FİKİR 6
Laf Aramızda -Dilek İşcen Akışık
Sizce uzun bir süre birbirlerini görmeyen bazı insanlar karşılaştıklarında veya buluştuklarında, neden olumsuz ifadeler kullanmaya gerek duyarlar? “Kiloalmışsın.”, “Yazık, yalnız kaldın!”, “Paran çok galiba…”, “Yaa, eski evin daha güzeldi, bu evin kutu gibi.”, “Aa, sen çekingensin hatta ciddi anlamda içe dönüksün.”, “Ah zavallı az mı çektin… En güzel yılların uçtu gitti.” demek yerine, “Bu renk […]
Kuşlar Ekmek Kırıntılarını Sokrates’le Paylaşıyor – Özge Paksoy
Havadar bir mezarlıktan kuşlara ekmek atıyorum. Öyle bir çağdayız ki balık olsan unutamazsın. İspanyol bir oyun yazarının şiirsel protestosuna yakınlık duyuyorum. Kayıkların altındaki kedilere, her mevsim gövdesinde yeni izler doğuran ağaçlara. Sevimsiz birer gölge olan insanlara değil. Serseriliğin kendinden habersiz anarşisinde geceler gördüm. Dişi bir kurt gibi uluyarak aya baktım. Şarap ve tütünden kararmış dilimde […]
Boş Başlık – Sevda Akcasu
Hikâyeyi az çok biliyorsunuz. İlk olarak Âdem yaratılmış, keyfince yiyip içerken yanına eş birini istemiş. Tanrı’dan dilemiş ve henüz neresinden olduğu kesinleşmeyen Havva yaratılmış. Düşünün, Âdem kendisinden sıkılıp ‘ yeni ve kendisinden biraz farklı’ bir insan olsun istemiş. Bu benim şahsi yorumum. Şeytan bir sebepten kıskanmış adamı, Havva aracılığı ile dünyaya sürgüne yollanmış. Ceza yerine […]
Çok Yönlü Bir Sanatçı: Leyla Saz – Beste Bekir
“Lemde nedir farkı bana medh ile zemmin Sağ olsun ahibbâ da ne derlerse desinler.” (Övgüye de, yergiye de aldırmam Canı sağ olsun dostların, ne derlerse desinler.) Leyla Hanım, Nefise Hanım ile Osmanlı saray hekimlerinden İsmail Paşa’nın kızı olarak 1850 yılında İstanbul’da dünyaya gelir. Hekim İsmail Paşa, sarayın harem bölümünün özel doktoru […]
Çavdar Tarlasında Çocuklar (J.D.Salinger) – Ahmet Gürkan Coşkun
Çavdar Tarlasında Çocuklar, J. D. Salinger’in okuduğum ilk kitabıdır. Sosyal medya platformlarında ve internet satış sitelerinde sıkça gördüğüm bir kitaptı. Konusu hakkında herhangi bir bilgim yoktu. Alıp okumak istedim. Kitabın konusu, on beş – on altı yaşlarındaki Holden Caulfield adlı çocuğun defalarca okuldan atılmasından sonra bir – iki günlük hayat hikayesini anlatmaktadır. Holden kişiliği tam […]
Her Şeyi Eleştiriyoruz Be Ağabey – Muhittin Şimşek
Sen de hiç eleştiriye gelemiyorsun diyor bana bir kuytu sokağın rutubetten kabarmış gri duvarın yamacında. Ama eleştirirken belime belime vuruyor acımıyor haspam. Azıcık hakaret azıcık ezme diye tabir ettiğimiz sözcüklerin tekmili birden bağırsaklara kadar sindiriliyor. Tam araya gireceğim ‘‘ Bir saniye lafımı bir bitireyim ’’ diyor. En sonunda yeter artık dememe kalmadan ‘‘ Sen de […]
Bir Çocuk İstiyorum – Yasemin Evren
Hayat umutlar, bekleyişler, sevinçler, hüzünler yumağı. Bazen hüsran. Bazen bir sürpriz. Çözülmez bir bilmece. Kurgusuz, rasgele yani bir balıkçının avını beklemesi gibi. Plânların çoğu zaman suya düşebildiği tanımsız bir süreç. Ne büyük hayallerle evlenir gençler. Aşklarına kavuşmuşlarsa hele. Mutlu olmamaları için bir sebep yoktur ortada. Bal ayları…Cicim ayları…Geçim ayları…İstemeseniz de uzanır eller, ağu saçar yabancı […]
Zaaf – Dilek Kurt
Zaaflarınızı biliyorsunuz değil mi? Neyi sevdiğinizi, nelerden kopamadığınızı, tercihlerinizin ilk olarak nelere öncelik verdiğini biliyorsunuz. Yüksek bir ihtimalle vakti-zamanı geldiğinde bunların size ne gibi tehlikeler arz edeceğini de biliyorsunuz. Esas olan bunların karşılığında nasıl davrandığımız. Benim görüşüm, bildiklerinizi dile getirmekten sakının. Ki tedbir ekseriyetle en muvaffak yoldur.
