E-DERGİ 990
İSTANBUL SIKINTISI VE KIRMIZI KAZAK – Efe Nazım Arslançelik
Kalabalığın arasına karışırken kırıştığımı farkettim. Her geçtiğim caddede bir parçamı bırakarak ilerliyordum. Üzerimde oynanan komple teorileri, vitrin camlarından yerde biriken sulara yansırken üzerime sıçramasından korkuyordum. Kaldığım üçüncü sınıf otelden uzaklaşalı epey olmuş gibi gözüksede kendim dahil hiçbir şeyden uzaklaşamamıştım. Bazı insanların üzerindeki gerekesiz mutluluğu hiç bir zaman anlayamadım. Allah bile mutsuzken insanların bu kadar […]
Kim Korkar Hayal Kurmaktan? – Elif Yavuz
Büyük bir bahçe ya da üç katlı bir ev değil istediğim. Ahşaptan yapılmış , içi kendi zevklerime göre düzenlenmiş özellikle insanın baktıkça neşesini yerine getiren renkleri barındıran mobilyalarla dekore edilmiş bir ev. Altındaki katlanabilir merdivenlerle beraber de taşınabilir ev formuna sokulabilen türden bir ev bu.Bir de arabamızı bağladık mı önüne istediğimiz her yere gidebiliriz dedi […]
Bir Küçük Ayşe -Hakan Gülçay
Gün gelecek biliyorum. Ah, bu devran dönecek. Duyuyorum. İşte o zaman. O zaman karşısında olacağım. Yanında, sağında, solunda değil. Tam karşısında. Gözlerinin içine bakacağım önce. Gözlerine. O ta içine bakarak haykıracağım. Sorular soracağım. Küfürler edeceğim. Sonra. Sonra ellerine sarılırım belki. Belki kollarına atarım kendimi. Geçmiş yılların acısını alırım. O acınası yılların. Ama yok. Yapamam bunu. […]
NÜ: TUTKU VE MAHKÛM-YASİN TAÇAR
Arkadaşını içeri buyur etti ve ardından kapıyı kapatarak yanına gitti. Arkadaşı davet edildiği odaya girdiğinde şaşkınlık yaşadı. Perdeler çekiliydi, içeriye zerre ışık girmiyordu. El yordamıyla yoklayarak bulduğu ilk koltuğa çöktü, gelmesini bekledi. İçeri geldiğinde elektriği yaktı. “Neden odayı karanlıkta tutuyorsun?” “Aydınlık sevmiyorum. Şimdi de sen varsın diye açtım.” “Bak bana düşmez ama aydınlık, su […]
Absisyonlar – Abdullah özçelik
Kayın, Kavak, Gürgen, Mabet ve Dişbudak ağaçlarının dökülen yapraklarını görünce yazın vardiyasını tamamlayıp, nöbetini sonbahara devrettiğine emin oluyorsunuz. Kaldırımların bitimine, yolun kenarlarına, caddenin, sokakların köşelerine, ağaç diplerine toplanmış soğan kabuğu rengindeki yapraklar gözlere görsel bir şölen sunsa da, nedense ben bu panayırın altından bu topluluğun yükselen hüzünlü sesini duyuyorum. Yaz ve bahar aylarında, ağaçları […]
DEDEKTİF BAY Z – I – Ali Akkoç
Siyah geniş fötr şapkası, ayak bileklerine kadar uzanan gri paltosu, boyu dizlerinin biraz altına kadar gelen siyah botlarıyla Bay Z elindeki para dolu çantayla A kentinin en işlek bulvarındaki bir taksi durağında bekliyordu. Yağmur yavaştan başlayınca elindeki siyah şemsiyesini açtı. Durağın sorumlusuna doğru yürüyüp taksi için acele etmesini söyledi. Sorumlu biraz sabredin telsizden anons […]
KIŞ İÇİN – ARZU GÖKBAŞ
