Ey insanlar!
Yokluk olsun,
Açlık olsun,
Veya bir dilim ekmek için
Verilen mühim kavga
Bilmem ki sizi benden iyi kim anlar?
Ey insanlar!
Düş kırıklığı ardına saklanmış
Büyük gövdeli kalpazanlar.
Acılardan ari
Kardeşliğe hasret
Yılmışlıktan yılmayanlar,
Ey insanlar!
Bir damla umut için
Hayatını satanlar.
Ey insanlar!
Ne şaşılası ama ne güzeldir,
Sabah uçurum kenarlarında açan çiçek
Ve sevdiğine düşlersin en gerçek
Mağluptur acılar buluşmalara
Kimseye fark ettirmeden, kaçak göçek
Ey insanlar!
O çok kıymetli aşklar artık yaşanmıyor
Sevdalar artık günübirlik
Gülüşmeler sahte
İnanılası gibi değildir,
Hiçlik katıyor herkes anısına.
Ve kimse ortak olmuyor
Bir diğerinin acısına.
Kimsesizler kimsesizliğini bilmeden yaşıyor,
Yarınlar yokmuşçasına.
Ey insanlar!
Düşünebildiğinizin yarısı konuşun.
Bağırabildiğinizin hepsi bağırın.
Mesela,
Ne kötü hiç bilmeden yaşamak,
Ve hiç yaşamadan ölmek, söyle!
Aynı ırmağa giren kişilerin üzerinden
Hep farklı sular akar ya öyle.
Ey insanlar!
Herakleitos’u hiç tanımamak,
Hayatta her şeyin sürekli bir akışa tabi olduğunu bilmemek midir?
Veya ünlü bir filozof edasıyla şiir yazmak,
Şiir yazabilmek midir?
Ey insanlar!
Yokluk önce gelir,
Herakleitos şöyle dursun,
Her akli denge meselesi bile
Ekmek yiyebilmektir…
Burhan Toptaş
16.04.2020
Bir cevap yazın