DENEME 514
Bekleme yapmayın! Sollama yapmayın! (Dil Bilinci -III-) – Tahsin Melan
Geçen yaz Ankara’daydım. Her ne kadar yıllar öncesi bıraktığım Ankara olmasa da benim için bu şehrin anlamı çok farklı. Değişen caddeler, yapılaşmanın ilginçliği, toplumun farklılaşması… Kısacası bana eski hâlini özlettiren çok farklı bir Ankara. Özellikle cadde ve sokaklardaki arabaların kalabalığı ve düzensizliği akıl alır gibi değil. Araba fazla olabilir. Eğer kurallara uyulsa, karşılıklı saygı ve […]
BARIŞIN RENGİ -Ebubekir Emre Men
Savaş için top, tüfek ve kurban olacak insancıklar gerekirken, barış için asil bir ruh ve bu ruhu yüceltme cesaretine sahip bir yürek gerekir. Ben insan ruhunun büyük kısmının kötülük ve savaşa yönelten duygu ve dürtülerle yüklü olduğunu düşünenlerdenim. Bunun içindir ki dünya var olduğundan beri savaşlar hiç eksik olmamıştır. Dünyanın durağan, dingin, barut […]
GERÇEK AŞKI ARAYANLARA – BARIŞ GENCEROĞLU
Aşk; söz olur, düşer kiminin kalbinden, kimine göre saçmalıktan başka bir şey değildir. Kimine göre kalbin kan pompalamak dışında yapabildiği ve hayatı daha anlamlı kılan duyguların en özeli ve en güzelidir. Yalnızca yaşanmaya değer değil aşk… Yazılmaya, okunmaya ve anlatılmaya da değer. Herkes de bilir o kısacık üç harfi n içine neler sığdırabileceğini, insana neler […]
Popüler Kültür ve Çelişkileri Üzerine – Tamer Uysal
Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe 1950’li yıllardan bu yana başlıbaşına bir başlık, bir alan olarak ele alınmaya başlayan popüler kültür terimi 1980’lerden bu yana egemen kuramcılar tarafından kitle kültürünün yerine kullanılıyor. Teknolojiye hakim sermayenin yeni medya olarak adlandırdığımız interaktif iletişim kanalları da yüzyılın […]
Ey insan!… – Funda Aynur Bayraktar
Ey insan!… Bilmez misin ki!…El açıp yalvardığında kırarsın ışığını! …İstediğin nedir sende olmayan mı?…Kimdir yakardığın senden bir başkası mı?“Oku” diyen kim sana?…”OL” deyince olduran kim?… Peki… “Ben sana şah damarımdan yakınım” diyen?…Hepsi “sensin!… Sende sen olan…Varlığın sonsuz… Sen yaratmak için yaşamda olan…Hakikate er ki Hakiki olsun kelamın!… Yarat ve yaşat! Hakkını ver yaşamın…Bu beden ilim sana!.. Aç ve oku…Okuduğun kalbinin […]
Acının Yelkovanı – Volkan Bağçeci
Bazı çocukları zaman değil acı büyütürdü. Acının akrebi yüreklerini zehirler, acının yelkovanı zamana karşı kılıç kuşanırdı. Bu yüzden çocuklaşırdı yaşlanınca bazı insanlar. Yaşanmasına izin verilmeyen yıllara sitemiydi bu biyolojik bedenimizin, zihinimizin ve belki de ruhumuzun. Çocuk olmak kusursuz insan olarak doğduğumuz, büyüdükçe toplumca hayvanlaştırıldığımız kimimizin, ve yine yaşlandıkça çocuklaşmak bir hediyesi değil miydi bizlere tanrının? […]
Yerin Yüreğine BAHAR geldi – Kifayet Uysal
