E-DERGİ 9
Yağmur – Emrullah Burgu
Bağrım bellenmiş toprak üstünde gezme telaşını saklar Var mı bulan? Eksiksiz saklanış yırtar kalabalığın ayak izini Telaş niyedir yavrum Bağrıma taş basamıyorum içimdeki toprağı yolum bilip Yol coğrafyamın göbeğine uzanır uzunca Yorulur kendine varamayan yollar: Her eşikte dinlenir ve kaldırımlar sığamaz yola Sen her evin kapısını açmaktasın Her evin eşiğinde yolları beklersin Bense mühürlenmiş sokaklar […]
Mona – Mesut Can Akçay
karışmasın hatıralarım ahlara diye her gece bozarım boğumunu yaralarımın . ve rüzgar götürmesin sana diye ufaladığım karanfil tozlarını öldürdüğüm benlerle örerim aramızı . dağladıkça içimin korunu özlem kahverengi umutlarla solurum adını vazgeçişin kıyısında mevsimin . sığmazsa eğer avuçlarından öpmüşlüğümün sığıntı ağıtları geceye affet beni affedemediğim için seni
Bir Rüya – Ayşen Beyza Lezgioğlu
Baban ölecek diyorum (içimden). Bu kadar gülme. Çünkü bir hafta önce mi neydi, rüyamda gördüm ben babanın öldüğünü. Bir ölünün ceketini tutuyordu sonra giyiyordu onu. Üstüne tam oturuyordu hatta kolları, omuzları… Terziye gerek bile yok diyordum ben de rüyada (içimden). Ama sen bilmiyorsun çünkü ben sana hiç söylemedim bu rüyayı gördüğümü. Üzülme diye, üzülürsün diye […]
Bekleyiş – Filiz Ertürk
Uzundu gece. Beklemek… aynı şeyi, kaçıncı defalığının usanmışlığı ve farklı uzay/zamanların katmanlarında duygu arsızlığına yenik! İlk defa ya da tek defa olsa kendiliğindenliğin üretebileceği bağlamın zenginliğinden yoksun ve tekrarların özensizliğinde hiçleşmiş beklenen. Beklemek artık umarsız, yenik, başka türlü ne yapılabileceğini bilmezliğe gönderilen paslar misali. İnsanlar gibi, mekanlar gibi, hissedişler de yaşlanabilir. Bir durumun kendi bağlamından […]
Siyah Bir Kediyim – Galip Uçar
Siyah bir kedininAltın rengi gözlerinden baktım şehreÖylesine bir tefekkürÖylesine bir merakDoğasında olmayışın garipliğindeKonforlu bir huzurNarsist hissiyatlarGüvenli alanlarBir yandan mideme düşmanBir yandan keyfime yoldaşYumakların rüyasındaTüyümden karasını düşünmedimİnsan eli değdikçe kirlenen tenimiHer defasındaBir kedi edasıylaEn kuytu köşelerine dek temizledimGeceleri hep sevdimGündüz şekerlemelerini deNe kadar söylenilse deBir kendimi bildimYönlendirilmedimYönlendirtmedimAsi ruhumu aheste adımlara böldümBen kendimi bildim bileliKapkara bir kediydim
İlk Evlilik Yıl Dönümü ve Muazzam Bir Gece – Emre Uzun
Nefes alıp verebildiği her bir güne çeşitli anlamlar yükleyebilen, yeni bir günün sabahına gözlerini açabildiği için defalarca kez şükreden; her bir gününü sanki hayatının son günüymüşçesine doyasıya yaşamaya çalışan biri değilim. Hayatımın hiçbir döneminde böyle birisi olamadım. Olamayacağım da. Ama bugün…Başka bir gün bugün…Öylesine şahane…Öylesine kıymetli… Oya’yla evliliğimizin ilk yıl dönümü bugün. Her şey harikulade […]
Tanrılarla Cumartesi Günü Dans Edilir – Emir Sürme
