FİKİR 6
Nasıl Seviyorsunuz? – Ali Eren Yıldız
Sevgi, sevmek, sevilmek… Hepimizin bu hayatta en çok ihtiyaç duyduğu olgular… Neden sevmek, sevilmek bu kadar önemli? Çünkü sevgi bizi hayata bağlayan can damarımızdır. Sevgi olmadan hiçbir şeyin anlamı ve tadı olmaz. Bir yudum sevgi için sırf bizi sevsinler diye çeşitli maskeler takıyoruz, hiç yapmak istemediğimiz bir şeyi sırf bizi sevmekten vazgeçmesinler diye yapıyoruz. Birçok insanın […]
Postmodern Yaşarken – Ahmet Faruk Keçeli
Bu yazıda modernizm, post-modernizm, küreselleşme ve kimlik kavramları birbirlerine etkileşimleri ölçüsünde ele alınacaktır. Yapmak istediğim kavramların tüm kullanışlarını vermek değildir. Amacım post-modern teriminin ortaya çıkardığı hissiyatı ve algılama biçimini bilimsel kullanım bağlamında ne kadar faydalı olduğunu ve Batı kültür coğrafyası dışında da ne kadar kullanışlı olabileceğini ortaya koymaktır. Elbette Doğu-Batı sorunsalını ele aldığımızda […]
Bizi Susmaya Nasıl Alıştırdılar – Funda Ergenekon
Günümüzde susmak, tepki vermemek, görmezden gelmek ne yazık ki, bir davranıştan çok bir kültür haline gelmiştir. Bu kültürün temel yapı taşı ise içimizde inşa edilen “korku”dur. Çevremizde ya da toplumda, olaylara veya durumlara karşı susma daha doğrusu genele uyma eğilimi sadece bizim ülkemizde değil, dünya üzerinde en sık görülen davranışlardan birisi haline gelmiştir. Bu yazıyı […]
Kırıntıların Peşinde (1) -Ahmet Faruk Keçeli
Sabah erkenden kalktım. Duşumu aldım. Ocak ayının birinci günü kahvaltımı yaptım, gazeteleri okudum. Saat 10:00 gibi evden ayrıldım. Randevum 10:30 gibiydi. Dolmuştan inip buluşacağım rıhtıma doğru sahilde yürüdüm. Ortalıkta fazla insan yoktu. Ne de olsa yılın ilk günü insanlar geç yatmış, uykunun keyfini çıkarıyorlardı. Bense her zamanki gibi bilgi kırıntılarının peşine düşmüştüm. İtalya’yı, Venedik’i, Mehmet […]
Akşama Doğru – Fuat Oskay
***** Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak Sular sarardı, yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. (Ahmet HAŞİM) ***** İnsan ömrü ile güneşin gün içindeki hâli ne kadar da benziyor birbirine, değil mi? Seher vakti gökyüzü, bir doğumu müjdelercesine rengârenk ışık […]
UFAK TEFEK YALANLAR-Kübra Kardan
Geçenlerde bir film izledim “Yalanın İcadı” diye ve bu film beni toplumsal ilişkiler konusunda düşünmeye yöneltti. Aslında kurduğumuz ilişkilerde ne çok filtreleme yaptığımızı fark ettim. Arkadaşlık ilişkilerimiz, iş ilişkileri, aile, vs. aslında küçük yalanlarla ayakta duruyor. Herkesin yalan söyleme yetisinin olmadığı bir dünya aslında büyük ihtimalle distopik bir dünya olurdu. Sürekli kavga ve kaos ortamı […]
Adalet Ağaoğlu ve “Ruh Üşümesi”: Yeni Bir Tarz Mı?- Ahmet Faruk Keçeli
