E-DERGİ 990
Kaldırımdaki Kadın – Kerime Ural Cengiz
Zeynep, bahçedeki işlerini bitirdikten sonra salona geçti. Çocuklar okulda eşi de bahçede meyvelere su veriyordu. Memnun bir gülümseme geçti yüzünden çok şükür sebzeler meyveler iyi ürün vermişti. Bu yıl ellerine para geçecekti. Sıkıntılı günleri atlatmışlardı. Kocasıyla el ele verip bu harap evi ve bahçeyi adam etmişler. Çok yorulsalar da bir şey olmaz dinlenince geçer, Allah […]
Yakaza Dönencesi – Abdurrahman Danış
Sona doğru yaklaşılıyor alabildiğince bir rüzgârın eşiğinde döner uyanışlar ağaçlar, çatılar güm güm eder esen silik yüzler gündoğumunda başlar güneşin kıpkızıllığı taze taze açar; kesişen havadan, gökyüzündeki dönenceler bedenleri yoklar Uykular ölür ve bir başka hayat ülkesi insan olan kalır bu ülkede; kaldırımları yakar, bir mağaraya dönüşürcesine götürür, sona doğru gider, güneşin koruyla başkalaşır […]
Deva – Zeynel Kürkçü
Tırpan değse sapına Acımazdı canı buğdayın Bilirdi bir somunda deva olacağını Ne yazık Bir buğday tanesi yüzünden Başladı bütün savaşlar Zeynel KÜRKÇÜ
Kuyruksuz Kedi Sarman – Hacer Taner Bulut
Bir varmış, bir yokmuş. Zaman zaman içinde, Kalbur saman içinde. Deve tellal iken, Horoz imam iken, Manda berber iken, Annem kaşıkta, Babam beşikte iken… Ben babamın beşiğini Tıngır mıngır sallar iken, Bir varmış, bir yokmuş. Ülkenin birinde Sarman adında bir kedi varmış. Sarman bir gün bir fare görmüş. Fareyi epeyce kovalamış. Fare kapıdan geçmiş. Sonra […]
Sisifos Söyleni – Albert Camus – Seray Kalay
“Bu boyun eğme değil, başkaldırıdır.” “Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır; intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediğinde bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna yanıt vermektir” cümleleriyle başlar. Albert Camus “Sisifos Söyleni” kitabına. Bu iki cümleyi okuduğunuzda istemsizce de olsa yaşamı sorgulama düşüncesi ile başlarsınız kitaba. Sonra biraz silkelenir ve Camus’nün cevabını beklersiniz. Camus, yaşamı […]
Uzak Akraba – Burak Akbaş
Soğuk bir kış günüydü, kar şiddetini iyice arttırmıştı. İnsanlar telaştan ne yapacaklarını bilemez hâlde oradan oraya koşuşturuyorlardı. Jandarmanın gelmesi zaten imkansızdı. Yollar kapalı, elektrikler kesilmiş –yine trafo patlamıştı- araçlar soğuktan donmuştu. Herkeste biraz korku, biraz telaş biraz da bitkinlik… Neredeydi, nereye gitmiş olabilirdi? Buraların kaderiydi, coğrafya kaderdir demişler ya işte tam da oydu. Kaderdi, coğrafyaydı. […]
Her Eylülün On İkisi – Beyza Doğan
Bir kulaklık ve beni hayallere daldıran bir çok şarkı ile gecenin bir yarısında sokaklarda aylak aylak geziyordum. Denizin dalga sesleri, martıların o şarkı söylercesine çıkardıkları seslerle karışırken benimde aklımdaki toz pembe hayaller hayatın acı gerçekleri ile karışıp birer birer toz oluyordu.Yürümekten yorulmuştum. Denizin kıyısındaki banklardan birine oturdum. Denizi izledim. Denizin birbirleri ile dans ediyormuşçasına hareket […]
Bir Avrupa Eleştirisi – Mehmet Sinan Gür
Avrupa… ‘Uygar’ Avrupa… Tarihinin her satırı kanla yazılmış, her sınır kanla çizilmiş, uygarlık tuğlalarının her biri kanla yoğrulmuş taşlarının her biri, birinin ahını almış, yerlerine kan harcı ile oturtulmuş. Soğuk fakat duru ve güzel bir hava vardı. Vakit gece yarısına yaklaşıyordu. 2015 yılında, su kanalları ve gondolları ile ünlü Venedik’in tarihi yapılarla çevrili ünlü San […]
17.yy Toplumsal Politik Ekonomik Dinamikler Bağlamında Racine’ın Phaedra Oyununun İncelemesi – Özge Paksoy
Sanatın ulus inşası ile ilişkisinin net olarak gözlemlenebildiği 17.yy Fransa’sında XIV.Louis hükümdarlığı sırasında ulus-devlete hizmet edecek en önemli kurumların temelleri atılırken sanat özellikle tiyatro ulusal kimlik inşasına hizmet edecek kurallarla denetleniyordu. Mutlak monarşinin en güçlü olduğu bu yüzyıl Fransa yönetim modeli ulus devletin sanat üzerindeki ilk hâkimiyetini temsil ediyor. Ulus inşası modeli 17.yy Fransa sanatında, […]
Korku – Salim Olcay
“Çok korkuyorum” diyordu, “hem de çok”. Ailesine, dostlarına, yakınlarına, hiç kimseye böyle söylememişti. Sadece bana söylüyordu. Önceleri inanmadım. Yalnız bana söylemesi için hiçbir neden göremiyordum. Çok yakın olduğumuz söylenemezdi. Ancak gün geçtikçe ona inanmaya başladım. Çok boşluk vardı anlattığı şeylerde ama onları önemsemiyordum. Bir menfaat beklenilen kimselere her şey anlatılmaz. Anlatılan şeyin kişinin tutumuna ters […]
Özlem… – Zühre Uğur
Mülteci bir aşk taşıyorum Gözlerin kimliğim oluyor Ellerin, erguvan çiçekleri kokuyor Kimsesiz bir şehirde Bensiz Kar yağıyor saçlarına Adın dudaklarımda, şiire dönüşüyor Her satır başında. Hasret türküleri çalıyor, radyoda Sokuluyorum yokluğuna Başım omuzunda Bu zifiri aksamlarda Özlemek, ölümcül bir hasta Bıraksa kendini usulca Uykunun kollarına Ama nafile Paslı bir bıçak gibi Gün doğumuyla saplanacak Göğsüme […]
Hudut – Josef Hasek Kılçıksız
Sabah ezanı biraz önce okundu. Şimdi abdestini alıyordu insanlık. Umudun baharı umutsuzluğun kışıyla, zamanların en iyisi en kötüsüyle kucak kucağaydı. Çökük avurtları ve batık göğsüyle sıska bir adam sokakta karabasan gibi dolaşıyordu. Şehir, çocuklarını yitirmiş annelerden, yastan, yıkıntılardan oluşan bir tarih koymuştu önüne. Cezaevinde ince hastalıktan ölen bir arkadaşının yardımıyla yapıp çattığı bir gecekonduda yaşıyordu. […]
Zor – İmren İnci Sözen
Kendi mesafemle konuştuğum yollarda, bundan birine bahsetmem zor Ayaklarımı basarken sağlam adımlarla derine düşmemek için, saplanmamak için bataklıklara, bulanmamak için kirli sulara, büyük adımlar atmam zor Yaşamak için doyasıya, doymak için dünyaya, kalmak için mutlu hayatta, üzülmem zor Sevmem için birini, alışmam için birine, güvenmek için o kişiye, kalbimi açmam zor Güneş için yaza, karlar […]
Son Yorumlar