DENEME 514
ÂŞIK SÜMMANÎ ve ERZURUM ÂŞIKLIK GELENEĞİ Prof. Dr. Metin ÖZARSLAN
Asıl adı Hüseyin olan Âşık Sümmanî, 1862 yılında Erzurum’un Narman ilçesine bağlı Samikale köyünde doğmuştur. Rüyasında gördüğü Gülperi adındaki hayalî sevgiliyi aramak için elinde sazla Kafkasya, İran, Kırım ve Afganistan’ı dolaştığı rivâyet edilen Âşık Sümmanî devrinin ünlü âşıklarıyla atışmalar yapmıştır (Yağmurdereli 1939, Kardeş 1963). Ustası Erbabî’dir. Sümmanî, zamanının en tanınmış ve kudretli […]
YERALTI 5 – İbrahim Karaman
Sizler ‘’çelişmemezlik ahlakını’’ öğrendikten sonra fahişe olacaksınız. Size ‘’fahişelerin kraliçesini’’ anlatacağım, bunu bilmek hakkınız. Henüz binek hayvanları yoktu, dünyada yalnızca köyler vardı, sayısı yüz haneyi geçmeyen köyler. Köylerden birine ‘’dişil hastalık’’ musallat olmuştu. Köyde yeni doğan bebekler, genç kızlar, kadınlar bir bir ölüyordu. Çeşme başları, ağaç dipleri, evler hep dişilerin ölüleriyle kaplıydı. ‘’Dişil hastalık’’ […]
RUMİ FELSEFESİ-Firuze Büşra Ak
Gelin bu Şeb-i Aruz, Rumi Felsefesi ve günümüz dünyası üzerine düşünelim. Bildiğiniz gibi her felsefe daha iyi bir dünya daha iyi bir yönetim şekli üzerine doğmuştur. Felsefeler insanoğlunu bilgi seviyesinde bir noktaya kadar getirmiş fakat ne yazık ki daha fazla ileri gidememiştir. Çünkü hemen hemen her felsefeci kendi yarattığı düşünce sistemini yok etmiştir. Kendi […]
UYKU ÇİÇEĞİ-Sevim Demiröz
Sene: 2417 Yer :Pistanbul Ey uyku, Her gece başkasının koynunda sabahlayan orospu! Gözlerimden şüphen mi var? Adam yataktan kalktığında bileğinde bulunan dijital kontrol paneline baktı. Uykusuzdu ve enerjisi bitmek üzereydi. Pencerenin önünde bulunan metal renkli koltuğa oturup ince siyah kabloyu boynunun arkasındaki jack girişine taktı. Elektromanyetik dalga panelini Alfa boyutuna ayarladıktan 10 dakika sonra koltuktan […]
DERVİŞ ADASI – Büşra Firuze Ak
“Burası neresi” diye soruyorum, benim içindeki diğer ses hemen cevap veriyor “Burası Derviş Adası.” Kulağa hoş geliyor, Derviş Adasında olmak, adada benden başka kimse yok. Etraf soğuk, göl ise alabildiğine berrak ve saf. Göle doğru eğilip baktığım zaman sanki bütün âlem orada. Usulca yanaşıyorum gölün kıyısına usul usul seyretmeye başlıyorum, göle vuran bir diğer beni. […]
Laikliğin Getirisi – Özgür Karakaya
Dilimize Fransızcadan geçen laik sözcüğü Yunanca “Laikostan” gelmektedir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet, din hürriyetine sahip olmalarını içermektedir. Tek dine sahip olan ülkelerde mezhepler arasındaki çatışmayı önleyebilmektedir. Laiklik, toplumları dinlerin baskıcı tutumlarına karşı koruyarak inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanmayı ya da suclanmayı engellemektedir. Laiklik aydınlığı temsil ederken tersi karanlığı getirmektedir. Fanatik zihniyetten geri duruşun da bir […]
KADIN OLARAK VAROLABİLMEK… -Büşra Çelik
