“Büyümek güzel değil. Geçen her gün, her dakika aklım ve kalbim bütün hayal kırıklığıyla şahit oluyor buna. Gördüklerim, duyduklarım ve yaşadıklarım… Oysa çocukken ne kadar da güzeldi her şey. Tek endişemiz terli terli su içmemekti;salıncak sırasını kaçırmamaktı ya da apartmana giren bir kedinin yavrularına gizlice süt verme savaşıydı ruhun tüm saflığıyla. Oysa en çok büyüynce ihtiyaç duyuyor insan o saflığa, o şefkate, o hoşgörüye, o duru sevgiye. Neden büyüdükçe savruluyoruz bir yerlere, ötekileşiyoruz ve kendi kabuğumuzda o kabuk kırılmasın diye direterek yaşamaya çalışıyoruz? Bizler değil miydik acaba neyin nesidir diye düşünmeden aynı salçalı ekmeği paylaşan, aynı sek sek oyununda taş kaydıran, aynı sokakta diz kanatan? Peki, şimdi neden hiç çocuk olmamış gibi kötüyüz?”
Bir cevap yazın