E-DERGİ 990
Karıştım Sana – Zeynel Kürkçü
Kollarına Tahta köprüler Demir köprüler Demir kapılar Toprağından setler kurdular Asinin Olmadı Mani olamadı ne insanoğlu Ne günah yüklü cellât kılıcı Ne de tanrılar Didim’in Teodora aşkına Kaç bin yıl geçti aradan Kaç kere umut ettim Kaç kere geldim Sonu hep hüzne perçinli yalnızlık Hangi tanrının köprüsü Hangi tanrının bağışıydı Kim bilir Onu bulduğum Sordu […]
Huzurlu Bir Toplum İçin Mutlu Çocuklar – Ali Eren Yıldız
Bir çocuğun zihnini meşgul eden düşünceler; oyun oynamak, bir pamuk şekeri, bir top ya da neşeyle uçurabileceği renkli balonlar gibi, onun kendi dünyasına ait izler taşımalıdır. Sokaklarda akşama kadar top peşinde koşturabilmeli, yorulana kadar sek sek oynamalı, bütün çocuklar bir araya toplanıp saklambaç oynayabilmelidir. Bir çocuğun en büyük derdi; hasta olmasın diye annesi yemesine izin […]
Bahardan Kalma Emine Büşra Aslan
Korunun iki yanı ağaçlıklı arnavut kaldırımlı yolundan aşağı, sahile yürüyorduk. Hava kapalıydı; sesin ve tebessümün kadar belli belirsiz..Limanda, parkı arkamıza alarak oturmuş son çaylarımızı yudumluyorduk. Herşeyin olması an meselesiydi. Anlıyordum ki karşımızdaki dalgalar eşliğinde, dalga dalga hissettiriyordu kendini ayrılık. Bir adı yoktu günün.. Böyle sıcacıkken ellerin, neyle teselli bulacağımı düşünmeye başlamıştım. Birlikte ektiğimiz yaseminleri koklayarak […]
Yine, Yeni ve Yeniden Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi
MANİFESTOMUZ Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergimiz , ne yazık ki geniş çaplı edebi tartışmaların arasında hayata gözlerini açmıyor. Milyonlarca insanın tutkuyla kitap okuduğu bir yerde doğmadı. Sanatın değerini yüceltmek için edebi ürünler üretilen bir dünyada değiliz artık. Her konuda olduğu gibi edebiyatta da iyice kendini hissettiren bir endüstriyelleşme olgusuyla karşı karşıyayız. Edebiyatın piyasa kapitalizmi koşullarına […]
Canımın İçinde Cansın Duru – Didem Berkan
-Az önce bebeğimi kaybettim! Kayıp gitti ellerimden “Gitme” diyemedim. Ona yetemedim, ona huzur, ruhuna mutluluk veremedim. Gözümden damlayan yaşlar, içimdeki acıyı anlatmaya yetmiyor, ne dersen de giden geri gelmiyor. Bir kez daha denedim ve başarılı olamadım. Ben kendi yavruma sahip çıkamadım. Doğum sancılarına bile geçemeden, içimde yeni yeni filizlenirken, kayıp gitti ellerimden. Bir darbe yetti […]
Kitapları Yakmak Hala Moda! Fahrenheit 451 & Ray Bradbury – Funda Ergenekon
Fahrenheit 451 kitabı, distopik roman kategorisinde neredeyse kült olmuş bir romanlardan birisidir. Eğer distopik bir roman okumadı iseniz, o zaman size kısaca distopya kavramından söz etmek istiyorum.Distopya, otoriter, totaliter veya baskıcı bir devlet anlayışı ile yönetildiği kurgulanan ütopik toplum anlayışının tersi olan toplumlar için adlandırılır. Distopik dünyalar, ideal toplumların tam tersidir, bu tarz kurgularda dünyaya […]
KAFKAESK MASALLAR: PENCERE – Ezgi Çataltepe