Hemen İnanmayın – Dilek İşcen Akışık
“En çok yaşamış olan, uzun yıllar yaşamış olan değil, yaşamın anlamını en fazla anlamış olan insandır.” Jean-Jacques Rousseau Montaigne’nin Denemeler’inden bir alıntı: “Ruhun büyüklüğü büyük yerlerde değil, gösterişsiz yerlerde çıkar ortaya. Onun için bizi içimize inerek yargılayanlar ünlü eylemlerimize pek önem vermezler, bunların aslında çamurlu ve batak bir dipten fışkırmış pırıltılı su birikintileri olduğunu görürler. […]
Oblomov’un Kanepesi – Hicret Birik
‘’Nereye gidersen git, bulacağın aydınlık, zihninin aydınlığı kadar olacaktır.’’ Cemil Meriç Varoluş macerasına başladığımızdan bu yana yönünü çoğu zaman kendimizin belirlemediği bir yolda bilinçsiz adımlarla yürümekteyiz. Bu düz ve tanıdık yolu, korkularımız engellediği için giremediğimiz nice bilinmez patikalara yeğ tutmaktayız. İçsel mekanımız birilerinin yargılarıyla belirlenmiştir. Buradan, yok oluş ve var oluş arasında çırpınan ruhumuzun […]
Cemal Süreya Üzerine Oğlumla Sohbetim – Yusuf Emre Aslan
Cemal Süreya Üzerine: -Baba gene bir şeyler okuyorsun. Henüz okuma yazma öğrenemediğim için bu durumu çok kıskanıyorum. -Sen henüz beş aylık bebeksin oğlum. Hem biliyorsun, ben sana anlatırım okuduklarımı. -Ben de zevkle dinlerim baba. Ne okuyorsun? -Cemal Süreya okuyorum oğlum. Edebiyatımızın yapıtaşlarından biri, desem yeridir Süreya için. Edebiyat denizinde bir balık olmaktan zevk alıyorsak onun […]
Gökyüzü Yalnızlığı – Tuğba Özgürler
Nasıl hüzün tutmaz yüreğin taş mısın? Bak deli rüzgarlar kırmış bahar dallarını deli deli sallanıyor çiçeksiz kuşsuz bir ağaç. Halbuki dalları yaprakları olmalıydı, hadi olmadı ilk baharda çiçek açmalıydı, o da olmadı güzün yosun tutmuş gövdesi kuzeyi göstermeli değilmiydi? Yönünü kaybetmiş bir ağaçtan ne istediniz! Bak göyüzüne ne kadar karanlık! Şimşeksi gürültünüzden yıldırdınız onu. Alkış […]
Özgür İnsan – Fırat Büyükcivelek
Kendinizi nasıl tanımlarsınız? İnançlarınız, görüşleriniz, sizi siz yaptığını düşündüğünüz değerler kavramlar neler? Aileniz, geçmişiniz sizin için ne kadar değerli? Doğduğunuz topraklar sizin için ne anlam ifade ediyor? 10 yıl önceye baktığınızda 10 yıl önceki siz ile şimdiki sizin dünya görüşleri ne kadar farklı? Bu yazıyı okumaya başlayan herkes bu sorulara birbirinden çok farklı cevaplar verecektir. […]
Son Yorumlar