Dumanlar tütüyor evlerden Bu bana birlikteliği, kestaneyi, portakal kokusunu hatırlatıyor. Tebessümü, mutluluğu, eski masalları hatırlatıyor. Bir bahçıvan için ne kadar hüzünlü bir mevsimdir kış! Kediler ve köpekler içinde belki Peki ya kelebekler Neden kimse kelebekleri sormuyor Onlar sever mi kışı Ya da bir odun yanmaktan zevk alır mı? Pencere kenarında oturan kız karı […]
YABANCI GELDİM SANA – CİHAT CANLI
Biraz güneş vursun yüzümüze derken Yer yoktu aklında biri yatarken Bize dalgalı denizlerin kıyıları kaldı O da ben gibi aşındıkça aşındı Bugün aldım haberini Teslim etmişsin birine kalbini Belki çoktan unutmuşsundur beni Bir ara yüzümü güldürdü demen kâfi Belki sen alıştırmadın beni gidenin arkasından yazdırmayı Ama öğrettin bana mutluluklar senin olsun demeyi Anlamadın veya anlatamadım […]
İÇ SAVAŞ- Fatih Ayrancı
Beni kimse dinlemiyor. Ağzımın olmadığını biliyorum. Hiçbir şeyim yok. Kıvrımlarla bezeli iki lobtan ibaretim. İnan nasıl konuşuyorum bende bilmiyorum. Bilmiyorum. Çünkü konuşmuyorum. Sadece düşünüyorum. En […]
HOŞÇA KAL HAK ETMEYEN’İM – Ferhat Nitin
Merhaba benim olmayan’ım. Üzerime sinen. Merhaba. Sindiremediğim. Hasret kokulu gözlerimin kuytusu. Merhaba. Hoşçakal deme satırlarında yarılanmış yolum. Merhaba. Çok isteyip de görmek istemediğim Merhaba,ya da hoşçakal mı demeliydim. Umutlarımı ekşiten sana. Tarifsiz bir ilacın devasındayım. Merhaba. Dibimin sefasını sıyıran’ım. Kor yalnızlıklarımın süsü, yağmur dudaklım. Merhaba,ya da hoşçakal mı demeliydim. Gökyüzünü küstüren bana. Merhaba […]
SOLGUN ZAMAN/LAR – ikram güneş
Solgun bir mevsimden, Yağmalanmış umutlar kalır geriye. Yamalı sevinçler, Buruşuk ümitler, Ve kocaman kederler kalır geriye… Solgun bir mevsimden, Dağınık ruhlar kalır geriye. Şafaksız sabahlar, Bulutlu günler, Zifiri karanlık geceler kalır geriye… Solgun bir mevsimden, Yırtık senfoniler kalır geriye. Ölü sevişmeler, Zir u zeber demler, Melodisi eksik besteler kalır geriye… Solgun bir mevsimden, Savrulmuş […]
HOKKA – bahtiyar ermiş
Ben; o hangi köşede Oturduğunu bilmeyen, bilemeyen Numarası kırk, çipil gözlü hoppayım. Adımı kırklara dahil, kırklardan hariç Sen yaz öğretmenim… “…” olsun adım mesela Her kağıt gibi ben de mürekkep isterim… Ihlamurun lifini Duglasın portakalımsı yaprak kokusunu Çam reçinesini Kurt bağrının tomurcuklarını Sedirlerin en yeşilini… İşte, gönlümü daha bir alçaltan Hikayeleri yazdır öğretmenim… […]
kışa doğru- yok düşleri
sahi neydi bizi iteleyen çocukluktan gençliğe ve oradan yaşlılığa doğru bize sunulanın çoğunu görmeden geçtik sevdamızı yarım bıraktık daha iyileri için ama daha iyi olmadı hayatımızda bir sürü insan biriktirdik eşya niyetine kompozisyona sığmadı resim çirkinleşti bir kent kirliliğiyle ayı görmeden yılları sildik takvimden sevmeyi denemedik mesela işimize yarayanlar durdu bir süre yanımızda bir […]
Son Yorumlar