E-DERGİ 990
Karanlık Nehir – Josef Hasek Kılçıksız
“Öfkenizi koruyun, öfkeniz tek silahınızdır.” Nietzsche Hilda, Samir ile arasında filizlenen aşkın getirdiği yeniliğe uzanan genişlikte bir alanı son derece büyük bir ustalıkla kat ediyordu. Hakikat ve aşk düsturları olmuştu ikisinin. Hilda ile kazanıyorlardı, yiyorlardı, içiyorlardı, eğleniyorlardı gerçi, ama sanki batan bir gemideymişçesine, bir acelecilik, bir telaş, hayatı hiçe sayan gülümseyişler vardı bu yaşayışta. Samir […]
Sokak Lambası – Süleyman Ethem Erdoğan
Ben oradayım Kimse beni görmese de Duymasa da kirpiklerimden Geçerken çaldığı ıslığı meltemin Ben oradayım Ağaç gibi sert İnsan gibi hür Kızgın köz gibi içten içe yanmaktayım Şikayetlerimi saymam mümkün değil kendime dair Beni sadece görünmezler görsün diye susmaktayım Aklıma eseni yaparım pişmanlık hissetmem Öylesine hür ve serbestçe yaşamaktayım Bir gün elime düşünce ateşin kordan […]
Covit 19 – Zeynep Kasap
Camın ardındaki yol kenarından gözüken binalara bakıyorum. Saçaksız balkonsuz çirkin. Eskiden yol kenarındaki ağaçlara bakardım. Her ağacın dallarını saymaya çalışırdım. Şimdi binaların katlarını, camlarını saymaya çalışıyorum. Ama öyle çok ki sayılmıyor. Ağaçlardan çok. Dallardan daha çok. Sokak sessiz. Caddeler sessiz. Tek bir araba sesi yok. Ne zaman başladı bu sessizlik? Cafelerin berberlerin restoranların pastanelerin mağazaların […]
Yazın ve Sanat Üzerine – Mehmet Özgür Ersan
Sanatın Kökeni Sanatın kökenini araştırdığımızda karşımıza insanlık tarihi kadar eski bir tarih süreci çıkar. Maddi dünyanın insanlık tarafından yararlı nesneler haline getirilmesiyle birlikte kendine yabancılaşan bir tasarım haline gelişi yani kendine yabancılaşması emeğin ürünüdür. “Günlük maddi sanayi içinde (- bu sanayi söz konusu genel hareketin bir parçası olarak tasarlanabildiği gibi, bu hareketin kendisi de sanayinin […]
Günbatımı Yalnızlığı – Bedros Dağlıyan
Gün batımı mor kıyafetli hizmetçi Neden üzgün rüyalarımda hep yalnızım? Ve neden onun kollarında aptalca kayboluyorum? Kafamın üstünden, nar kokulu parlak çiçek gibi kolayca geçiyorsun ya ruhumdaki bir şey duyulmamış şarkıyla titreyiveriyor Gülümseyerek geri dönüyorsun daima Işığına bir türlü karşılık veremiyorum; üzgünüm Karanlık ruhumun içine indiğinden midir? Epeyi zamandır gündüzüm, hep gece Ve beklentilerimin başlangıcında, […]
İrtibatım Kesik Su Gibi – Nilüfer Uçar
sorguladığım günlerin gölgesinde oyalanıyorum güneşten kuruttuğum kırgınlıkları katlamakla meşgulüm tozlanmış hataların suyunu sıkıp içtiğime bakmayın o tadı sevdim sanmayın pazardan aldığım taze maydanozun zindeliğindeyim salata günlerimi anlatmayayım içine düşen sıkıntı dişlerimi kırdı, kalbime öykünürcesine fırında emek almışım meğer ellerimin sıcağında pişen sezişlere kandım kalabalığa düşen ay ablak yüzüyle patladı unutulan gülümsemeyi dudak hatırlamadı bile çevirdim […]
İki Özün Sözü – Hüseyin Çağırgan
