E-DERGİ 9
Seni Anlatabilsem Seni – Tuğba Ay
Seni, anlatabilsem seni Her doğan güneşe Karanlığı aydınlatan yıldızlara Perdenin arasından vuran ışığa Sobanın gürül gürül sesine Bir kürdan çöpüne Çocuklara Yılların ağırlığı yüzüne vurmuş teyzelere Seni, anlatabilsem seni Aldanışlara, sadakatsizliklere Yağmur damlalarına Akıp giden zamana Yokluğunu ağır gelen yokluğunu Hasretin yükünü dayasam duvarlara Gülüşünü anlatabilsem Yaşayabilsem seni Bir kağıt karasında Bir ağaç kavuğun da […]
Bir Kadının Günlüğü – Emel Bulut
Uyku uyanıklık arası dediğimiz saatlerimizde başlıyoruz günün maratonuna. Her sabah önünde beklediğimiz o durak, biri kovalıyormuş gibi tezgâhına koştuğumuz simitçi, iş yerinin birkaç adım ötesin de ayakta çayını içtiğimiz çay bahçesi, keşke dilleri olsa da konuşabilseler… Apar topar yenen bir öğle yemeği; oda en ekonomik menü hangisi ise. Üzerine bir bardak kahve içemeden biten mola. […]
Görünmeyen Şey – Ercan Varol
Bilirsin virüsler konuşamaz, ölüler de öyle Bu boş tabutlar ve mezarlar kimin için böyle Artan azalan rakamlar ve şifreli bir problem Maske muska ilim bilim ot çöp kavgası Nereden çıktı bu kostümler bu maskeli balo Şimdi kapıyı çek git bırak beni kendime . Kim anlatacak bana bu derin karmaşayı şimdi Türbedeki derviş dede gir rüyama […]
Gök Astarının Mavi Badanası – Mehmet Özgür Ersan
kızlar titrerlerdi heyecandan etek uçlarında telaşlı erken gelen bahar belki de ürpermiştim öyle görünce o sözleri o dilleri o şiirleri şimdi terk ediyorlar bir şehri güpegündüz sessizce karanfil sesli sıcaklığını bıraktı göçebe bulutlar turnalar peşinde gözlüyorum hatıralarla buğulanmış hislerim kaburgalarım da bıçak izleri acılara karışıyor anaların ağıtları meltem yelinden berrak burada çocukların gözleri bakıyor bana […]
Tombul Yanaklı Tramvay – Dilek İşcen Akışık
Kendimi yorgun ve yılgın hissettiğim bir tatil günü gökyüzü benim gibi canından bezmiş görünüyordu. Bulutlar karardıkça düşüncelerim zihnime daha hızlı çarpmaya başladı. O dimdik “Azim” yokuşunu arada nefesim kesilerek çıkmaya çabalarken kulak zarım patladı sanki. Hopladım, caddede siyah bir araba bir kadına çarpmak üzereyken anlaşılan kıl payı durmuştu. Kadın öyle korktu ki sesini çıkaracak hâli […]
Anmalı – Hatice Altunay
Anılası hayatlar anılarda şimdi Dudaklarımızın ucunda anmalık Ölüm yıldönümü sevdiklerimizin Geçmiş bunca güzel yaşamın tekrarı. Anların içine sığdıramadığınız İşler, güçler, sorumluluk Derken Bitivermiş her şey. Virgüllerin tükenmiş. Nokta olmuş Kısa cümle. Ölümden ötesi Yok işte! Anmalık kaldı elimizde.
Sevgimizin Üstünden Sene Geçti – Reşat Çoşkun
Yollarda büyüdüm. Kaç ölüm yüz çevirdi benden Kaç ölüme gelme dedim Gerçek değilsen… Okulun dağılış saatinin yaklaştığına kanaat getirdikten sonra perde gerisinden kızını bekleyeli neredeyse yarım olmuştu. Kızının naklini aldığı okuldaki ilk gününün nasıl geçtiğini merak edişi bu bekleyişte etkili olmuştu. Kızının, telaşlı adımlarla koşarcasına eve doğru yaklaşması, endişesinin artmasına sebep oldu. Kapıya doğru yöneldi. […]
Ayten ve Nurten – Josef Hasek Kılçıksız
O gün şehrin iki ayrı ucunda, aynı gün, kaderlerinin birbirinden çok farklı olması beklenen iki kız çocuğu doğdu. Ayten ve Nurten. Bebeğin biri ipek ve saten örtüler arasında, hayatın tüm bu curcunasından habersiz büyüdü. Diğeri ise lime lime paçavralara sarılı olarak yatıp, çöpten yemek toplarken ya da bedenini üç kuruşa şehrin magandalarına satarken, varlığıyla dert getirdiği […]
Jale Bebek – Ruhsar Ünsal
1966, İstanbul, dedemin evinde yaşıyoruz bir süredir, babam yaklaşık iki sene önce görevle gittiği Belçika’dan yeni döndü. O’na mektup yazabilmek için 5 yaşımda kendi kendime öğrendiğim okuma yazmanın ödülünü heyecanla bekliyorum, her mektupta yinelediğim “sarı saçlı mavi gözlü” oyuncak bebeğin valizden çıkacağı anı kaçırmamak için sessizce ortalıkta dolaşırken birden anneannem camlı bir bölmeyle ayrılan salondan […]
Kuzular Kurtlara – Berrin Yelkenbiçer
Hava yağmurlu değildi, hatta tek bir bulut bile yoktu. Güneş de gökyüzü ona kaldığı için iyice yayılmış, her tarafı ışığa boğmuştu. Otobüsün neredeyse kırk beş dakika gecikmesi yağmurdan olamayacağına göre sıcaktandı herhalde. Şoförlerin rehaveti de hem trafikteki diğer sürücülerin akışı ağırlaştırması, hem de nefes almayı güçleştiren ve insanın tenine yapışıp tüm gözeneklerine sızan rutubettendi. Nihayet […]
Agnostis 2 – Ece Kuru
‘’ Şu bir gerçek ki her insan diğerleri için derin bir sır ve gizemdir.’’ Omzundaki el buz gibiydi. Belki de o kadar soğuk değildi ama o algıda seçici davranıyordu. Belki tepesindeki güneş omzunu sıcacık yaptığı için ona dokunan bir el soğuk gelmişti. Arkasına dönmek istememişti. Kafasında yarattığı eli daha fazla yaşatmak istiyordu. O da öyle […]
Değmeden – Barbaros İrdelmen
Karşıdan gelen Yanımdan geçen Siperlik ve maskeli Tanışık olsak bile Tanıyamıyoruz birbirimizi . Sarılmadan Sevdiklerimi öpmeden Aklım torunlarımla Göremediğim çocuklarımda . Korku sardı dünyayı Şakası yok virüsün Kimse kimseye değmeden Uzak duruyor birbirinden . Bir gözüm tepemde dönen Uğursuz akbabada Bir gözüm Ötemde bekleyen Azrail’de… . Barbaros İrdelmen Tavşancıl, 09 12 2020, 15:28
Pellempüs – Halil Kaya
Bu öykü, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenler Arası “ANADOLU” konulu öykü yarışması ilçe birincisi olmuştur. Yorgundum, uykusuzdum umutsuzdum. On altı saat yolculuktan sonra o hasret kokan yatağıma uzanmış kalmışım. Annem eve gece ulaşacağımı bildiğinden önceden hazır tutmuş yatağımı. Uyumamış ben gelene kadar. Sigara dumanından sararmış tül perdenin arasından bir kedi sessizliği ile titreye titreye odama giren […]
Son Yorumlar