E-DERGİ 9
Bunlar – Cihangir Boz
Gördükçe vahşeti ağlar gözlerim. İnsana görünümlü hayvan mı bunlar? Ne namus, ne vicdan, boşa ararım. İnsan eti yiyen yamyam mı bunlar? . Ne laneti kaldı ne kınaması, Adam mı belirsiz çöl yahudisi. Şerefsiz Avrupa, Amerikası. Vampir değil acep yılan mı bunlar? . Mezarım Küdüs’e kazasım gelir. Gördükçe vahşeti yazasım gelir. Canım bedenimden çıkasım gelir. Putlara […]
Kara Bulutun Gönlü Susamış – Şennur Öz
Utancın adeti Görünce yolcusunu Kenarında gelincik açmak . Avucuna diş kamaştıran sözcükler bıraktım Dudaklarının etinden kanayacak gün Toprağa teriyle düşen . Sakındığım iyiliğin irileşti gözleri Zaman geçtikçe neden büyüdü Dokunmayacaktım Yarasını kendi yalayacaktı kedi . Yanlış toprağa ekilen tohum Küt kaldı boyu posu beklediklerimin Hasada lüzum yok Kurtlar kuşlar yesin ömrümü . İçimin çekirdeği sevi […]
Aşk Çikolata ise Araya Fıstıklar Girebilir – Cemile Kurtaş
Şehre akşam inmeye başlayınca değişmeyen tek şey, caddelerin kendine has telaşı olsa gerek. Kim ne derse desin, ben bu sağa sola koşuşturan kalabalığın telaşını seviyorum. Bu sesler insana güven veriyor. Sırf bu yüzden işten, eve dönerken yolumu uzatıyorum. Bir de oldum olası ıssız, sessiz, sokaklardan ürküyorum. Bazen evime iki sokak kala etrafımı dalga dalga saran […]
Benim Günüm – Fikret Ülgen İrdelmen
Doğduğum günden beri bugüne hazırlanıyorum. Sonunda almış olduğum tüm eğitimleri değerlendirme fırsatım doğdu teşkilat için. Nasılda aklıma geldi şimdi ilk gün evden kaçmam. Sabahtan Sabri (Kod İsmi tabii ki) ile penceremin altına eski yatakları koymuştuk. Babam eve geldiğinde o yataklardan bahsedip kim bıraktı ise Allah cezalarını versin demişti. Gece atlamamı bekleyen Sabri ile yaptığımız planda […]
Sis – Barbaros İrdelmen
Geleceği beklerken İçten kahkahalarla Neşeli geçen günlerle Ne güzeldir yaşamak . Yarına eksiksiz planlarınla Umutların için gerekli Sabır ve zamana razı Dualarında yaratan . Mutlu ve mesut yaşarken Beklenmedik bir anda Sis basar yaşamına Yavaşlarsın ve durur zaman . Görünmez olur bir adım öten . Endişe ve korkuyla asılır yüzler Unutulur gülmek gülümsemek […]
Yüklük – Raziye Demiralay Celep
Akıp gidiyor günler siyah beyaz resimler hırçınlığında… Yılmaz Odabaşı Eski evimizin üst katında, annemlerin odasında kocaman kapakları olan, renginin camgöbeği olduğunu sonradan öğrendiğim, duvara gömülmüş, yer yer sırları dökülmüş yeşilimsi bir dolap vardı. Annem oraya ‘’yüklük’’ derdi. Evimize her yatılı misafir geldiğinde, yüklüğün kapı kadar büyük, ahşap kapakları gıcırdayarak açılır, içinden; döşek, yorgan, yastık, çarşaf […]
Bütün Zamanların – Ali Tacar