Bir Yüz Olmalı Hep Bakabileceğin Önce Eş Sonra Kardeş Aynası Sanki Gülümsemelerinin Bir El Olmalı Hep Tutabileceğin Serin Yaz Gecelerinde Uyuyakaldığında Yıldızları Üstüne Örtmeyi Unutmayan Yaşam Uçurumunun Kıyısına Geldiğinde Seni Çekip Çıkarabilen Aynı Topraklardan Doğup Büyüdüğün Aynı Denizin Balıkları Gibi Deryadan Habersiz Yan Yana Soluk Soluğa Yüzdüğün Bir Göz Olmalı Her Bakışında Seni Söyleyen Mutlu […]
Bir Akşamdı – Nihan Feyza Lezgioğlu
Kaldırıma vurmuş bir kedi ölüsü görerek başladığı gün elbette mükemmel devam etmeyecekti. İş yerinde bir sürü terslik çıktı, patronla kavga edip işten ayrıldı ve evi su bastı. Hepsini sükunetle karşılayabilirdi aslında ama kavga sırasında patronun söyledikleri ağırına gitmişti. Eni boyu bir, hissiz ve devasa bir adamdı. Tartışırken sözünü esirgemezdi. Fil hafızası vardı sanki, yıllar önce […]
Vasiyetli Doğum – Nesimi Talipoğlu
Sarılmalarına özenip gelen baharla Saçlarının açık kahvelisini Soldurduğu yapraklara gösterip Gitmeleri gönül rahatlığıyla çürütebilecek güz Işınlarını yarıştırdığı vakit Ellerinin ekinlerini toplamaya Beni çağıracağının sözünü veren zemherilerim hiç olmadı benim Uzaklığını külçe külçe bozduran hüznün tadını veren Yüreğimin dibine kadar gelmiş sevmelerimde Ve şimdi yetiştirmek için Emekleyen dünyaların serpileceği kartpostalların yeşilini Üşüttüğün nisan bulutları değil Daktilosunun […]
Okyanus – Hilal Alpak
Uzaktan gördüm bir su birikintisi gibiydi. Attığım her adım da daha da büyür oldu penceremin önünde. Bir yağmur birikintisiydi yürürken paçalarımı ıslatan, sıradan bir ıslaklık. Şimdi nehir akıp gittiği yola beni de hışımla çeken. Fakat keyif veriyor, havanın boğucu sıcaklığı içerisinde serinliği adeta uyandırdı yıllardır uykuda olan yüreğimi. Yeterdi bu kadar, çıksam iyi olurdu. Biraz […]
Kör Bir Ayağın Gittiği Tezatlar – Mücahit Kartal
Körüm ben, ayaklarım görmüyor. Güdümlü keçiyollarında keratin aşındırıyorum. Tırnaklarımı kandırıyorum Yerden göğüm kadar dibe daldırıyorum Acıların kuş kazanına… Yeri ve göğü birbirine yakındır diye aldırıyorum Tarih sonrası duvarlarında Kirli aforizmalara bakarak ‘Bunlar sizin iziniz, Bunlar da sizin giziniz Haydi tapının’ diyorum. Körüm ben, bileklerim bilmiyor. Sükut bir incelme bağırıyor boynumda. Boynumda peygamber develeri saygın Saygın […]
Ait – Mehmet Yasir Ergun
Rüzgâr arada hafif hafif enseme dokunarak rahatlamam konusunda yardımcı olmak istiyordu ancak bu mümkün değildi. Bacaklarımın titremesini durduramıyordum. Yanımda umutsuz bir ifadeyle beni süzen Yiğit ‘’anlıyorum’’ der gibi kafasını salladı. Güneş bulutların arkasındaydı ve umutsuz düşüncelerimizin baş kaynağı gibi görünüyordu. Giydiğimiz masmavi eşofmanlar ortamı bir nebze olsun rahatlatıyordu. Mavinin huzur verici etkisi bazılarını sakinleştiriyor benim […]
Yara – Sümeyra Özçelik
Her cümleyi ona bağlama isteğimi sonlandıramıyordum. İsmim geçse içimden , yanına ismini ekliyordum. Hiç görmediğim bu insanın yokluğuyla bir türlü başa çıkamıyordum. Hep varmış gibi yaşıyordum , hep hayatımdaymış gibi… Canım yansa ona sesleniyordum , tutsun ellerimi kaldırsın istiyordum. Ama o hiçbir zaman yoktu ki. Hem ben düştüğüm yerden kendim kalkardım. Kendim sarardım yaralarımı. Kendimin […]
Son Yorumlar