E-DERGİ 990
*Duvardaki Delik – Aysu Altaş
Portakal çiçeği ve nar suyuyla yıkanmış gümüş bir tarağın üzerinde olduğu,ısıtılmış sımsıcak bir havlunun üzerinde her çeşit kokuyu barındıran parfümlerin ahenkle yan yana dizildiği,hepsinin ortasında ise kenarlarına aslan başları ve testi taşıyan küçük peri kızları oyulmuş oval biçimli büyük,siyahlaşmış,eski bir aynanın soylu bakışlarının eski çekiciliğini kaybetmediği küçük bir makyaj masası,boyası soyulmaya başlamış krem rengi […]
Geçip Giden -Seykam Karadağ
Üç şey söylüyorsun,kendini tekrarlayan üç şey “mayıs,fesleğen ve nar”.boşluğa mı bakıyorsun yoksa bakmaya korkar tüm duygularınla gözlerin kapalı bir ifademi takınıyorsun,kestirmek güç.söz dilinde bir çığlık oluyor “benim dünyam da “doğu”ölümsüzlüğün başkentidir.”…nekadar su dökersen dök sönmeyecek bir ateşle yanıyorken,sen konuşarak yıkanacağını sanıyorsun.sanmak,en çok da her sabah sanrılı rüyalardan uyanmak.tüm bunlardan azade,zamanı tesadüfe,tesadüfü tevafuk’a bağlamak,ah,,,nekadar duyarsızsın.bu anlarda […]
TURUNCUDAN SONRA – umut kaygisiz
“Adın aşk olmalıydı senin, ölüm değil.” Sessizlikle çevrelenmiş ruhunu çırılçıplak bırakabilecek şekilde sürmüştü ellerini. Titriyordu güzel dudakları. Açıkta kalmış omzunu örtmek için kırmızı elbisesini aceleyle çekiştirdi ve birkaç ürkek adımın ardı sıra daha keskin gözlerle bakabildi Boris’in yüzüne. Tekrar rüzgardan sıcak, topraktan ıslak ve nemli nefesini savurarak genç adamın yüzüne, yaklaştı. […]
Bornova -Kubilay Örgün
Bir kuş uyandı sabahtan, Yorgun argın. Sokağa atıldı. Kapı önündeki ekmekten aldı. İlerde Hasan Usta, Dükkanı suladı. O indirmeye gidince kepengi, Ardından atladı. Yanık asfalttan tat soğuğu. Biraz sonra güneş açtı. Yandı başı. Uzun çınara sığındı. Küçük evin çatısına çattı. Yumurtalarını sakındı. Yoldan geçen Efe Hüseyin, Dönüp bir ara baktı. Gülümseyip; seyre daldı. […]
Barut Kokuyorum-Gürsel Özkır
Savaşmadan savaşıyorum ya! Ey namlunun ucunda pür dikkat beklemeden patlamaya hazır mazisiz ve yarınsız aciz barut… Kulaklarını tıkayacak bir ateş yok, o yüzden beni işitmemek için pamuk aramaya da yoktur hacet… Telsiz sesimle geliyorum sana, tınısı sana olur azamet; elinde ne hikmet, ne nimet ne de bir minnet dolayısıyla çok gaddar-sın, yine de bilirsin yürürüm […]
LÜZUMSUZ KİTAP – Ali Akkoç
Yıllar önce bir kasım sabahı uyandığımda o güne değin başıma gelmeyen bir olayla karşı karşıya kaldığımda henüz yirmi yedi yaşındaydım. Özel bir okulda memur olarak çalışıyor ve işimi gün geçtikçe daha çok seviyordum ama sonradan başıma gelecekleri tahmin etmiyordum çünkü kendimi tanıdığımı sandığım bir çeşit yanılgının içinde olduğumu ne daha önce ne o zamanlar […]
Bugün Bir Şiir Yazmayacağım Yine – Mehmet Faruk Habiboğlu
