaratıldığı bir döneme girilmiştir. Godard bütün bunları kendi tarzıyla […]
UĞULTULU TEPELER VE KUYUCAKLI YUSUF’UN UZAKTAN AKRABALIĞI – E.KALENDER
Uğultulu Tepeler’in yazarı Emily Bronte, 1848’de tüberküloz hastalığına yakalandı; tüm tedavileri reddederek otuz yaşındayken hayatını kaybetti. Aradan tam yüz yıl geçti; yıl 1948: Sabahattin Ali öldürüldü. Bu hazin ama kafiyeli tesadüfler, her iki yazarın ilk romanlarında devam etti: Uğultulu Tepeler, Mr. Earnshaw tarafından eve getirilen, kimin nesi olduğu bilinmeyen Heathcliff’in etrafa bakan kara, derin gözleri […]
Son Yorumlar