E-DERGİ 990
BİTMEYEN GİRDAPLAR-NEJAT ALPEREN KÖROĞLU
Sis rengi duvara asılı saatin tik tak sesleriyle uyandı.Etrafı çapaklı,kızarık ve şiş gözlerini araladı. Bakışları sıvası yer yer dökülmüş tavanda takılı kaldı bir süre.Sanki asırlardır toprağa gömülü bir tohum gibi hissediyordu kendini.Filizlenmek,semanın engin maviliğiyle temaşa eden nice yapraklar vermek arzusunu elbet o da içinde taşıyordu.Kim sonsuza kadar bu karanlıkta kalmak isterdi?Bu arzuyu icraata […]
Ve Ben Yoruldum… – Ümit Acarer
Ve ben yoruldum artık birçok şeyden, Anlamsızlığa dem vurmaktan, Sessiz naralarımı işitmeyen kem gözden, Gönül ufkumu daraltan insan tacirinden, Dudaklarımda saklı kalmış hazinelerden, Gökyüzünü fetheden serkeşliklerden, Hazan dolu sokaklardaki aşk bekçileriden, Masumiyet kırıntıları dağıtan beyhudeden, Sürgün edilmiş ölümcül gafletlerden, Pamuk tarlalarında çalışmaktan bertaraf olmuş mevsimlik işçilerden, Samimiyetsizliğe bel bağlamış ovaların kıratından, Uykusuz gecelerde […]
———–UYGULAMALAR GEREĞİ -semih bilgiç
——————————–hani pek uzun sürmez ——————————————gölgelerin baskını ———————————————————bekle uygulamalar gereği ————————————————-güneş gidici ————————hep bu zamanı eksilir ışık yeryüzü ne yapsın uygulamalar gereği kural dışı kalamazsın ———————————–verilir en sert nota ————————–aymazlık yok kaçamazsın uygulamalar gereği yoldan çıkamazsın —————————–her sancı ne’dense —————————–ihtimal dahilinde —————————–ben hiç yaşamam deme —————————–uygulamalar gereği yaşarsın
kekeme anılar-yok düşleri
kötü bir anlatıcıyım oysa dilimdeki kekemelik yapışır kelimelere bana kaldı anlatmak yaşanmadan giden günleri gül soldu saksı kırıldı parçalandı anılar bir sis bulutundan medet umduk sevdalar eskirken şehrin labirentinde katledilen kuşlara üzülmek yerine yaşayanlara saldırdık anılara sarıldık gün batarken/karalanmış okul defterine döndük kağıttan gemilere yükledik gülücüklerimizi/umutlarımızı alabora oldu derken anlatmak bana kaldı yaşanmadan geçen günleri […]
tren- Yasin Ertaş
vakitlice ölüyoruz artık ne geç ne erken vakitsiz ölümü kaçırdık bilerek bilmeyerek tren tren tren tren tren tren hayalperest birkaç kişi koşarak öldü erkenden biz kaldık geriye yüzümüz bir karış tren tren ellerimiz ceplerimizde tren tren tren tren tren tren tren günün ortasında gece gecenin ortasında zifiri gece bu gecelerden bir gece pırıl pırıl tren […]
BOŞLUK -yunus emre
Günlerce onun gözlerinin içine bakacağım anı hayal ettim. Yürürken, her zaman, rüyamda bile. Boşluğun ardından süzülen ışık zerrelerindeki parıltı beni ürküttü. Kapının korkutucu gıcırtısı beni içeriye çağırdı. O, utangaç bulutların arasından görebildiğim ışık gittikçe sönükleşti. Kayboldu. Yıllardır, yerinde duran yaşlı, çam ağacının tozları havada gezinirken bir dala tutundu. Bir anlam kazanmak istediler. Herhangi bir […]
EYLÜL -Ayça Aygün