Bugün bir şiir yazmayacağım yine Ötelere mütebessim bakmayacağım. Ey kalbim mutlu olmak senin neyine Boş verip hiçbir şeyi kafama takmayacağım. Bugün bir şiir yazmayacağım yine Kapanıp içime sokaklara çıkmayacağım Pencerenin önüne, kapıların eşiğine Hüznümü kederimi artık yıkmayacağım. Bugün bir şiir yazmayacağım yine Mısraları üst üste yığmayacağım Çıkıp bulut misali ta gökyüzüne Yağmur olup bir daha yağmayacağım. […]
SAHİLDE, THÉOPHİLE GAUTİER, ÇEV. SUNAR YAZICIOĞLU
Ay, dikkatsiz ellerinden Düşürür, göğün üstünden, Pullarla işlenmiş büyük yelpazesini Denizin mavi halısının üstüne Onu almak için eğilir, gümüşe benzeyen Güzel kolunu uzatır ; Ama yelpaze kaçar, beyaz elinden Geçmekte olan öfkeli bir dalganın yüzünden. Onu tekrar vermek için sana, Pekala kendimi atarım, hırçın girdaba, Eğer gökten inmek istersen sen, Ve göğe çıkabilirsem eğer ben. […]
İsimsiz- Sinem Can
Bugün ismini bahşettiği evren bana Dilimde hep isimsiz olarak kalacak adın ama Yüreğimde tekrarlayacağım ismini Belki yıllar sonra Bir mektup gelir benden sana Yada yıllar sonra Ararım adını bir sayfa da Belki karşına çıkarım Çıkmaz bir sokakta Seni gördüğüm o anda Güneşe koşacağım buz tutmuş yüreğinle Çalar saat deliye dönmüş gibi Çalacak beynimin içinde Ve […]
ÜRPERÎŞ – ikram güneş
Tüm kentler, Tüm yollar, Uğultulu vede sisli… Kurulur mahkemeler, Verilir fermanlar sorgusuz vede sualsiz. Üşür tenim, Haykırır dizelerim. Hükmünü yitirir vefa. Baş uzatır fermandarlar. Ve ölüm kokar. Ve ölüm kusar tüm vicdansızlar…! Kudurur denizler, Azar dalgalar, Sığınacak liman arar, O esmer, O kumral tüm çocuklar… Çevirir dört yanımı(zı) iğrenç mahlukatlar. Prangalar vurulur beyinlere. Esir alınır […]
BAYKUŞLAR DA ÖLÜR KALBİMİZDE – İbrahim YILMAZ
her gidiş içimde oyuklar açar paslı prangalar ayak bileklerimde bilenir gün yüzü görmemiş zülüflerin arasına gizlenmiştir aşk… al aklımı,kuş besle,düş kur,ağaç dik,çiçek ek odun topla ateş yak,isyan ateşi olsun çevrele ateşi,kucakla sev ama yalın sev zülüfleri ver ateşe,kavrulsun zaman dinledim ruhundaki müziği,aklım yitti ben bir sığınak, dingin bir liman ararken fırtınalar içinde buldum […]
ANLAMALIYDIM – Gürsel Gök
Anlamalıydım, Zamansız gelişinle, Gidiş biletini cebinde sakladığını. Anlamalıydım, Galata Çaycısında içilen ilk çayın, Bir sonun başlangıcı olacağını. Yarım kalan bardağında Soğumuş dudak izin. Sahi sen, o izi de alıp gittin… Anlamalıydım, Aşka yelkenler fora dediğinde, Sığ sularında kalacağını sevginin. Anlamalıydım, Kelebeğim dediğinde, Ömrünün bir güne bağışlanacağını. Anlamalıydım, Issız gecelerinde karanlığın Beynimde oluşturacağı girdabı… […]
TEPKİSİZLİĞİN ŞİİRİ -Ayşe N. ŞIK
Bir yangının içindeyim Ateşler sıçrıyor saçlarıma Kıyametler kopuyor, ben yalvarıyorum. Ben yalvarıyorum; Tanrıya değil, Tanrı merhametli. Sana yalvarıyorum. Kulakların sağır, gözlerin kör… Kavruluyorum. Yalvarıyorum; duy! Hiç hissetmez misin? Sesim kısılıyor bağırmaktan Dişlerim bile dökülüyor. Dudaklarım ahlar içinde, yalvarıyorum. Gözlerimden kanlar akıyor Yalan değil! Gerçekten kanıyor gözlerim. Hadi artık gör! Yalvarıyorum. Yarasıyla kıvranan […]
Son Yorumlar