E-DERGİ 990
Sihirli Flütten Dökülenler – Özgür Polat
Oyun oynamanın en güzel yerine doğmuştum,dağlarında her dem kar olan zengin bir ova köyüne. Her yer benim için mutluluk kaynağıydı. Eşsiz Tabiat Ana’ nın kucağında, Dedemle babaannemin kavuğundaydım. Evet resmen öyleydi. Ne özgürce, ne zengin! Leylek yuvaları vardı kapımızın önünde, hala da ordalar. Çimenler içinde uyuyacağınız, meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçe ve kapısı heybetli, kilidi […]
Neredeyim – Turgut Hangül
Zaman tüneli bu! Akışında sekiz milyar insanNe değerim var bunca kalabalıkta!Ne derin bir sefer bu!Nereye bu yolculuk!Cennet mi hakkım, yoksa Araf mı!Cehenneme inanasım gelmiyor buradanCennet benim yegane hakkımEn iyi o bilir beni.Varoluşum nedensiz!Buradan sonsuzluğa bir ip uzanıyor,Görmek istediğim kim bilmiyorum.Buradan sonsuzluğa bir insan uğurlanıyorSekiz milyarda bir ihtimal, insan, sonsuzluğa.
Şampanya – Özgür Karakaya
Kupalar alındığında, doğum günlerinde, yıl dönümlerinde, mezuniyette, patlatılan yere de saçılandır. Ayrıca pavyonlarda da sevgi gösterisi olarak tanımlanır. Sahne performansı sergilenirken de şampanya patlatılabilir. Porsiyon olarak servis edilmeyen içecektir. Şişe ile servis edilir. Nefis kokusu etrafa yayılmalı ve içeni de mest etmelidir. Kapağı açılınca patlama sesi çıkarandır. Sadece bir içki olarak değerlendirilmemeli; statünün, hayattan zevk […]
Kırmızı Fular – Selahattin Anatürk
Ilık yağmur damlalarının bedenimizden süzülerek kendine yol bulduğu bir akşamüstü, parmaklarımızın ucunda dans ede ede yürüyorduk. Nisan yağmurları aşk şarabı olmuş başımızı döndürüyordu. Denizyıldızlarını toplamak için eğiliyorduk arada bir. Bir de ayak parmaklarımızın arasına kaçan kum tanelerini silkelemek için. Yapıştıkça çıkmak bilmiyorlardı. Olsun, uğraşması bile güzeldi. Gözlerim onun gözlerinde kaybolup gidiyordu. Ufak bir kum tanesine […]
Defter – Lale Sanem Şekercioğlu
23 Mart 2013 Yine aynı hisler sardı içimi. Hani bazen bir anı canlanır ya zihninizde, hiç yoktan, öylesine, alakasız. Bende bu aralar hep aynı sahne canlanıyor sebepsiz. Sekiz, dokuz yaşlarında annemle birlikte ev gezmesine gittiğimiz bir yaz günü. Deniz kıyısında bir taş evin balkonunda, büyük büyük teyzeler çay içerken ben de bacaklarımı sallaya sallaya oturuyorum. […]
Adalet – Uğur Bayram
Şu vurdum duymaz zaman hırsızlarıKendilerini sonsuz sandıkları yaşam pınarınaÇaldıkları her hayatın günahına sarılarakZamanı zamana satıp, kandırarak atarlar. Onlar sükûta erenlerin katında katilYaşam pınarında yüzen canilerdirAldatamazlar çaldıkları zamanıHayatları bedel olacaktır çalınan hayatlara.
