yılan gömleğine sarınan muhterem gece
hacmini vicdanına sığdıran ayazın ağzında
çenesi düşük kösele ayakkabıyla
gece ayak sürür
adsız sokakta üryan delikanlı edasıyla
kar da üşür aşıklar sokağında
sürgün yemiş gecenin lacivert gözlerinde
yatıya kalır deli yürek bir sevda
kim demiş geceler uysal tutar kaygının elini
çekip giden acının nefesinde
kral sanır kendini şahsına münhasır her ürperti
giz’dir sesine yalnız aşıkların gece düşleri
ey hatırına övgü yazılan ömür
bırak ürkek gecenin şahbaz çocuğunu
unut…………………………
unut sonsuzluğun dar geçidini
bekle
alacasında şafak yazan sabahın ışık selamını
Bir cevap yazın