DENEME 514
SONBAHAR YANSIMALARI- Remzi KOKARGÜL
Güneşin solgun ve titrek ışıkları yaprakları iyice azalan ağaçların arasından süzülerek veda ediyordu güne. Sonbahar iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlamıştı. Bu gün ikindi sonrası kargalar yine şenlendirirdi ağaçları. Her gün hiç aksatmadan kara bir bulut gibi dallara üşüşür, birbirleriyle yarışırcasına bağrışarak bütün bahçeyi velveleye verirlerdi. Birçok insan bu seslerden rahatsız olurken ben aksine severdim bu […]
rüzgarda uçuşan kadın vücudu – Begümhan Varlık
İnsanlığın yaşantısı boyunca görülen sapsız ilişkilerinin boyutlarını ben üç temele dayandırıyorum: Kadın vücudunu, şekillendiren simgesel armut kavramına; gizli ve saklanması gereken ilişkiyi, ayakkabıya; yaşanılan duygu ve düşüncelerin yarattığı özgürlüğü; halıya benzetiyorum. Sapsız ilişkinin temelini; zayıf ve kısa kökleri andıran, aynı zamanda, sarımsı ya da yeşilimsi ifadesini ortaya çıkaran, orantısız vücudu şekillendiren simgesel armut kavramı; hayal […]
(çocuklarımızı) KAYBETMEK İÇİN ERKEN SEVMEK İÇİN ÇOK GEÇ! – Songül KORKMAZ
Yaradan’ım; yâre yazılan bu mısraları Gazze için başlık yaptıktan sonra emanet ediyorum kelimelerimi sana. Satır aralarında bir dehlizi doldurur gibi karanlıklara gömülüyor cümlelerim. Ardı arkası kesilmeyen anne feryatları haykırıyor yetersizliğimi bir uçurum kenarında. Sanki mısralarım sedye olmuş ve ben ölü çocukları yüklüyorum kelimelerimin omzuna. Bir yanda ne yazarsam yazayım yetmeyecek düşüncesi vazgeçirirken benliğimi; bir yandan […]
AİLEDEN AYRI KALMA – Sinan ERDOĞAN
İçinde bulunduğumuz, yer yer şikayet ettiğimiz fakat bir o kadar da vazgeçemediğimiz; kısacası yaşamakta olduğumuz hayatta bir bilimsel kanunun geçerliliği kadar kaçınılmaz olan, insanların karşılaştığı gerçeklikler vardır. Bunların başını ayrılık çeker. Kimi zaman sevgilisinden kimi zaman memleketinden kimi zaman ise ailesinden ayrı kalmaya mecbur kalır insan. Bu duruma süreç diyecek olursak eğer elde edilen kazanımlara […]
VARSAYIMLAR – B.Tolga YILMAZ
İNSAN İNSANIN KURDUDUR YA DA KENDİNİ ARAMA VE BULMA ÇABALARI Adım Yetkin bugün hayatımda yeni kararlar alarak bir yola çıktım.Geçmişimde ne varsa bırakmaya bu yeni hayatımda eskiye dair hiçbir şey ve hiçkimsenin olmayacağına söz verdim.Eski hayatım olağanüstü değildi.Muhtemelen anlatacağım yeni hayatım da olağanüstü olmayacak.Eski hayatımda bir vampir,kurtadam,tecavüzcü,hırsız,kirli oyunların içinde düşmüş ya da o kirli oyunları […]
Hassas Terazi -Ülkünur Aydın
Kendimden çok sevdim sözünün üstüne ne söyleyebilir bi insan? Kim kendinden çok sever bir insanı? Kim kendiyle aşkını kıyaslar? Hassas bir terazinin asla ağır gelmeyecek yanıydı aşk. Üstüne hangi desteği koyarsan koy kendinden, benliğinden ağır gelemezdi. Geldi. Hasret kalınmış bir çift göz için akıtılan bir kaç damla yaş terazinin dengesini bozardı ama işe yaramazdı. Aynaya […]
BURSA’DAKİ ORMAN YANGINI VE İDDİALAR ÜZERİNE… – TAMER UYSAL
