Vakit Bodrum’a gitmiş yasaklı bir yaz gününde
Su harfleri içiyor kumlarda veda lekesi
Bardak terliyor masada can veren çam ağacının katmanlarında
.
Eğilip bacağıyla barışmış yükselen kırmızı etek
Masanın altında kedi çölü geçirmiş sırtına
Ağzında yanık bir imla hatası
Memelerinden güneşi emiyor tenha iki göz
.
Karşımda orman güz bekçisi, dalları nehir
Yüzüm bir dağ zirvesi, korkusu ıslanmak
Hele temize çekeyim kuşları
Rüyamdan çıkacak bulutlar
.
Gökkuşağı karşılamıyor benzimdeki renksizliği
Hangi Tanrının bakışını saklıyor deniz
Seviyorum sahillerin kimsesizliğini
.
Şehrin yabancısı serçeler sevgi yuvası
Kanatlarından ay ışığı şarkılar geçiyor
Oysa ben kimsesiz evlerin duvarıyım
Bir cevap yazın