E-DERGİ 990
Nazire – İsmail Güneş
Ne zaman seni düşünsem Bir fırtına kopar yüreğimde Alabora olur hayallerim Seninle her akşam Yıldız koparırım bulutlardan Yağmur sesine karışır Çığlıklarım Seni düşündükçe Hasretin dalga dalga büyüyor Gökyüzünü avuçlarımın içine alırım Yıldızları bir bir kovalarım İsmail Güneş
Nasıl Seviyorsunuz? – Ali Eren Yıldız
Sevgi, sevmek, sevilmek… Hepimizin bu hayatta en çok ihtiyaç duyduğu olgular… Neden sevmek, sevilmek bu kadar önemli? Çünkü sevgi bizi hayata bağlayan can damarımızdır. Sevgi olmadan hiçbir şeyin anlamı ve tadı olmaz. Bir yudum sevgi için sırf bizi sevsinler diye çeşitli maskeler takıyoruz, hiç yapmak istemediğimiz bir şeyi sırf bizi sevmekten vazgeçmesinler diye yapıyoruz. Birçok insanın […]
Postmodern Yaşarken – Ahmet Faruk Keçeli
Bu yazıda modernizm, post-modernizm, küreselleşme ve kimlik kavramları birbirlerine etkileşimleri ölçüsünde ele alınacaktır. Yapmak istediğim kavramların tüm kullanışlarını vermek değildir. Amacım post-modern teriminin ortaya çıkardığı hissiyatı ve algılama biçimini bilimsel kullanım bağlamında ne kadar faydalı olduğunu ve Batı kültür coğrafyası dışında da ne kadar kullanışlı olabileceğini ortaya koymaktır. Elbette Doğu-Batı sorunsalını ele aldığımızda […]
Testi Kırıldı – Evrim Akdağ
Otelin önü kalabalık. Organizasyon için herkes işinin başına geçmiş de bir tek o geç kalmış sanki. Vakit kaybetmeden oturdu orgun başına. Gelin tarafından olduğunu söyleyen bir hanım teyze kadifeden nakışlı elbisesini çekiştire çekiştire tepesinde bitti. ‘Bak oğlum, bizim oralara uyasın ha’. Sim siyah gözleri vardı kadının, iki küçük çukurun içine yuvalanan bakışları zehirliydi. Birkaç […]
Param Kalmadı Ekmek İçin – Josef Hasek Kılçıksız
Delilerin aklında bir sanrıyım Azra Ecinnilerini üstümüze salan zaman Sesimizden başkası yoktu hatırlarsan, yalnızdık Bu kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde yapyalnız Kurudu diye bırakılan su Öldü diye bırakılan babamız Gün olurdu güzü konuşurduk Orada cenini rahimden kazıyan ejderha Orada başka bir uzaklık serçeler kanatsız Okunmamış gazeteler kapıların ardında Özlenenleri kapan elleri zamanın Yoksun ya kanlı […]
Çocuk Olasım Geldi – Yasemin Evren
Hay aksi şeytan, git başımdan Gece gece çelme aklımı şimdi Nerden girdin beynime? Hırsız olasım geldi birden Kimseye zarar vermeden Öyle malda mülkte gözüm yok Sadece kalp istiyorum Aşk ile çarpan Cesur bir yürek Bulsam, hemen takıp maskemi Kalp hırsızlığına çıkacağım Çalıp kalbini Koca yürekli bir yiğidin Koyacağım kendi kalbimin Parmaklıkları arasına Hiç çıkamasın oradan, […]
Dolunayın Sesi – Belgin Bıyıkoğlu
Hastanenin kapısının önünde taksiden indi, aceleyle koridoru geçip ilerledi. Lobideyim demişti.Hah orda işte! Dalmış gitmiş gene.Ne çok kahrımızı çekti, canım benim.Omuzları çökmüş resmen.Arkadan yaklaşıp sarıldı.Gülizar boş bulunup sıçradı yerinden, sonra şaşkın, yorgun baktı bir süre. -Geldin mi kuzum?Ben de öbür kapıdan gelirsin diye. Gözleri nemli, sevgi ve şefkatle sarıldı genç kadına. -Geldim annini. Geldim […]
Yatak – Zeynep Kasap
Yatağım cam kenarında, bahçeye bakıyor. Yan oda balkonlu ve annem sık sık orada. Şarkılar mırıldanarak geçti yine balkona. Duymadığımı sanıyor ya da duyduğumu sandığı için yapıyor. Kim bilir?… Her gün aynı heyecanla aynı telaşla, her gün aynı sırayla çiçeklerine su verir. Her birini ayrı ayrı sever. Gülleri nergisleri bir bir koklar ve içine çeker. Geçen […]
Yanar Hasret Yanar Metin Yanar Behçet – Mehmet Özgür Ersan
kuşların telaşından belli toprağın en güzel günüydü gecemizin büyülendiği saçacak buğdayımız kalmadı yeryüzüne kendimizden başka yeni sözcüğü yanan ağaçların yeniden öğreneceğimiz yeni dillerde unutulmuş dalgınlığın uğrağı karanlık içinde karanlıklara karşı iğde kokarak dökülmesi yıldızların taşlar topladık ama çekülümüz yoktu çatıyı kurmaya, yıkılmış bir duvarı onarma acı çekmenin bilinmedik uğuru bildik bir totem gibi göğsünde sabahın […]
Akşama Doğru – Fuat Oskay
***** Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak Sular sarardı, yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. (Ahmet HAŞİM) ***** İnsan ömrü ile güneşin gün içindeki hâli ne kadar da benziyor birbirine, değil mi? Seher vakti gökyüzü, bir doğumu müjdelercesine rengârenk ışık […]
Nezaretten Yazıyorum – Sezgin Tunç
Yaklaşık üç saattir nezarette bekliyorum. Cep telefonum bankada kaldığından hiç kimseye ulaşamıyorum. Ceketimin cebinde kalan üç banka dekontunun arkasına yazıyorum tüm bunları. Mümkün mertebe küçük yazıyorum ki sığdırabileyim. Hiçbir polis sorduğum sorulara cevap vermiyor. Hepsi de hayret ve nefret dolu gözlerle bana bakıyorlar. Pek çoğu beni bankadan tanıyor, ne de olsa maaşlarını benden çekiyorlardı. Tüm bu koşullara […]
Alaaddin’in Büyüsüz Lambası – Feride Cihan Göktan
Bu gece oturup bir öykü yazmalıyım. Eğer yazabilirsem pazartesi günü işimden istifa edeceğim. Öyle dedim kendime. “Eğer bugün bir öykü yazabilirsen hayatını değiştirebilirsin. Yoksa her şeye devam et. Hiçbir değişiklik yapma. Buna mecbursun çünkü. Yeni bir şey kurgulamıyorsan en iyisi her şeyin eskisi gibi gitmesi. Hiç değişmeden. Sabah kurulu bir saat ile kalk, aynada geçmekte […]
Kaktüsgiller – Berrin Yelkenbiçer
Ağrıyla uyandı. Başından başlayan sıkıntı boynuna iniyor, omuzlarına yayılıyor, bel kemiğine kadar ulaşıyordu. Kilitlenen çenesini iki eliyle tutarak ayırdı, derin bir nefes aldı. Diş hekiminin önerdiği, takma dişlere benzeyen silikon aparata bir türlü alışamamıştı. Zaten, demişti hekim, bu aparat bir yere kadar işe yarar, bir psikiyatriste mi gitsen acaba? Giderdi gitmesine de çenesini rahatlatacak asıl […]
Son Yorumlar