Size bir hayat yazsam, yiten ömrünüzü geri verebilir miyim.. şimdi o ana gitsem sizi çeken
kara çarşaflı foto yerine geçsem, kenarları tırtıklı sarı kağıda düşmeden suretiniz, sadece
üçünüzü değil, linç zamanını da dondurabilsem.. ya da tutsam ellerinizden zamanınızdan
öteye çekebilsem.. tek derdiniz yoksulluğunuz olan bir diyara taşıyabilsem..kağıda donan
suretlerinizden üç sokak geride bir iç kahvede varlığınıza pusu kuran onca kimliği,
durdurabilir miyim şu kara kutudaki ışık patlamasıyla..
Çocuk Ani’yi çığırından çıkmış erkek şiddetiyle harabeye dönüşmeden önceki anda
kucaklayıp zaman sıçrayışıyla kaçırabilir miyim…
Yurdundan kovulmuş bir soyun yer arayışında yorgun düşmüş babanın son ümidiyken siyah
beyaz bir leke gibi kalabilmek; hiç incitmeden, sızlayan kemiklerini acıtmadan, kolundaki
asa misali destek verip, az sonra kaba saba kendini bilmez bir kalabalığın nefretiyle ezilecek
başını sarıp sarmalayıp o anın öncesinden şimdinin ötesine yol gösterebilir miyim..
Babasız kimsesizliğinle geçen ilk gençliğinle baba-koca’ya kattığın bir kız çocuğuyla hep peşi
sıra gelen seni hürmetle az sonra taşlarla ezilecek ellerinden tutup donma anından hemen önce
ardıma katıp getirebilir miyim o diyardan bu diyara..
Tüm sözcüklerimi yığsam, ustalardan en güzel hikayeleri çalsam, şairlerin dizelerini merhem
etsem, tüm dilleri harmanlasam binbir gün binbir gece masalları yazsam size başka bir hayat
verebilir miyim..
Suçlar yüklesem yorgun omuzlarınıza mahkeme salonlarına taşısam, deliller bulsam
kurtarsam savunmalarla.. yaşatabilir miyim sizi o duran anın ötesinde..
Talihli serüvenlere katsam dolaştırsam macera macera..
Bir inşa romanına yerleştirsem; geldiğiniz yerlerden başlayıp yolunuzu, arayışınızı,
buluşunuzun süreçlerini yazsam, pencere önü yaşlandırsam hatırlayışla sonlandırsam..
‘Polisiye’ye hiç konu etmesem asla katil kim diye düşündürmesem..
yaşatabilir miyim sizi o duran anın ötesinde..
Kızı büyütsem bir trende yolculasam şehirlerin en güzeline bir parkın bankına oturtsam
kucağında en sevdiğim romanla yasmin kokularıyla buselesem mümkün olur mu o
çerçevelenmiş anın ötesinin imhası…
Hangi hikayeleme o duran anın öncesini çözebilir, sonrasını değiştirebilir..
Hangi zamana aktarsam yüzlerinizdeki korku silinir.. Benim şimdime getirsem!
ah benim zamanım da tekinsiz!
güvercin ürkekliğindeki adımlarımızı vuruyorlar
cesetlerimizi sokak ortasında bırakıp
mürekkepten korktuklarından
ak kağıtları kana buluyorlar ahparig..
Fotoğraf – Zeynep Doğan
Son Yorumlar
- DUYGU TAYLAN-UFUKTA BİR ÜLKESİN için Mehmet BONCUKOĞLU
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
En Çok Okunanlar
Son Yorumlar
- DUYGU TAYLAN-UFUKTA BİR ÜLKESİN için Mehmet BONCUKOĞLU
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Songül
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Suzan Tokmak
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Ceren
- SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM) için Latife
Bir cevap yazın