Bir ana kendi yolunda olan yüreklerle herbiri ile birlikte çalışıyor. Her bir can bin dil ile bir oldu.Işık yoğunluklarına girdi BİZ ışığını yaktı. Damarlarımızdaki Kan Kar’ın temizliği ile İLİMle ışıdı. Kaynaktaki sessizliğe ışık yaktı. Tabiat ışıdı, zaman aşıldı. Verilen sözler tutularak yerde ve gökte KAYNAK yaratıldı. Mutlakiyetle. Zamanın ilmine ekilen Tohumlar yeşerdi,köklendi. Huzur kaynaklarında dirilenler […]
Liberalizm -Özgür KARAKAYA
”Ekonomi politik emekten yola çıkar, ama emeğe bir şey vermez. Her şeyi özel mülkiyete verir”. -Marx Düşünsel kaynakları Antik Yunan ve Helen tarzına dayanan fakat esas olarak modern dünyada gelişen bir ideolojidir. 17. yy. da ortaya çıkmıştır. Liberalizmim gelişmesine katkısı olan düşünürler : Adam Smith, John Locke, Stuart Mill. Toplumcu yaklaşım yerine, bireylerin ve toplulukların […]
Algı Yüzyılı – Kalgayhan Dönmez
İnsanlığın gerçeklerden koptuğu, olduğu gibi değil, görünmek istediği gibi görünmeye çalıştığı, her şeyi tersine çevirdiği, sahte ve yalanın, bin bir yüzün yüzyılı. Tarih, bu yıllar için herhalde şöyle yazacaktır: Kimse durumundan, görüntüsünden, kendinden memnun değildi, kendinden ve gerçeklerden kaçıyordu, başkaları kendine farklı ve daha cazip göründüğü için kendinden utanıyor, farklı gözükmek, gözleri boyamak istiyordu. Bazen […]
Bir’e Hizmet insanladır – Selma Şener
Yeri göğü yaradan insanlık, Yaşamı kodlayan ilim, Dili kontrol eden dirilik ve yoğunluğu kaleme çeken, Bir’e hizmetçi olandır. Hak edip Bir’e hizmet ederek mutlak kurullar kodlandığında, har yükselir ve her anda kelam kontrol kurar ve hak edilen elde edilir. Cennet mi talep ediyorsun? kendi yoğunluğunda cennetini yap, yarat ve yaşa. Has olmak mı istiyorsun? Öz […]
Pencere – Yelda Karataş
Garip şey bu hayat; insan, ruhundaki körlükle başlıyor nefes almaya, yaşamaya. Onu aydınlatmak için çeşitli uğraşlar veriyor. Penceresini açıp dışarıyı gösteriyor ona. Ruhuna görmeyi öğretiyor.Sen ne zaman başladın pencereni açmaya hayata ? Ben penceresi kopuklardanım. Çünkü bilirim ki pencereler dışarıdan içeri değil, içeriden dışarı bakmak içindir. Hiç perdem olmadı o nedenle. İçeri, dışarı elbiselerimi de […]
Şiirin Poetikası – Fettah Köleli
”Poetikası olmayanın şiiri de olmaz” yargısı doğru değildir. Manifesto niteliği taşıyan yeni bir poetikanın yokluğu koşullarında zaten pek çok şair verili poetikaların içine girip sürdürücüsü durumundadır. Bu anlamıyla özgün bir poetikaya hiçkimse sahip değildir. Sanatsal üretimin doğası öznel görgü ve deneyimin poetikaya öncel olduğunu gösteriyor. Marks,”bilmiyorlar ama yapıyorlar” diyerek özetler bu durumu. Pek çok şair […]
Sonsuz döngüde yaşam… -Funda Aynur Bayraktar
Yaşamda yazan kalemler… Yaşamı yazan kalemler… Yarınlardan ses verenler… Yarını, dünden bugünden anlayan halik kalemler.. Bir Tek yaşam beni bana verir… Sonsuz döngüde yaşam… Hey hakkı ilim olan!… Hey ilme halik olan!… Hey olan! Hey olduran!… Öz, söz, göz olan!… Yaz… Sualtının gücü ile yazılan her satırda suyun ilmi var!… Suya kodlanan yarınlar, yaşamlar ile […]
Son Yorumlar