benim kedim kuşları sever olmazsa tüylerini ben aşkı severim olmazsa…olmaz sonbahar kışın telaşını çoktan düşürdü eteklerime göçen leyleklerin hüznünü bilir misiniz veya eskiyen yaprakların… bir yanım aldırma der öbürünün avuçları sırılsıklam toprak bağlıyor ayaklarımı ceplerimse dolu şıkır şıkır ben bana kalan son balkonlarda son turuncu ikindilerin mayhoşluğunda son kırlangıçların deli ıslıklarındayım sardunyaların tomurcuklarını sayıyorum yaz […]
Bir Süre Kapının Önündeki Rüzgâr Çanlarını Dinledim-Sevim Demiröz
Bir süre kapının önündeki rüzgâr çanlarını dinledim. Sistemsizliğin içindeki düzen, sanırım bunu seviyorum. Rüzgârın içine kendini hapseden soğuk; intikamını tahta verandadan almaya çalışırcasına testerenin tahtayla buluşması gibi öğütücü bir sesle varlığını hissettirirken, sis; pencerenin ardındaki göle çoktan inmişti. Oturduğum koltuk vücudumun sıcaklığıyla ısınmaya başlayınca yer değiştirdim. Akşam saatlerine kadar uyumak çok akıllıca değildi. Yine de […]
Kapı – Diydem Deniz KOÇ
Tak tak tak… “Ne oluyor anne?” “Bilmiyorum kızım, sen uyumaya devam et” Birlikte zorlukla sığdıkları yataktan kalktı, battaniye ile kızın sırtını sıkıca örttü. Üzerine şalını alıp, kapıyı açtı. “ Kirayı alamıyorum dört aydır. Ya şimdi ödersin, ya da kolundan tuttuğum gibi atarım sizi dışarıya.” Yüzüne çarpan bu sözlerle zorlukla aralamaya çalıştığı gözleri sonuna kadar açıldı. […]
yaşar nezihe bükülmez : 1 Mayıs Marşının ilk şairi, proleteryanın kadın şairdir!
Silivrikapı’da, Baruthane Yokuşu üzerindeki Hünkâr İmamı Sokağı’ndaydı evimiz. Evimizin yakınındaki dere kenarlarından papatya, ısırgan otu, deve dikeni, ebegümeci tohumları toplayarak aktarlara satıp, kazandığımın kırk parasını mahalle mektebinin hocasına, kırk parasını da kalfaya vererek bir süre okuma isteğimi doyurmak için çabaladım. Fakat bu şekilde ancak bir yıl mahalle mektebine devam edebildim. Aldığım eğitim bu kadardır. Yaşamım […]
Çürüdü tohum tuzun içinde-Mehmet Özgür Ersan
Güneşten kaçıp kuytulara sığınan kuzgunlar boşuna Boşuna yelkenler gene dönüp duracak Sen aldırmayacaksın Gidiyorum anne ben yorgun gökyüzlerini bırakıp Kıpırtısız yapraklara Pırıltılı renklerle korkunun tünemediği Ve korkunun içinde ördüğüm o eski rüzgâra Rüzgarın denize taşıdığı tohum Bir evren gibi bir şey açarak çoğalacakken Tuzun yaktığı yaraya döndü İçinden geçip giden zaman Son kızıllığıyla güneş başka […]
YAŞAR KEMAL’İN ÜLKESİ – OLCA ŞEŞEOĞULLARI
Bir ülkenin yazarı olmanın getirdiği saygınlığın yanında bedelleri de vardır. Ülkeyi oluşturan okuyucu kitlesinin görmek istediği ve beyninde oluşturduğu ütopik bir ülke ve toplum yapısını seslendiriyorsanız iyi yazar, hatta mükemmel bir aydın kimliği göstermiş olursunuz. Ancak sağır beyinlerin ütopyalarını bozuyorsanız, kendinizi kabul ettirememeniz; karşılaşabileceğiniz en basit sorunlardandır. Toplumu oluşturan bireylerin; ki aslolan toplum değil; […]
AL YAZMA -DİDEM SAYAT
On üçümdeydim daha. Bir gece önce , ‘‘ Seni gelip alacaklar, ’’ dedi annem. Kimdi onlar, ne istiyorlardı benden? Ağzımı açtım, belli belirsiz üç beş sözcük döküldü dudaklarımdan. Hafif bir çığlık kapladı odayı ardından. ‘‘Sus kız! ’’ dedi annem, ‘‘Baban duyacak. Lime lime eder seni. ’’ Pörtlek gözleriyle çirkin bir yaratığa dönüştü annem. […]
Son Yorumlar