Tanrılarla cumartesi günü dans edilir Nedenini sorma Kaynağını bilmediğin keyfin kaçmasın İlk Afrodit ile dans edilir Kafanı gömersin boynuna Ensesi ile kulak bitimi arasına İyice içine çekmen tavsiye edilir Ardından diğer tanrılarla dans edilmelidir Ama Afrodit’i bırakamazsın Kendinden koparırsın Kendinden de koparırsın Atarsın yerlere Gitmez Bir şekilde Diğer tanrılardan birinin elinden tutup Belini kavradın diyelim […]
Kapı – Gülçin Ahıska
Bir meleğin yeryüzündeki yansıması İki kanatlı kapı Paslı bir demir kilit Açar tüm hatıraları Yosun kokusuna Yankılanır martı seslerinde Sevgiliye aç ruhun sızlanışları . Ömrü boyunca kıyamda durur kapı İbadet edercesine Bir içe açılır Bir dışa kapanır Selam verircesine . Bir medeniyetin ruhudur Tokmaklarındaki vuruşlar O motifler ki Şaha kalkmış bir at Yeleleri rüzgârla barışık […]
İlk Görüşte – Emre Anılmış
Ankara’dan İstanbul’a geleli üç gün olmuştu. Lise arkadaşım Ferdi, beni karşılayarak evinde misafir ediyordu. İş görüşmesi için geldiğim bu şehirde biraz daha burada kalmamın benim açımdan daha iyi olacağı fikrine kapıldım. Bilen bilir; malumunuz Ankara’da deniz yok, herkes İstanbul’a gıpta ile bakar. İstanbul’un o meşhur boğazında bir tur atabilme hevesiyle memleketimden kopup buralara kadar geldim. […]
Müjgan – Yahya Ateş
Aşka lanet diyeni Yalnızlık ile terbiye eder Allah. Ben sana hiç lanet okumadım Müjgan. Sana bu şiiri özlemin izin gününde yazıyorum. İnsanın ilk yaratılışından olsa gerek Balçık gözlerin halen gömleğimde Hiç kurumadı Müjgan. Adımlarının arkasında bıraktığın güneşle ısınıyorum halen. İsmini dualara sığdıramıyorum. Özlem desem “İnşallah” Veda desem “Amin” Arada bir üşüyen ellerin çıkıyor Paltomun cebinden […]
Kardeşlerime – Uğur Bayram
Oturdum meyhaneye Birkaç çeşit meze, önce su, soğuk olmalı Hemen peşine rakı kadehin üstünde iki parmak boşluk, Üç kadeh doldurdum atadan deden kalma usulle. Biri benim biri emim oğlu Doğan için diğeri Rıfat abime. Kanla birbirine bağlanmış biz üç akraba, defalarca içtik yan yana. Yoklar, Anılarımın iki insanı canımdan iki parça, Her kadehten birer yudum, […]
Kurucu Hasan – Hüseyin Kılıç
Eminönü’nden bindim vapura, elimde iki simit. Martılarla konuşa konuşa Üsküdar’a geçtim. Kendi kendime konuştuğumu söylesem deli dersiniz diye böyle dedim, aslında martılara simit ata ata ve kendi kendime konuşa konuşa bitirdim yolu. İndim vapurdan, önce biraz Salacağa doğru yürüdüm, yine martılar, araya karışan kargalar, balıkçılar, istanbulsuz İstanbullular… Sonra kırdım direksiyonu Fatih’in mahkemesine, oradan da ara […]
Öpüşmek – Özgür Karakaya
“Öpüşmek tuzlu su içmeye benzer: içtikçe daha da çok susarsınız”. ~ Çin Atasözü GÖRE.. Gözlerimiz birbirine göre Ellerimiz, dudaklarımız Ve aşk bize göredir. Gece tam aşka göre Rüzgar geceye göre Ve yağmur rüzgara göredir. Öpüşmelerimiz yağmura göre Odamız öpüşlerimize göre Ve dünya odamıza göredir. Ve biz dünyaya göreyiz Şiir : ATAOL BEHRAMOĞLU Öpüşmek 7 […]
Son Yorumlar