Hanımeli çiçeğini çok seviyorum. Bisikletimi sevdiğimi söylememe gerek yok tabi.
Ve tabi tüm bunların ötesinde doya doya, tutku ile yaşamayı seviyorum…
Sait Faik “Hişt Hişt” öyküsünün sonunda bu duyguya dair şöyle yazmış.
Nereden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten… Gelsin de nereden gelirse gelsin!…
Bir «hişt hişt» sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları…
Bazen hanımelinden, bazen iğde ağaçlarından, bazen kuşlardan duyuyorum “hişt hişt” diyorlar.
İşte o zamanlara sımsıkı sarılıp “yaşadığımı” hissediyorum..
11 Mayıs’ta ölüm yıl dönümü olan Sait Faik’e minnetle…
Bir cevap yazın