İnsan bir başkasına dokunduğunda ruhu üşür mü? Dokunmak nasıl olur? Müzik gibi midir, bir lokantada içki içmek gibi midir? Kısacası nasıldır? Bu konular etrafında ikili ilişkilerin derinliklerine iniyor Adalet Ağaoğlu. Farklı bir yazım tarzı ile parça parça anlattığı hikâyelerle örüyor romanını. Bir ‘oda romanı’ denemesidir onunki. Farklı karakterlerle aynı konu üzerinde dokunuşları anlatıyor. Ancak Ruh […]
YENİ NORM-AL – Berrin Yelkenbiçer
Biliyorum ama yine de sözlüğe bakayım dedim. Türk Dil Derneği “normal” sözcüğünü “Kurala uyan, alışılagelene uyan, düzgüye uygun.” diye tanımlıyor. “Norm” da “Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durum, düzgü.” anlamına geliyor. Kendimi tutamayıp “düzgü”yü de araştırdım; “Yargılama ve değerlendirmenin kendisine göre yapıldığı ölçüt, uyulması gereken kural.” demekmiş. Hadi bakalım. İçine […]
Cam veya Can – Dilek İşcen Akışık
Bazı insanlar saygılıdırlar. Nerede, ne zaman, ne yapmaları, kimlerle, nasıl, ne kadar konuşmaları gerektiğini bilirler. Susmaları gereken zamanın da farkındadırlar. Laf olsun diye konuşmazlar, bazen hiç konuşmamayı da seçebilirler. Seviyeli ilişkiler kurmaya özen gösterirler. Böyleleri genellikle yol yordam denilen davranış inceliklerinin ayırdında olan, görgülü insanlardır. Peki, giyinmeyi kuşanmayı bilen, muhteşem sofralar kurabilen, kaliteli malları çok […]
Bir Köpeklik Mesafe-Özge Paksoy
Tıpkı bedenin aldığı fiziksel şiddete dayalı yaralar gibi ruh da duygusal şiddete dayalı mermi yaraları-kırıklar-yanıklar-kesikler-boğulma izleri ile yaralanır. Öyle ki an gelir ruh yaraları sonsuza açılır ve beden görünmez olur. Ve bazen söylenmeyen tek bir söz tüm zamanların en acı sözü olduğunda yeni ve derin bir kesikle sessiz bir çığlığa vurulur sabah. Bir bakarsın uyumadan […]
Rakıyla – Özgür Karakaya
“Uzo ruhu yükseltmektedir” Yunan atasözü Yerçekimli Karanfil Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O […]
SEN YÜREKLİ KADIN!-Mir Murat Demir
Sev, bir erkeği sev, samimice, içtenlikle sev, akıl süzgecinden geçirerek ama mutlak yüreğinle sev.Bırak kaşını gözünü, bıyığını bıyıksızlığını, ruhunda kendini gördüğün varsa onu da geç, ruhun da seni tamamlayacağı keşfet, tamamlayacağını kabul et, ötesi letafet.Ellerinden tut, tuttuğun ellerinden kalbine gidebiliyorsan, baktığın gözlerinden derinliklerine inebiliyorsan, iyi işte, sev, çok sev.Dünyayı değiştiremezsin, dünyayı değiştirecek erkek yok, ulaşamazsın. […]
“Beni Kör Kuyularda” Üzerine – Barış Gökce
Peki ya ne zaman kurtulacağız beynimizdeki aynalardan, ne zaman kurtulacağız bu içimizde ki ben duygusundan? “Dünyanın renkleri değişti onlar ilerledikçe, dünyanın sesleri, sessizlikleri değişti, şekilleri sonra, kapıları, kapılarından girip çıkanları değişti, gülenleri,ağlayanları,yürüyenleri değişti, ağaçları,çimenleri,yaprakları değişti,güzellikleri,çirkinlikleri değişti, hatta bütün bunlarla ve daha başka şeylerle birlikte mesafeleri, boşlukları ve bu mesafelerle bu boşluklarda gezinen kokuları da değişti.” […]
Son Yorumlar