E-DERGİ 990
Sokak Çocukları -Zeynel Kürkçü
Kimi hiç bilmedi Kimi sonradan unuttu Anne sütünün tadını El olmuş sönmüş yıldız Yapboz parçası gibi sevinçler Işıklı camekâna düşmüş Üryan, rotasız, günah öldüren sevdalarda İmkânsızda kalan çocuklardı İsyankâr kuşların tekmelediği, Üstü açık bırakılan gecelerde Bir yanı mendil beyazı Akşamın arınmış soluğu Sabahları güneşi ölen çocuklardı Gökyüzündeki kalabalıklarda yaşanan Bağırıp çağıran sesli harfler yalnızlığında […]
Düşünce Kırıntıları – Funda Ergenekon
Zaman Bir gözyaşıdır zaman, ucunda harcadığımız, gelirken ağlayıp, giderken ağlattığımız. Sorgulamalar 1 Kendi düşüncelerimiz de mi yüzeriz, Başkalarının düşünce denizlerinde mi? Sorgulamalar 2 Sabah hüzünle mi kalkar insan, Gece hüzünle uyuduğu zaman.. Yaşam hepimizi farklı yönlere farklı şekilde götürüyor. Kimimiz bunlardan ders alıyoruz kimiz ise olduğu gibi devam ediyoruz. Asıl olan hangisi? Görmek mi? Yoksa […]
Bıraktığın Yerdeyim – M. Meltem Kaya
Kimine göre koridordaki topuk sesi Kimine göre kırmızı rujlu serseriyim Kimine göre salon kadını Kimine göre utanmazın biriyim Kimine göre güler yüzlü Kimine göre suratsızın tekiyim Kimine göre deli Kimine göre veliyim Umrumda mi bunlar dersen Güler geçerim Görünen her tecellide Cemali de celali de Başım gözüm üstüne Barıştım ben içimdekiyle O yüzden anlatma kendini […]
Yalnızlığın Buhurdanında -Sevda Yaman
… Bir şiir yaz oku bu gece mısralarına küçük mutluluklar sakladığın Bir türkü mırıldan bu gece hüzün olsun saklı mısralarında aşk koksun yalnızlığın buhurdanında …. Sevda Yaman
Etnik Dünya, Ortadoğu’nun kaderi mi? – Meltem Gikas
İnsanlık tarihi, yiyecek üretimine geçilmesiyle başladı… Avcılık, Çiftçilik, Tarım ilk, Ortadoğu’da yeşerdi, Böylelikle, tahıl tarımı ve göçler Avrupa, Hindistan, Cin ve Afrika’ya yayıldı.. İnsanlığın tahıldan sonra, ikinci dönemi, Uygar Toplum denilen, becerikli ve karmaşık toplumlar ortaya çıktı. Tahıldan sonra uygarlık Ortadoğu’da oluştu… Dicle, Fırat ve Nil sonra İndus Vadisi, […]
Ay Vurunca Yüzüme – Aziz Nayır
Ben bu yalnızlığı bana özgü bilirdim oysa kanı durmayan bilek ve düşünmeden verilmiş söz gibi durmuşluğumdan ay vurunca yüzüme ay vurunca yüzüme gecenin tana evrileceği vakit hafif bir telaşla son yudum gitmelisin, gitmeliyim ama herkes zaten bir şey yapmalı belki hiç bir şey düşünmeden çekilmeliyim gözlerinden yeterince üzülmüşlüğü nasıl anlayacaktım annesini yitirmiş bir çocuğun gözyaşları […]
Bir Yolcu – Ebrar Doğan
Ayın soluğunu tutup ıssız şehri seyre daldığı bir akşam bu. Almış başını gençler sokak aralarında aylak aylak gezerken sokak aralarında, çıkardıkları topuk sesleri yağmur damlalarına karışıyor. İsmini anımsayamadığım kapkara bir ağacın altında uçmaya hazırlanan bir karga gibi tünedim, bekliyorum. Önümde bir asfalt kokusu yol boyunca uzanmış, defne yapraklarına karışıyor ve ben gökyüzüne bakıp soğuğun içime […]
Günlerden Cumartesi – Gülru Öztunç
Umutsuz. Oysa yeni başlayan günün telaşı var dokunduğu her yerde. Bir yanı, o hep canını sıkan, durmadan konuşan, tam başlarken vazgeçiren, erteleyen, o yarım yanı, elindeki şu çantayı atıp kaçıver, diyor yine. Kapı. Sokağa açılan. Gri ve kilitsiz. Hantal ve ağır. Ayak izleri ile dolu merdiven. Merdivenin kırık basamağı hadi, diyor her durduğunda. Hiç başaramadın. […]
Her okur, kitabı yeniden yazar – Hatice Dökmen
Bir kitabı okumak, onu kendiniz için baştan yazmak gibidir. Angela Carter Her okur, okuduğu kitabı yeniden yazar, bence. Belki de okumanın sihri buradadır. Sözcüklerin yan yana gelip anlam kazandığı cümlelerle dolu satırların; paragraflara, sonrasında sayfalara, ardından bir kitaba akması zaten başlı başına büyülü bir dünya değil midir? Özellikle kurgu kitapları okurken onun kurgu olduğunu bile […]
Bir Martının Denizden İstediği – Mehmet Özgür Ersan
bir yana atılır/ tedirginlik bakılır ufka/ufuk kan içinde sevmediğinden olsa gerek hayatta her şey anlam bulman anlam bulmak ise bugün kendi yerine birini aramanla mümkün nedendir bu hükmetmekle/ boyun eğmek arasındaki gel git/lerin hamdım ben sense yarım bırakılmış ateş ışığında düşündüm seni çırılçıplak uykusuz ve en kadın halinle oysa ateş içindeydi yüreğin kudretini kanında arayan […]
Güvercin ve Menekşe – Ebru Zeynep Dişiaçık
Sabahlara kadar konuşasım vardı. Tüm alemi topladım yanıma, görünen görünmeyen ne varsa. “Meşk” dedim adına. Üzerime bol gelen güven giysisi bedenimi terk ediyor gibiydi. Kimbilir sabahlara kadar süre gelen konuşma hissiyatı da bundan ileri gelmekteydi. Evet evet güveniyorum kendime, güveneceğim de. Her sabah ve her akşam pencerenin kenarına konan güvercin ve beklentisi büyük olan menekşe […]
Medeni Hesap Günü – Cemal Öztürk
Duyduk ki çoktan kadük olmuş yurttaşlık Üst aklın astı gibi çalışan fasıklar sayesinde. Yaşamdaki ortaklığa çevirirken sırtını Yaratana düpedüz ortaklık koşanların Koşulları yer çekiminden ağır mı ağır Duvardaki mihraba değil Gözümün içine iyi bak Amel defterinde İlgi ve içtenlik bir İlgisizlik sıfır Ve en düşük not: Dil’den çıkanlar Felsefesiz kâfirdir Pekiyi tapınmacı dindarlığın Tümden gelim […]
Fıskiye – Dilek İşcen Akışık
Beyin zor zamanları büyük bir özenle sakladığında, özellikle yakın ilişkiler bu durumdan olumsuz yönde etkileniyorlar. Yıllar öncesinde yaşanan bir olay nasıl da en ince ayrıntısına kadar hatırlanıp hissedilebiliyor. Bazen, “Üç yıl önce de böyle olmuştu, yine böyle kaba davranmıştın…” ya da “Beş yıl önce tatilde aynısını yapmıştın, kendinden başka kimseyi düşündüğün yok…” gibi ifadeler sinirli […]
Son Yorumlar