Ol dilime gelmeyen şol anlam Muştula serin yazların akıbetini Onu kaybettik de, söyle Kör vaktinde dehrin, katı suretler sun Ve beni, cismimden bölük pörçük Cümleler kurmadan, çatmadan o derin yalnızlığıma Kusan Alpacon şehrin ahalisi de bilsin ki Mezarlar türet, etimolojik ayan-ı sabiteler tefsir et Simurgu göster düşümde, ayıkken, ölmeden Zaten olsundu kaygıların hiçliği, bu olurdu […]
Marifet – Reyyan Daçe
Günler, yaşama telaşıyla geçip gidiyor. Küçücük hayatlarımıza büyük pencerelerden bakmaya vaktimiz yok. Sevdiklerimize ayıracak vaktimiz yok. Kendimize bile yok. Birbirimizden herhangi bir beklentimiz kalmadı. Sözde herkes birilerini seviyor, ama kimse kimseden bir şey bekleyemiyor. Ya ağzının payını almış çoktan, ya korkuyor ya da artık hiçbir şey hissetmiyor. Dümdüz yaşayıp gidiyoruz. Dümdüz yaşamak diye bir şey […]
Uyuyan Çocuk – Berhim Gültekin
Ansızın bir gece vaktinde Bir bebeğin ağlaması Bir annenin feryadı Kara geceyi daha da kararmıştı Ses, yürekleri yakıyordu Yardım etmek isteyenler bile Korkuyor, duruyor yürekleri yanıyordu Biz çocuktuk korkmuş, korkutulmuştuk İşte dedim ya çocuktuk Silah, feryat, çığlık Herhalde çocuk olmak buydu Sonra o çocuk uyudu Bir daha çocuk olmamak üzere
Şirinler – Özgür Karakaya
”Uzun yıllar önce, ormanın derinliklerinde küçük mavi yaratıkların yaşadığı, gizli bir köy vardı: onlar kendilerine şirinler derlerdi; sonraa(gerilimli bir ses tonuyla) korkunç büyücü gargamel vardı: o, kötüydü.(gargamel: aaaa!! Şirinlerden nefrett ediyorum!” derdi; kovalamaya başlarlardı; şirinler kütüğün içinden geçer Gargamel koşarken: sizi yakalıycam, yıllarca uğraşmam gerekse bile hepinizi ele geçiricem, gargamel kütüğe girer sıkışırdı kafası: sizi […]
Salçalı Ekmek – Cemil Şen
Traktör görevini yerine getirip dinlenmeye çekilirken, çalışma sırası bizdeydi. Gece karanlık olduğu için lüks dediğimiz piknik tüpüne takılan seyyar lambayı takıp köfünün üzerine koyduk. Gecenin üçü her yer kapkaranlık ve aklımızda tek soru saat ne zaman onbir buçuk olacak? Uykunun en tatlı yerinde sıcacık yatağını bırakıp gelmişsindir ve lüksün ışığı gece lambası gibi çağırır seni […]
Bayrağım – Cihangir Boz
23 Nisan’a Özel Al rengin hürriyet, akın nefesim. Ciğerime çeker, çeker gelirim. Uçmasın üstünde yegâne cisim Daralır yüreğim üzer gelirim. Rüzgar incitmesin atlas tenini. Düşmanlar görmesin gam kederini. İndirmeye kalkan hainlerini. Mezarını kazar, gömer gelirim. Tufanlar, bayrağım zarar görmesin. Etrafında lale sümbül yeşersin. Yeter ki bir mêlun kem gözle baksın. Tahtı sarayını yıkar gelirim. Seheri […]
Ne Az Ne Fazla – Özgür Polat
İyi ve kötünün ötesinde olmak Nietzsche’nin müziğini duymaya benzer; dans edersiniz ve size deli derler.. 🙂Havuzun musluklarını tamir ederken onu izlediğimden habersiz bir görevli vardı, öyle kendi ritminde ve huzurla çalışıyordu ki hayranlıkla işte O, dedim suç ve cezanın, ödül ile verginin dışında. Şu an, onu gördüğüm şu an, saf ve özgür.Tanımlardan öte olan şey, […]
Son Yorumlar