Bir varmış bir yokmuş. O dönem köleler efendi, efendiler köle imiş. Dutlar şarkı söyler, kuşlar bal yapar, yaş yapraklar için için yanar imiş. Mevsimlerden soğuk bahar, aylardan sıcacık Şubat imiş. Kimse kimseye bakmaz, kimse kimsenin canını yakmaz, ak ile kara karışmaz, güller menekşe gibi kokar imiş. İşte böyle bir zamanda, ormanın derinlerinde yaşlı bir kadın […]
AYRILMA – Zeynel Kürkçü
AYRILMA Yaş ayrılıyor gözünden Kalanın yanaklarına veda ederek Tuzlu mu tuzlu, tatlı suya inat Yaşadıklarını gizleyerek Bilmeden nelerin başlangıcı Nelerin bitimi olduklarını Bilmeden Tren ayrılıyor garından Sökülecek raylarına veda ederek İçi dışı paslı mı paslı, tarihi meçhul Yaşlandıklarını gizleyerek Saymadan içlerindeki vedaları İçlerindeki kavuşmaları Saymadan Cevap ayrılıyor sorusundan Suskun bilinmezlikle dans ederek Cevapların nelere sustuğu […]
HÜSREV İLE ŞİRİN – Hikmet Güzelkokar
Ben Ferhat’ım Dedim ki Hüsrev babaya; bana Şirin’i ver Dedi ki; hikâye öyle değil Sen Amasya’yı bilir misin? Susuz ve kurak Sen suyu bul suyu Şirin’i bırak Dedim ki su şirindir Amasya Şirin’dir Dedi ki; elmalar kurudu Dedim ki; Su derindedir Senin şehrindedir Dağ yamacından geçen nehrindedir Su sebilindir Bana elmasız zulmetme Gün gelecek Su […]
Çocuklara neden masal anlatmalıyız? – Cemal Ustaoğlu
“Eğer çocuklarınızın zeki olmasını istiyorsanız onlara masal okuyun. Eğer onların daha zeki olmasını istiyorsanız onlara daha çok masal okuyun.” Albert Einstein Sevgili anne ve babalar,çocuklarınıza mutlaka masallar anlatın.İki yaşına gelen her çocuk masalların büyülü dünyasıyla tanışmaya hazırdır demektir.Keloğlan, Nasrettin Hoca ve eşeği,Hacivat-Karagöz gibi önce bu toprağın bize miras kalan değerlerinden beslenmeli çocuklar. Hayalgücü,dünyadaki en büyük […]
Maviye ve Umuda Dair – Kadri Durgut
uyandım, katmerli acıların demlendiği güzel ülkemin sıcak bir sabahında. geceden kalma sigara izmaritlerinin sindiği ve ter kokulu bir odada, mavi bir intihar düşüyle, uyandım. genzimde öküzgözü şarap kokusu ağzımın içi kurumuş, nicedir hayalini kurmaktayım mavi bir buluta tutunmanın yerçekimine inat ağırlığımca. bir yudum suyun, bir yeşil yaprağın değeri, çam kokulu dağ havasının, insanların ve hayvanların […]
Kör Ressam – Ferhat Nitin
Tatlı bir sevinçle uyanış zamana. Dokunuşun payında hatıraların. Kırpıntılar, küçük görünüş gözleri Cehennem yağmurlarında buğulu örtüleri Çelişkiler semtinde tokat sersemliğine inen fecaat darbeleri. Cam emziren pencere kenarı kadınlara ve bugünü silen uykuya gölgelenen. Ardından şakaktan haydut ürperişleri, yanağında sonbahar bekleyişleri.
Muayene Odası – Cemal Öztürk
1. Yirmi birinci yüzyılın kürsüsünden Herkesi elektro şoka sokan hoca! Otur sen de dersine çalış canım İnsanlığa vaaz vermeden önce! Bismillah, şu genişleyen evren Bir rivayetten bin kat daha hayırlıdır! Evrim yasası mesela, fesuphanallah Bir optik gözlem, bin bir vesveseden muteber Acil bir ameliyat, bir temenniden evladır evlat! Haddizatında Yetersiz bakiye veriyorsa Ak-Bil‘in* Beyinsel bir […]
Son Yorumlar