E-DERGİ 990
Anaç Gece – Hüseyin Çağırgan
gün sızar eşiklerden geceyle gündüz öpüşürken kapıları açılır bin bir öykünün yaşandığı evlerin kalın perdeleri çekilir pencerelerin çocuk sesleri doldurur sokak aralarını güneş verirken harını ağır ağır kahveler sunulur gümüş tepsilerde iğne oyasından örtüleriyle kim ev sahibi kim konuk sesler seslere karışır gün batar uzaklardan babalar gelir omuzları düşük gözleri kanlı, bakışları yorgun çocuklar nazlanır […]
Sokağa Düşen Ayraç – Aziz Nayır
Yazık dedi dönüp adıyla başlayan seslenişe yaşlı bir bulutun yol verdiği aydınlık grinin hep bulanık ve karışık kimliği ne siyah ne beyaz bir filme başlandı . o atları sildiler düşlerimizden çünkü kırık yürekle yaşamak pek zor bir yolu yoktu bildiğin sırçayı yeniden biçimlemenin ve yıkamanın gölgeyi, düşmüşse suya . çocukların geldiği zamanlardı coşkusuz, bakışsız, yüreksiz […]
İsmail Bey’in Hikâyesi – Merve Kubanç
Annem, beni buraya bıraktığından beri uzun zaman geçmişti. Öyle uzun zaman ki, ilk başlarda, günlerin hesabını tutmayı denedimse de yolun çeyreğine bile varamadan, saymayı bırakmıştım. Bu vazgeçmişlik, beklemek konusunda yardımcı olurdu belki. Ama olmadı. Birini ya da bir şeyi beklemek, insan denen yaratığa verilmiş en büyük ceza olsa gerek. Aynı bünyede ümit ve hayal kırıklığı. […]
Oysa Masmaviydi Gökyüzü – Sedef Ergürbüz
Oysa masmaviydi gökyüzü, tıpkı pınardan akan su gibi… O halde neden gökyüzüne baktığında bile kapkaranlıktı içi? Neden diye tekrarlayıp durdu kendi kendine; neden, neden, neden? Hayatı boyunca çok çabalamış, hiç bir zaman yılmamış, zorluklarla mücadele etmişti. Hayatın gece ve gündüzü, sevinci ve hüznü kapsadığını bilecek donanımda ve olgunluktaydı. Daha huzurlu ve aydınlıkta olması gerekmiyor muydu? […]
Islahevi – Josef Hasek Kılçıksız
Aslında bu hikâye, bir ülke veya zamanla sınırlı olmayan dünyanın kendisi kadar eski bir sürgün hikayesidir, ama isterseniz siz bunu bir aşk hikayesi olarak okuyabilirsiniz. Bir şey oldu. Belirli bir yerde değil, gezegenin neredeyse her yerinde, nedenleri iyi anlaşılmayan ancak eylem biçimleri ve sonuçları bakımından her yerde aynı şekilde hissedilen bir olay. Bir ıslahevinde […]
Taş Köprü – Zeynep Kasap
Yüzüm de büyük şehrin küçük dünyamdaki büyük mutluluğu, üzerimde koca düğmeli mavi önlüğüm, boynumda annemin elleriyle ördüğü beyaz dantel yakam, sırtımda küçük siyah okul çantam ve bir elimde beslenme kutum minik adımlarımla bir elim boşta, Taş Köprü’nün üzerinde babamla okuluma doğru giderken ya da koşarken, aslında babam hızlı hızlı yürüyüp almış başını giderken, ben […]
Hayat Kadar Sevmek – Belgin Bıyıkoğlu
Mağaza vitrinlerinden yayılan ışıklar, yağmur altında kristal parçalara ayrılıp, rengarenk konfetiler gibi uçuşurken, cadde gerçek olamayacak kadar canlı, neşeli görünüyordu gözüne. Keder, öfke ve endişeyle doluydu oysa, içinde yarına dair sadece biraz umut kırıntısı kalmıştı. Kaldırımdan karınca sürüsü gibi akıp giden insanların kaçı evlerine götüreceği bir topak ekmek bulmanın huzurundaydı acaba ? Kaçı umutsuzluğunu […]
Biz – Semih Bilgiç
Pervane olmuşuz, devrana benzeriz. Dönüp durduğumuz, boşa neyleriz? Yürek unutmuş, sevda ne, deriz? Huyumuz buymuş, coşa gideriz. Başımız dönme dolap, sarhoşa benzeriz. Dünya değirmeninde çalap, çarkı çevireniz. Değerimiz yokmuş, pula benzeriz. Ağlayarak geldik, sessizce gideriz. Zaten farkındayız, el bir, kalenderleriz.
