E-DERGİ 990
YALNIZLAŞIYORUZ … / GAMZE ATAL
Yalnızlaşıyoruz… Soğuk rüzgârların esintisinde, kimsesiz kala kala kuruyor yapraklarımız. Dökülüyoruz, çorak toprakların üzerine. Çığlıklarımızı kavrayan sessiz cümleler kuruyoruz, söze dökülemeyen. Güz başlangıcı gibi, suskunlaşan kelimelerle hece hece, iç çekişlerimizin derinleşen kıyılarına, kırık dökük paramparça vuruyoruz. Bir kadın ’’ seni seviyorum ‘’ diyor. Bir adam ‘’ seni seviyorum ‘’ diyor. Duruyoruz öylece, karanlıkta kalmış tek bir […]
SEVDE ÇİÇEĞİ / GÜLSÜM DEMİR
Seni sevmenin çiçeğini büyütüyorum ellerini alıyorum, bir tek ellerin değil böyle böyle bir yaşam kaygısı taşıyorum Başım dönüyor, başın dönüyor niçin böyle portakal acısı, dilimiz kesik ve dudakların kanlı Emilmiş ne varsa senin göğsüne çıkıyor seni alıyorum seni seviyorum bir çiçek kendini büyüyor. Ağzın gül yuvası- ben buralara ekilmişim. Kendimi olur olmaz kuytulara çekiyorum. Burası […]
BİR İNTİHARLI GECE / NESLİHAN NESLİ
Yazmak istediğim bu gece,yazarı her okuduğumda,intiharla özgürleştereceğim yazımın kahramanı ve beni ölüm isteği sarıyor böyle. Yaşama karşı kuşandığım gardım düşüyor,ölüm karşısındaki her duygu anlamsızlaşıyor. Onun bu pişmanlık duymaz hali,intihar eyleminin nasıl başladığını değil,eylem anında ne hissetiğini yazma isteği uyandırıyor.Yazıya bir intihar mektubuyla başlamalıyım o zaman,diye düşünüyorum. Peki ölmeye karar vermiş biri neden intihar mektubu yazar? […]
ÖLÜMCÜL KİMLİK AİDİYETLER – Mehmet Özgür Ersan
Kimlik bölmelere ayrılamaz. O ne yarımlarla oluşur. Ne de kuşatılmış diyarlardan. Insanın bir çok kimliği yoktur. Bir kişiden diğerine asla aynı olmayan özel ‘dozda’ onu biçimlendiren bütün öğelerden oluşmuş tek bir kimliğimiz var. Bana ‘içimin derinliğinde’ ne olduğum sorulduğunda, bunda herkesin ‘içinin derinliğinde’ ağır basan tek bir aidiyetin, bir bakıma ‘kişinin derin gerçekliğinin’, doğarken ebediyen […]
VE SON.. / CÜNEYT KURU
Yıllar kalın çizgiler çizecek, yüzüne, her biri bir başka hikayeden sana kalan.. Yaşamın, yaşattıkların yaşayamadıkların, hiç biri senden kopmayacak kadar sadık.. Dışarıya her baktığında buğulanacak penceren, işaret parmağın camda öylece kalacak.. Kızların, oğulların arada dönecekler sana, En mahrem anlarının paylaştığın, kurşuna dizdiğin, sevdiğin adam, her yeni Baharda düşecek aklına.. Şimdi değil elbet ,onunda vakti gelecek, […]
MANDELA / KAAN TANYERİ
I Hayatını renklerin mücadelesine adayan Özgürlüğünü ayakkabı bağcığına bağlayan adam: Mandela… Biliyorum, çocukken renkli Pastel boyaların olsaydı senin Önce insanları boyardın renkten renge: Siyaha, beyaza, sarıya… Biliyorum. Teninin siyahlığını kollarken Kim derdi ki siyahtan nefret edeceğini? Biliyorum Mandela. Siyahtan nefret edip Beyazın eylemciliğini de yapardın. Saklama! Renkli boyaların olsaydı senin de Bir kalp çizerdin mesela. […]
BABİL GİZEMİ / ALİ HAYDAR ÇELEBİ