-1- Hadi uyan Gün ışığı çilemeye başladı başucunda Denizler bir mavilik edindi günden Seher yeline uyup kuşlar tüneğine uçtu Bu türküyü dinlemeyecek misin (Metin Eloğlu) Genç yaşta yitirdiğimiz öğretim üyesi Sevilay Kaygalak Bursa’yla ilgili çok güzel bir inceleme kitabı kaleme almıştır. Kaygalak kitapta Uludağ eteklerinde kurulan Bursa’nın Anadolu’nun bir iç kenti olmasına karşın gelişmesini coğrafi […]
Kusursuz – İdil Çetinkaya
Küçük bir çocukken bana hata yapmanın çok kötü bir şey olduğunu çehremdeki morluklarla öğretmişlerdi. Mükemmel olmak zorundaydım. Hep daha azıyla yetinmeli ancak hep daha çoğunu vermeliydim. Ancak bu mükemmeliyet isteği kusursuz bir cinayetten öteye gidememişti. Arkada koca bir delil olarak ben kalmıştım. Şüphesiz ki kimse beni dinlemek istemeyecek, anlatıcaklarımla ilgilenmeyecekti. Büyüdükçe gök yüzümün küçüldüğünü düşündüm […]
ZEYTİNİME DOKUNMA… Tamer Uysal
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından. (Nazım Hikmet) Bursa coğrafi konumu dolayısıyla doğal ve tarihsel kaynakları oldukça zengin bir kent. Bunu son yıllarda kent kozmopolit bir yapı kazandıkça daha iyi idrak edebiliyorum. […]
Yersiz Yurtsuz – Emrah Şanlı
Yukarıdaki başlıktan da anlaşılacağı üzere kaleme aldığım yazı, yersiz yurtsuz diyarların kapılarını çalacak. Can sıkacak. Can kurtaracak. Gelelim yazımıza. 20.yüzyılın ikinci yarısında yaşamış bir Fransız filozofu vardır: Gilles Deleuze. Yersiz yurtsuzluğun, sürekli hareketli halinde olmanın ve dünya sürgünlüğünün kalbinden yazan Deleuze. Bir zamanlar Nietzsche için bozkır veya çöllerde oturur; dışarının düşüncelerini ortaya çıkarır demişti. Nietzsche’deki […]
Tapınakta Bir Gece – Emrah Şanlı
Tapınak: Bir kelime, üç hece; masalı olmayan bir hikayeden doğar. İnsanoğlunun yaşamı da böyledir. Hangi hikayeden geldiğini bilir ama, hangi masalı yaşadığını tam bilemez. Her daim bir abluka altında tutulmuş hisseder. Tapınak dışında kendilerini göremezler. Bir tapınak düşünün, etrafı dört duvarla çevrili, üstünde çatısı olan bir meskende özgürlük aşılayan bir tapınak… Tapınak bizlere kapalı kapılar […]
PARALELKENAR – Aylin ÖZER
“Hayatımda hep eksik olan şey, zaman” Honore de BALZAC Bilim adamları, filozoflar, teologlar ve bu insanları takip eden bizler; paralel evren düşüncesine daha ne kadar teğet geçebiliriz? Paralel evren, iki farklı evrenin birbirine dokunmadan var olduğu düşüncesidir. İnsanın, üç boyutu algılayabilen bir varlık olduğu düşünülürse diğer bir evreni kavrayabilmesi ne kadar olası? Einstein’e göre böyle […]
İnce Memed’in Felsefi Derinliği: Uğraşmak Haktır – AHMET CİHAN AKINCA
Yaşar Kemal yalnızca bir romancı değil, büyük bir entelektüel, gerçek bir hümanist, devrimci ve felsefi derinliğe sahip bir yazardı. Ölümünün ardından yaşanan geçici bir duygusallıkla yazılan övgü cümleleri olarak algılamayın bunları. Çoğu okuyucu onun bu tanımlamaları hakettiğinin farkındadır. Yalnızca yaşam öyküsünü incelemek bile entelektüel kişiliği hakkında fazlasıyla bilgi verir. Fakat onun hakkındaki nitelendirmelerimizden biri olan […]
Son Yorumlar