İnsan – Barbaros İrdelmen
Diğer canlılardan farklıBitmez tükenmez umuduylaMüşfik cömert merhametli vefalıSevgi ve aşk dolu Öyle anlatılıyor insan OysaYağmacı, ırz düşmanıYüzyıllardır tekerrür edenOrdularla yapılan vahşi savaşlarTarih, ne kadar farklı yazıyor aynı insanı Kurbanlarını veGünahlarını savcı saydı veİdamına karar verdi hakimDünyadaki en vahşi varlık insan Bilgisiz ama kurnazKalleş zalim ve en kaltakEn çok korkmamız gerekenCahil insanın ta kendisi… Barbaros İrdelmenİstanbul, […]
Kimseye Konulmayan Ad – Muratbay Nizanov – Çev: Janabaev Azizbek
Yılbaşının ilk günüydü. Dün gece yeni yılı karşılamak için geç yattığımız için sabah saat on bire kadar uyumuştuk. Üstümde duran telefonun sesiyle uyandım. Enstitüde okuyan bir arkadaşım olan Dosbergen arıyordu. Henüz selamlaşmadan “Çabuk eve gel”, – dedi. -Evet, ne oldu? -Haber var. -Dinliyorum seni, söyle bana. -Hayır, geldiğinde duyacaksın. Elimi yüzümü yarım yamalak yıkayıp hemen […]
Kimsesizler İçin Dayısız Yaşama Taktikleri – Ramazan Teker
Ey doğduğu şehrin kuytusuna yan yatmış, Hükümetlerin gölgesinde serinleyememiş, Koltuklara yapışık arkalara dili temas etmemiş, Parklardan ve çıkmaz sokaklardan Allah’tan ve vicdanından gayrısı olmayan Kardeşlerim! Araya adam konulmuş olmadığı müddetçe Hiçbir dua mavi kapaklı dosyalarda Aleyhinize delil olarak sunulamaz! Üşünmüş bütün düşlerinizin yüzü suyu hürmetine Merhametinizin sıcaklığını çocukların ellerine hohlayın Çocukluğu is kokanların içindeki karanlığı […]
Ölüm Takı – Kadir Akarsu
Ölüm döşeğinde sıyrılmış dimağımdan bir fikirSon demlerinde beynim bir delilin oyun alanıAzrailin uçuşu, yarin yaptığı ince zikirTatmak da kolaymış şu ölüm denilen yalanı Sehpanın üzeri dökülmüş harflerle ölümcül sesAlnımın ateşi serilemez geceden o tülbenteŞimdi toprak altında kaldı seveceklerim, herkesArtık bir adettir bende yıkanmak kat kat kefenle
Üç Nokta – Meryem Zeynep Akcaoğlu
Üç noktaları severim ben. Elimden gelse soru işareti yerine bile kullanmak isterim üç noktayı. Soruları da sevmem kesin cevapları da. Bitişleri ve büyük harfle başlayan başlangıçları da… Şimdiyse kalemin kağıtta bıraktığı küçük bir ize ihtiyacım var; bir noktaya. Kağıda bırakılan küçük bir izin hayattaki büyük karşılığına ihtiyacım var. Keskin bitişlere, sert cümlelere, büyük harfli başlangıçlara […]
Duman Duman Uzun Gece – Galip Uçar
Ah tepemde yaz günü dönen pervanenin yeliNadir içtiğim sigaranın yaktığım ilk ateşiTüterken usul usul içime çektiğim dumansınEn uzun gece gibi karartsa da ciğerimiÖyle keyifÖyle acıÖyle rahatlatıcıUzun bir hasretin küle dönüp kısalışıVe her seslenişte dumanın gözümü yakışıDamla damla akan senDamla damla akan selVe düşmanlar tanıdığımız soluk yakınımızBolca ardımızdan konuşanlar atıp tutanlarVe bilmediğimiz uzak düşmanlarBelki benden senden […]
Aşk Treni – Önder Güler
Çok şükür geçti aşk treniBir daha dönmesin geriHatta duydun mu bilmemUnuttum gözlerinin renginiArtık hatırlayınca seniGülüp gülüp eğlenirim Çok şükür geçti aşk treniBıraktım artık o çirkin kadehiYazmak için derdimiElime aldığım o kırık kalemi Çok şükür geçti aşk treniArtık geceleri düşünmemGörmem artık rüyalarımda seniUzun uzun bakmam gökyüzüneKandıramaz beni o yalancı mavisi Çok şükür geçti aşk treniArtık gözlerim […]
Son Yorumlar