Bizim Hikaye – Yaşar Aynur
17 ağustos 1999 saat 03’02 Sanki,yerle gök bir birinin içine girdi.Şiddet’li bir gök gürültüsüyle beraber olan deprem adapazarını yerle bir etti.Her yer zifiri karanlığa büründü.Yıkılan binaların altında kalanların feryatları ayyuka çıktı.Sağ kalanların yakınlarını kurtarma çabaları hep boşa gidiyor.Beton yığınlarıyla dolu sokaklarda yürümek dahi mümkün değil.Göz gözü görmüyor. 27 yıl sonra 2026 İstanbul maltepe huzur evi bahçesi. […]
Görünümler – Fırat Werger
Ölmüş bir aşkın iskeletiyim ben yollar hiç uzak yanmasın mor gözlerinde uçmasın kabirler gidiyor musun kalıyor musun okuyamadım yüzünden yazamadım yazamadım tek bir alın yazısı neden yaşadım ki seni okumaz yazmaz sevdiysem. Elleriniz radyonun kulağında bir Ermeni şarkısıyım ışıklar sönmüştür, rüzgar erişmez öyle bilenmiş ki hançer uyku zamandan derin öyle bir başına duruyor ki ahker […]
“Beni Kör Kuyularda” Üzerine – Barış Gökce
Peki ya ne zaman kurtulacağız beynimizdeki aynalardan, ne zaman kurtulacağız bu içimizde ki ben duygusundan? “Dünyanın renkleri değişti onlar ilerledikçe, dünyanın sesleri, sessizlikleri değişti, şekilleri sonra, kapıları, kapılarından girip çıkanları değişti, gülenleri,ağlayanları,yürüyenleri değişti, ağaçları,çimenleri,yaprakları değişti,güzellikleri,çirkinlikleri değişti, hatta bütün bunlarla ve daha başka şeylerle birlikte mesafeleri, boşlukları ve bu mesafelerle bu boşluklarda gezinen kokuları da değişti.” […]
Bahçeden Ev – Kerem Yılmaz
O geldiğinden beri evim bahçe Bir yaprak uçuşuyor yerde Duruyor hayal söndüğünde Dışarıya bakıyorum balkondan Herkesin ellerinde eldiven Ağızları maskeden kelepçe Balkonun zemini vanilya kareleri Her biri bir pasta gibi görünürken İzliyorum buluttan gençleri Giymişler en güzel elbiselerini Hazırlanıyorlar yağmur inmeden Dansa kaldırmaya birbirlerini Onlar dans etmeye dursun Biz durmuşuz tek ayak üstünde Tinsel bir […]
İnsan İnsan Olmadı – Esra Er
Irkçılık… Tarih boyunca yaşanan pek çok kötü olayın altında yatan, yıllarca bazı kesimlere zulmedilmesini meşrulaştıran, insanlık dışı bir kavramdır. İnsanlar neden kendi ırkını bu denli üstün görüp diğerlerini yok saymaktadır? Onlara doğduklarından itibaren; özel oldukları, geri kalan bütün ırklardan üstün oldukları falan mı söyleniyor? Irkçılık nasıl öğretiliyor, nasıl bu kadar ileri boyutlara ulaşabiliyor? Yıllar önce, […]
Son Yorumlar