
Ayça Hanım fotoğraf albümüne bakıp eski günleri yâd ediyordu. İlk fotoğraf Melis’in bebekliğiydi. Ne kadar da tatlı ve güzel görünüyordu. Minicik bedenine giydirilmiş kırmızı tulumu ile sevimli pozlar vermişti. İkinci sayfadaki fotoğraflar da yine Melis’indi. Ailenin tek çocuğu olduğu için değerli ve kıymetliydi onun her anı. Bu yüzden çekilmişti bu kadar fotoğrafı. Annesinin onun bu fotoğraflarına bakarken gözleri dolmuştu. Çünkü Melis şu an onlarla değildi. Annesi bu duruma o kadar üzülüyordu ki her dakika onu özlüyor gece gözüne uyku girmiyordu.
Melis ise halinden oldukça memnundu. Annesine göre hayırsız, bahtsız bir kızdı. Ama o kendi kendinin geleceğini kurtardığını, hayatını güzelleştirdiğini düşünüyordu. Yaptığı şey tabii ki kabul edilebilecek bir olay değildi. Evlenmişti ve Türkiye’de kalmak istemiyordu. Bu gayet normaldi. Ancak sorun Almanya’ya gitme şekliydi. Yasal yollardan değildi. Annesi de buna üzülüyordu zaten. Fotoğraflara bakarken kocasına “Melis’im şu an yanımda olsa ne güzel vakit geçirirdik.” dedi.
Melis’in babası Melis’e çok sinirliydi. Onun bu hevesini kabullenemiyor, dizimizin dibinde oturacaktı işte diye söyleniyordu. Karısı her ondan bahsettiğinde kalkıp gidiyor onunla ilgili bir şey duymak istemiyordu.
Melis ise anne babası bunları konuşurken Almanya’nın çok sevimli bir kentinde, evinin yanındaki kafede arkadaşlarıylaydı, kahve içiyordu. Halinden de gayet memnundu.
“Şu an Türkiye’de olsaydık büyük ihtimalle annemlerle o küçücük, 1+1 evde kıt kanaat geçinmeye çalışıyorduk.”
Böylesi çok daha iyi ve kaliteliydi. Kocası hemen iş bulmuştu. Kendisi de çalışıyordu hafta sonu tatilleri vardı. Ailesinin durumuna da hiç üzülmüyordu. Zamanında babasının annesini İstanbullu bir kadınla aldatıp gitmesi ve o kadının babasını dolandırmasıyla varlarını yoklarını kaybetmeleri daha sonra babasının eve geri dönmesi Melis’in içindeki baba sevgisini öldürmüştü.
Canından çok sevdiği kocasıyla, ailesinden uzak çok güzel bir yaşama sahipti.
Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi olarak öyküsü için Hacı Sabancı Anadolu Lisesi Yaratıcı Yazarlık Kulübü Öğrencilerinden 9F Sınıfı Dilara GÜLDEN‘e teşekkür ederiz.
Bir cevap yazın