E-DERGİ 9
Doğum Haritası & Bilim mi?-Fal mı? – Fatoş Ürken
Doğum Haritası Nedir? Doğum haritası; dünyaya geldiğimiz, nefesimizi aldığımız o ilk anda, güneş sisteminde yer alan gezegen ve yıldızların, doğduğumuz yere göre gökyüzündeki konumlarını gösteren haritadır. Doğum haritası için; gökyüzünün, doğduğumuz anının çekilmiş fotoğrafıdır, diyebiliriz. Doğduğumuz gün, güneşin konumlandığı burç, güneş burcumuz olur. Halk arasında, “güneş burcum İkizler” diye değil de “İkizler burcuyum” şeklinde ifade […]
Gördüğüm Yerde Utanacağım – Muhittin Şimşek
Son zamanlarda ara ara evine kapanan, yalnızlığı seven ve yalnızlığını paylaşmayan insanlara hemen asosyal etiketi vurup geçiyorlar. Toplumumuzun en güçlü!!! özelliklerinden biridir etiketlemek. Anında adı çıkar insanın, kimseler ‘‘Yaptın mı?’’ diye sormaz bile. En üzücü olan durumda, doğruyu söylediğiniz halde bile ‘’Bak bana söyleyebilirsin, benden çıkmaz, aramızda kalacak, kimseye demem.’’ gibi kalıp cümlelerle kalbinizin ortasına […]
Nöbetçi Şiir – Ozan Sarı
Bizim çocuklar iple çekiyor hafta sonunu Yalandan da olsa, üç beş saatlik özgürlük her şeyleri. Geçen hafta Ulucanlar’a gittik, üç arkadaştık, üç fidandık. Üçümüz de Fırat’ın öte yanındandık. Deniz’lerin ağacını çıkışa koymuşlar Gören bir daha unutmasın diye. Tecrit koğuşlarını da gördük, kayıttan duyulan işkence çığlıkları eşliğinde! Bazı koğuşlar darağacından daha geniş değil Öyle ki, tecrittekinin […]
Meşya – Alihan Demir
Ortalık adeta yanıyordu. Güneş tepeye dikilmiş ve altında ne varsa kavuruyordu. Bozkır yaşlı analarımızın yüzü gibi parçalanmıştı, kuraklıkta. Bu uçsuz bucaksız bozkır altınımsı rengiyle parlıyordu. Bu parlayan ve yanan görüntünün inadına ilerde tepenin ardında küçücük bir mavilik vardı. Bu küçücük bir göldü. Gitgide kuruyan bataklığa dönüşen bir göldü küçülen gölün derinliği azaldıkça kirleniyor ve kötü […]
İçeri – Kerem Aydın
Ben buradaydım sen sonradan geldin. Yine de “hoş geldin” deseydin, “hoş bulduk” derdim. O kadar eskiydi ki söylediklerin, Yüzyıllardır anlatılan bir masal gibi anlattın durdun. Öyle güzel anlattın ki bana kendimi unutturdun. Ama ben de anlatırdım belki dinleseydin. Ben buradaydım sen sonradan geldin. Kim bilir neler anlatırdım sana “anlat” deseydin. Ben burada kaç kış geçirdim, […]
Bir Çift Kumru – Yüksel Akkuzugil
Emirali doğma büyüme Üsküplü bir göçmen çocuğuydu. Ailesinin küçük oğluydu. Ağabeyleri gayet baskın karakterliydi. Emirali ise daha duygusal, içli, merhametli ve sevgi dolu bir çocuktu. Ailesinin tüm üyeleri gibi ticaretle uğraşıyordu. Ama, daha çok yorgan dikip, satmayı seviyordu. Bir ağabeyi din ilimleri tahsili yapmış ve devlet dairesinde çalışmaya başlamıştı. Bir diğeri ise toptan ticaret ile […]
Şanssızlık Şans Bazen – Dilek İşcen Akışık