Feminizm adı altında inceleyeceğimiz bu akım; Kadınlara sahip olduğu hakları tanıyarak ve bu hakların korunması amacıyla her türlü eşitsizliği ortadan kaldırmak için yapılan bir mücadeledir. Kadınlar ve erkekler arasında ahlaki açıdan olsun, eğitim açısından olsun, sosyal- politik alanlara kadar her alanda eşitliği savunan bir görüştür. Bu akım erkeklere karşı bir başkaldırı olarak gözükmemeli; ancak erkeğin […]
ŞEYTAN İLE RUH PAZARLIĞI -MERVE BALCIOĞLU
‘Düş gücü bulunmayanların son sığınağıdır tutarlılık.’ Oscar Wilde. İnsan yaşamı boyunca bir kez seviyorsa, bu onun kalbinin bu kadarcık sevgi kaldırabildiğini gösterir. Bu yaklaşım, denizin çekildiği, yosunlu bir sahile benzer. Bugün sadakat olarak süslediğimiz his, düzene girmiş bir hayatı, riske atamayacak kadar rahatlığa düşkün bir ırk olmamızdandır. Başkalarının alacağından korkmasak, düşünmeden yok edeceğimiz birçok […]
Şeb-î Ârus – Canan Tuncer
Ve bir gün cümle Can’lılar yerde ,gökte yaşayanlar Aslı’na dönecek,iste o gün sağınızda solunuzda bulunan kâtib Melek’ler şahidiniz,davacınız olacak … Ve o gün haberdar Ol’an,haberdar Ol’mayan ve dahi haberdar olup’da haberdar olmayanları saf,saf ayrılacak,yeniden diriltecek… Ve o gün yeniden O’nun izni ile dirilenler can bulacak … Ve o gün ne kaçacak yer,ne hile olacak … […]
Oz Büyücüsü -Lütfiye Roza Küçük
Çünkü en sevdiği masallardan birisi Oz Büyücüsü’ydü Nasıl ki Oz büyücüsündeki Dorothy masalın sonunda kırmızı ayakkabılarını birbirine sürüp eve dönebiliyorsa, O da kırmızı ayakkabılarını birbirine çarpıp istediği ana dönebileceğine ve o anı sonsuzlaştırabileceğine %100 inanıyordu Çocukluktu işte… Halbuki çocuk bile değildi… Fotoğraf :l.roza küçük
Dua -Canan Tuncer
İçinizdeki karanlığını evrene dökmek rahatlatıyorsa sizi ,yüreğinize doğan Güneş de rahatlatacaktır … Ruhunuz sizi duaya çağırdığında dönün… Dua ederken yükselirsiniz tam o sırada dua eden ve dua dışında hiçbir yerde buluşamayacaklarımız la orda buluşuruz… O’nun görünmez mihmânına ziyaret vecdden ve tatlı bir paylaşımdan başka amaç gütmesin …Çünkü sadece istemek için girecek olursanız,hiçbir şey alamazsınız ! […]
Tentürdiyot – Lütfiye Roza Küçük
1. Yaramı sarmaya çalışma, Eğilip sarmaya çalışırken belki de senin yaran kanar. 2. Muaf : Pirüpak Onca kan var yüzünde, dudaklarına oturmuş kan pıhtıları, bulaşmış dişlerine, Saçlarından gözlerine damlayan ter taneleri, Bileklerinde bir zincirin keskin soğuğu, Yırtılmış bir gömlek, kim bilir kaç yerden çekiştirilmiş Ve soluğunda sıcak bir acının soğuk nefesi var. Bunca kötülüğün,kirin ve […]
HAZ ETKİSİ – Tayfun GENÇAY
Güdülerimizin en çok sevdiği yemek haz değil midir? Benliğimize “ben” dedirten yapı taşlarından biri de sahip olduğumuz güdülerdir. Onlara hayat veren ise haz duyumuzdur. Güdülerimiz her eylemimiz ya da düşüncelerimizde “iyiliği” tema alır. Neyin “iyi” olduğunu söyleyen ise hazzımızdır. Kyrene (M.Ö. 435-355), Sokratik okullardan biri olup, kurucusu Aristippos ile birlikte Henodizm öğretisini kurmuş ve temel […]
Son Yorumlar