“Yaşam bir tiyatro sahnesi ve insanlar da bu sahne de oynayan birer oyuncu.” diyen Shakespeare ne kadar da haklı…
Kurgu dünyasında olduğu gibi gerçek yaşamda da birçok karakter var. Çevremize baktığımız da farklı kişilik özelliklerine sahip insanlarla karşılaşmıyor muyuz? Ya da hepimiz aynı özelliklere mi sahibiz? Kimi sadece mantığıyla; kimi ise duygularıyla, hisleriyle hareket ediyor. Her ikisini de kullanarak hareket eden var mıdır acaba? Yüksek sesle hayır dediğinizi duyar gibiyim.
İnsan karmaşık bir ruhtur. Hangi hareketi ne için yaptığını ya da hangi sözü ne amaçla söylediğini bilemezsin, anlayamazsın… Çünkü davranışlarımıza ve sözlerimize yön veren özümüzdür, yani bana göre kişiliğimizdir. Karamsar bir insan mutlu olabilir mi ya da özünde, zihninde, kalbinde kötülük besleyen birini mutlu etmek kolay mıdır? Mutluluğa ulaşmak için bir adım atmaz ki… Zihni ve kalbi bugün ne yapsam ya da ne söylesem de karşımdakileri de mutsuzluğuma ortak etsem diye planlar yapmakla meşguldür. Ya da yaptığı işten zevk alan birinin hayallerini yıkmakla meşguldür. Oysa bu şekilde insanları etkilemeye gerek yok. İnsanlar özlerinde mutlu ve huzurlu olmak ister… Kimi küçük bir sahil kasabasında huzuru bulurken; kimi de daha önce adını dahi duymadığı küçücük bir köy de mutluluğa ulaşmış olabilir…
Hayattan keyif almak; insanların değerleriyle, zevkleriyle ve en önemlisi hayata bakış açısıyla ilgilidir. Mutluluğa ulaşmak için kendi içinize bakmanız yeterli. Başkalarının tavsiyelerine ya da önerilerine ihtiyacınız yok ki… Kendi içinde huzurlu ve mutluysan çevrene de bu huzuru ve mutluluğu yansıtırsın… Kısacası kişiliğiniz ne kadar renkliyse hayattan o kadar zevk alırsın…
Bir cevap yazın