birbirinden evsal aylar türedi surların üzerinde adı bir yasak ay nefes süzülür geceye , adı ihtirasla kızıla bürünmüş, fırtınalara gebe gece çoktan kıble olmuş şehvet yürüyorlar usul usul yaklaşarak, defne yaprakları dokunuyor omuzdan sarkmış saçları okşarken incecik beller kıvrım kıvrım olur ellerimin arasında gelirde mihman olur arzulu bedenime babilin kadınları bunlar, göğüslerinde aşkın derinliği akarken […]
KOSMOS / ZÜLAL KURAL
Sanat filmi denince nedense tuhaf bir endişe ile burun kıvırıyoruz. Toplum olarak neden bu kadar uzağız peki? Anlama telaşına girmek, filmi aslından daha yalın izleyerek bir genelleme yaparak beyinlerimize hükmetmek neden gereksiz bir sanatsal aktivite olarak görülür anlamamışımdır. Aslında anlama çabasına girmeden öncede bende bu çarkın bir dişlisi olarak sanat için sanat kavramına karşıydım. Bu […]
ÖTEKİ / SERHAT ÇAKIN
Öteki, Ünlü Rus Yazarı Dostoyevski’ nin en ilginç ve sürükleyici romanlarından biri olup; hem psikolojik çözümlemeleri; hem de bir insanın toplum içinde ne durumlara düşeceğini, yaşadığımız toplumsal düzende en çok nelere değer verildiğini ortaya koyan bir yapıtıdır. Hikâye tadında sürükleyici bir havası olan, akıcı bir dille yazılmış bu yapıt; aynı zamanda da bizi düşündüren, bir […]
ŞEHLA / Mehmet Özgür Ersan
sarhoş bir hayat kuruyorduk kaybettiğim max jacob şiirlerindeki güzelleri hatırlatıyordun bana avucumda bir lokma rüzgar gibi tutuyordum dün gece ezberimden yüzünü bir bulut gibi soluksuz bitirdim bu yolculuğu da oysa ölümüm herkesinden farklı olsun isterdim ellerin titriyordu nabzım gözlerinde atıyordu yalnız kalmıştım mahvolmuştum geceleyin ışıkları söndürüp senden bahsediyorduk rüzgar esiyordu seni hiç görmeseydim rezilce bu […]
İŞÇİ ÇOCUK, İŞSİZ BEN VE ANNEM…- NESLİHAN NESLİ
Ne için başardım ve mutluyum diyebiliyor insan kendine.Kafamın içinde sorular ve sanki hayatın bana sunacağı hep o mutsuzluk korkusu dolanıyor.Kendime keşkelerden ve belkilerden başka hiçbirşey sunamıyorum.Ruh halimin dalgalı denizinde bir nefes almak için çırpınmaktan yorulduğumu hissediyorum,yoruldukça kırıyorum,kırılıyorum.Sanırım böyle bir zamanda kırmıştım annemide,onun verdiği mahçubiyetle teklifine tamam diyorum. Koyuluyoruz pazar yoluna.Yol boyunca telkinlerini dinliyorum. Sürekli herkesin […]
KANIYOR HALA YARALARIMIZ… NAZIM ÖZGÜN
Artık boş vermişken hayata ansızın bir gece tekrar girdin hayatıma… Günlerce süren heyecanın ve bocalamanın ardından vaktidir dedim ters yüz etmenin hayatı… Ama bilsen ne kadar da zordu yeniden canlandırmak kalbimi ve hayallerimi gün ışığına çıkarmak yeniden, kelimelere dökmek… Ama işte sen geri gelmiştin ve vakti de gelmişti Bu güne kadar benliğimle çelişen […]
HAZİRAN’DA ÖLMEK ZOR OYUNUNUN YÖNETMENİ BİLGE CAN GÖKER İLE SÖYLEŞİ- MEHMET ÖZGÜR ERSAN
orhan kemal’in güzel anısına asacaklar aydemir’i asacaklar gürcan’ı belki başkalarını pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim dökülüyor etlerim sarı yapraklar gibi asmak neyi kurtarır sarı sarı yaprakları kuru dallara? yolunmuş yaprakları kırılmış dallarıyla ne anlatır bir ağaç hani rüzgâr hani kuş hani nerde rüzgârlı kuş sesleri? asılmak sorun değil asılmamak da değil kimin kimi […]
Son Yorumlar