Sayı 65 29
Meşya – Alihan Demir
Ortalık adeta yanıyordu. Güneş tepeye dikilmiş ve altında ne varsa kavuruyordu. Bozkır yaşlı analarımızın yüzü gibi parçalanmıştı, kuraklıkta. Bu uçsuz bucaksız bozkır altınımsı rengiyle parlıyordu. Bu parlayan ve yanan görüntünün inadına ilerde tepenin ardında küçücük bir mavilik vardı. Bu küçücük bir göldü. Gitgide kuruyan bataklığa dönüşen bir göldü küçülen gölün derinliği azaldıkça kirleniyor ve kötü […]
İçeri – Kerem Aydın
Ben buradaydım sen sonradan geldin. Yine de “hoş geldin” deseydin, “hoş bulduk” derdim. O kadar eskiydi ki söylediklerin, Yüzyıllardır anlatılan bir masal gibi anlattın durdun. Öyle güzel anlattın ki bana kendimi unutturdun. Ama ben de anlatırdım belki dinleseydin. Ben buradaydım sen sonradan geldin. Kim bilir neler anlatırdım sana “anlat” deseydin. Ben burada kaç kış geçirdim, […]
Bir Çift Kumru – Yüksel Akkuzugil
Emirali doğma büyüme Üsküplü bir göçmen çocuğuydu. Ailesinin küçük oğluydu. Ağabeyleri gayet baskın karakterliydi. Emirali ise daha duygusal, içli, merhametli ve sevgi dolu bir çocuktu. Ailesinin tüm üyeleri gibi ticaretle uğraşıyordu. Ama, daha çok yorgan dikip, satmayı seviyordu. Bir ağabeyi din ilimleri tahsili yapmış ve devlet dairesinde çalışmaya başlamıştı. Bir diğeri ise toptan ticaret ile […]
Şanssızlık Şans Bazen – Dilek İşcen Akışık
Parka doğru sakin sakin yürüyordu. Piyango bileti çekmenin ne zararı vardı ki… Kırkına gelmişti bile. Çabucak geçivermişti zaman… Üzülmemek elde miydi, amorti bile düşmemişti kısmetine. Yine de hayal şatolarından vazgeçmedi hiç. Onları yıllardır şiirlerindeki imgelerle inşa ediyordu. Böyle bir görüşme eskiden olsa heyecan verebilirdi. Kendisindeki farkı görmek hem hoşuna gitti hem de gitmedi. Köşeyi […]
Güller ve Kadınlar – Mehtap Sağocak
“Çiçeklerim vaaar! Güller, nergisler, karanfiller, laleler… Sevdiğinize çiçek alın sevindirin, gününüz de gönlünüz de şenlensin!” Tezgâhındaki renk renk çeşit çiçeklerini satmaya çalışan Nebahat’ın bu nağmeli çağrısı, yoldan gelip geçenlerin dikkatini çekiyor, bu sonbahar akşamında çiçeklerin görünümü ve kokusu insanları cezbediyordu. “Asma suratını, gül kardeşim gül! Bak son beş tane kutulu kırmızı gülüm kaldı. Kuru kuruya […]
Kendi Kendine Konuşan Sosyalist – Uğur Bayram
Sev, Boş olsun aldırma bakışların Varsın sıralı küfürler arasında Ettiğin güzel sözlerle, İnsan yığınlarının küf kokan Çürümüşlüğüyle Sev. Uğur BAYRAM (24.10.2019)
Havra Sokağı – Ruhsar Ünsal
60’lı 70’li yıllarda, Karşıyakalı olup da özel alışverişler için İzmir’e Kemeraltı’na inmek hem bir zorunluluk hem de keyifli bir gezintiydi.. Karşıyaka’da bulunmayan , Kemeraltı’nda vardı, vapurla karşıya geçer, saat kulesinden doğruca mahşeri kalabalığın içine dalardık.. Biz çocuklar için farklı anlamlar taşıyan bu eğlenceli gezinti annem için daha lezzetli yemekler, cuma akşamlarına özel mönüler demekti.. Oyuncakların, […]
Küçük Yüreğim – Nilüfer Uçar
bakma büyüdüğüme hâlâ rüyada sıçrayan bir serçeyim gök gürültüsüyle çatırdar kırlangıç yüreğim açık kalsın yürek kapın gireyim sıcak kuytusuna ısıtsın dilsiz ateşin, titrek ruhumu, anne . mektuplarımı saklar, aşklarımı gizler utangaç özlemlerimin ıslak tenini siler sırlarımı sarmalar, uçurumlara salardım düş deryasında yüzerdim sen bilmezdin, anne . dağınık odamı toplamanı fırtınaya bağlarken umarsız duruşuma kızardın […]
Senin Yazın – Şafak Yüca
Bugün köpürmedi deniz, yoksa sen miydin kıyıya vuran? Güneşte marsık gibi yandı çocuklar seni beklerken, limanı mesken tuttular. Hani çocukça gözyaşı döküyordun, yosunlar bitiyordu yanaklarında; çayını soğuk seviyordun, son lokmanı hep bırakıyordun; üşüyünce terliyordun, terleyince sırılsıklam; hani sırf bunun için sevilmek istiyordun. Hepsi birer alışkanlıktı, insan sevdiğine alışırdı. Bak, gördün mü, geceyi de kararttın. Aşk […]
Sessizlik – Hakan Yılmaz
kimliği tespit edilemeyen bir sessizlikten henüz bilinemeyen bir nedenle bir gece yarısında yolun ortasında uzunca durdu . kimliği belirlenemeyen bir karanlıktan henüz nereden gelip nereye gittiği tespit edilemeyen bir tır çıktı freni tutmadı kısaca ezdi . yolda kalan aradaki fark gün ağarırken temizlendi
Düz Adam Olmak – Derviş Bozkurt
Bir sabah ben ve işe yaramazlığım, tasımızı tarağımızı toplayıp yola çıktık. Tasımızı tarağımızı da kirli, derisi köseleye dönmüş, koyu yeşil valizimize doldurduk. Tekerleği olmayan, çekçeği bozuk, tek sağlam yerinin yanlarındaki tutma yerleri olan bir valizdi bu. Yolun yarısına kadar taşıdığımda, kollarımda eskisi kadar güç kalmadığını fark ettim. Diğer yarısını taşımak için işe yaramazlığıma teklifte bulunduysam […]
Sistemin Çarkları – Sabuha Akdemir
Çok müthiş zamanlardan geçiyoruz. Tarih sayfalarını karıştırırsak asırlara sığamayacak olayları son üç beş yılda yaşadık: savaşlar, kavgalar, yıkılan rejimler… Depremler, patlamalar, uçak kazaları, orman yangınları, felaketler, afetler… Sanki dünya telaşlı bir yıkılma sürecine girdi. Beklemeye, zamana yaymaya tahammülü yok bu yıkılışı. Acemi bir telaşla, olayların sırasını önemsemeden, rastgele; domino taşlarını devirir gibi (yenmeyi ya da […]
Bir Günlüğüne – Aziz Nayır
Bütün denizlerinden geçtim İstanbul sen de bir isyana düş bir günlüğüne . sokaklarında kağıt toplayan çıplak ayaklı binlerce çocuk düşünme ökselenir zaten yaşam dediğin yoksulun düşleri bile yoksul . bir piktogram olsam dayanmazdı yüreğim üşürken ağlayan çocuğun iç çekişi olurdum hayatın bin türlü emojisi var boş ver biz kırmızı kalplerle serinleyelim . bir polis şeridiyle […]
Son Yorumlar