Parka doğru sakin sakin yürüyordu. Piyango bileti çekmenin ne zararı vardı ki… Kırkına gelmişti bile. Çabucak geçivermişti zaman… Üzülmemek elde miydi, amorti bile düşmemişti kısmetine. Yine de hayal şatolarından vazgeçmedi hiç. Onları yıllardır şiirlerindeki imgelerle inşa ediyordu. Böyle bir görüşme eskiden olsa heyecan verebilirdi. Kendisindeki farkı görmek hem hoşuna gitti hem de gitmedi. Köşeyi […]
Güller ve Kadınlar – Mehtap Sağocak
“Çiçeklerim vaaar! Güller, nergisler, karanfiller, laleler… Sevdiğinize çiçek alın sevindirin, gününüz de gönlünüz de şenlensin!” Tezgâhındaki renk renk çeşit çiçeklerini satmaya çalışan Nebahat’ın bu nağmeli çağrısı, yoldan gelip geçenlerin dikkatini çekiyor, bu sonbahar akşamında çiçeklerin görünümü ve kokusu insanları cezbediyordu. “Asma suratını, gül kardeşim gül! Bak son beş tane kutulu kırmızı gülüm kaldı. Kuru kuruya […]
Kendi Kendine Konuşan Sosyalist – Uğur Bayram
Sev, Boş olsun aldırma bakışların Varsın sıralı küfürler arasında Ettiğin güzel sözlerle, İnsan yığınlarının küf kokan Çürümüşlüğüyle Sev. Uğur BAYRAM (24.10.2019)
Havra Sokağı – Ruhsar Ünsal
60’lı 70’li yıllarda, Karşıyakalı olup da özel alışverişler için İzmir’e Kemeraltı’na inmek hem bir zorunluluk hem de keyifli bir gezintiydi.. Karşıyaka’da bulunmayan , Kemeraltı’nda vardı, vapurla karşıya geçer, saat kulesinden doğruca mahşeri kalabalığın içine dalardık.. Biz çocuklar için farklı anlamlar taşıyan bu eğlenceli gezinti annem için daha lezzetli yemekler, cuma akşamlarına özel mönüler demekti.. Oyuncakların, […]
Küçük Yüreğim – Nilüfer Uçar
bakma büyüdüğüme hâlâ rüyada sıçrayan bir serçeyim gök gürültüsüyle çatırdar kırlangıç yüreğim açık kalsın yürek kapın gireyim sıcak kuytusuna ısıtsın dilsiz ateşin, titrek ruhumu, anne . mektuplarımı saklar, aşklarımı gizler utangaç özlemlerimin ıslak tenini siler sırlarımı sarmalar, uçurumlara salardım düş deryasında yüzerdim sen bilmezdin, anne . dağınık odamı toplamanı fırtınaya bağlarken umarsız duruşuma kızardın […]
Senin Yazın – Şafak Yüca
Bugün köpürmedi deniz, yoksa sen miydin kıyıya vuran? Güneşte marsık gibi yandı çocuklar seni beklerken, limanı mesken tuttular. Hani çocukça gözyaşı döküyordun, yosunlar bitiyordu yanaklarında; çayını soğuk seviyordun, son lokmanı hep bırakıyordun; üşüyünce terliyordun, terleyince sırılsıklam; hani sırf bunun için sevilmek istiyordun. Hepsi birer alışkanlıktı, insan sevdiğine alışırdı. Bak, gördün mü, geceyi de kararttın. Aşk […]
Sessizlik – Hakan Yılmaz
kimliği tespit edilemeyen bir sessizlikten henüz bilinemeyen bir nedenle bir gece yarısında yolun ortasında uzunca durdu . kimliği belirlenemeyen bir karanlıktan henüz nereden gelip nereye gittiği tespit edilemeyen bir tır çıktı freni tutmadı kısaca ezdi . yolda kalan aradaki fark gün ağarırken temizlendi
Son Yorumlar