Dövüş horozu..Güreş devesi..Güreş danası…Dövüş köpeği..
Bir türlü anlam veremediğim organizasyonlarda kullanilan masum hayvanlar.. İnsanlar mutlu olacak diye ölümüne dövüştürülen/güreştirilen ağzı var dili yok zavallı hayvanlar..Başarılı olunca hediyelere boğulan, yenilince genellikle kasabın yolunu tutan veya sokağa bırakılan günahsız hayvanlar..
Bu hayvanların sahiplerinin psikolojilerini merak ederim her zaman. Nasıl bir vahşettir, beslediği hayvanın kan revan içinde kalmasını izlemek? Nasil bir mutluluktur rakibini öldüresiye hırpalayan hayvanın sahibi olmak? Bana hiç insanî görünmüyor.
Bir arkadaşımın eşi dövüş horozu besler, satar ve dövüştürürdü. İyi de para kazanıyordu sanırım. İlgisi sadece horozlar olduğu için hiçbir sosyal olayla ilgilenmez, hiçbir toplumsal etkinlikte de bulunmazdı. Kitap okuma, sinema-tiyatro-konser gibi sanatsal olaylardan hiç söz etmiyorum bile. Müze mi? Sanat galerisi mi?Konferanslar, paneller? Onlar da ne? Dövüşen horozları var, yetmez mi?
Bir öğrencime konuk olmuştum kısa bir süre önce. Bol süt veren inekleri, köy yumurtasının en güzellerini yumurtlayan tavukları, cins cins horozları var.. Bir de …Ayrı bir yerde özel bakımla besledikleri dövüş danaları… Biraz konuştuk.
Yılın belli zamanlarında farklı bölgelerde dana güreşi organizasyonları yapılırmış. Güreşen her dananın birer adı olurmuş mutlaka. Kazanan danaya para ödülleri verilirmiş. İşin en ilginç yanı da neymiş biliyor musunuz? Bu organizasyonlar asıl erkeklerin alem yapmaları için düzenlenirmiş. Traktör ve kamyon kasalarına masalar kurulur, mangalda etler, sucuklar pişer, peynir, kavun, karpuz dilimlenir. Rakılar, biralar açılır. Hem yemek yenir, hem güreş veya dövüş her neyse izlenir, bol bol kadeh kaldırılır, ağıza alınmadık küfürler de cabası …
Bize neler oluyor? Sadece benim ülkemde değil ki..Ayni vahşet İspanya’da da yaşanıyor. Üstelik hayvan hayvanla da değil. Hayvan insanla dövüşüyor. Burada işteş fiil uygun olmadı sanırım. Dövüş karşılıklı yapılırsa işteştir. Oysa İspanya’da, kızgın boğalar insana saldırtılıyor. İnsanın tek yapacağı zekâsını kullanıp yakalanmamak. Yakalandığı zaman boğanın boynuzlarında can veriyor. Ne büyük bir vahşettir bu? En üzücü olanı da izleyenlerin bu organizasyonlardan keyif alması.
Üzülüyorum. Çok üzülüyorum. Parmağımız kesilse nasil canımız yandığını düşünebilsek bu kadar acımasız olamazdık bence. O hayvanların da bir canı olduğunu hatırlayıp empati yapabilseydik keşke..
Sahi “hayvansever” olduğunu iddia eden kişi ve dernekler nerededir? Ne iş yaparlar? Göstermelik birkaç yürüyüş, pankart açma.. Elde var sıfır. Bu konuda önlemler alınması, yasalar çıkarılması için yürüsek.. Vicdanı olan herkese bu sözlerim. Gelin bu eğlencelerin vahşete dönüşmesine engel olalım, hep beraber.. Hayvanlara eziyettir bizim eğlence sandığımız.. Yazıktır… Günahtır.. Birileri eğlenecek, birileri para kazanacak diye…
Yapmayın lütfen.
Lütfen engel olun..
Bir cevap yazın