Hayat dediğimiz şey bizim için bir kulluk meydanı. Hani yiğit er meydanında belli olur derler ya, işte hakiki kul da bizim adına hayat dediğimiz zaman diliminde belli olur. Çünkü ancak o zaman ortaya çıkar imtihan dünyasını idrak edebilen ve bu sayede hakiki kulluk yapma mertebesine erişenler. Ancak o zaman anlaşılır gerçekten kulluk yapmanın nasıl bir mana taşıdığını yüreğinde yaşayabilenler. Hak ile batıl olanı ayırdedebilecek yaşa geldiğimiz andan itibaren başımıza gelen olaylara verdiğimiz tepkilerdir bizi değerli kılan ya da değersizlik deryasında boğacak olan. Çünkü Allah katında üstünlük takva iledir ve karşılaştığın hadiselere karşı tutumundur senin takvanın boyutu. Zaten sır da buradadır. Buradan kaynaklanır “Lütfun da hoş kahrın da” diyenin kazanması. O yüzden eğer kulum diyorsan, tüm alemleri yaratan Allah’a kul olduğun hissiyatını yüreğinde taşıyorsan çizgin hep bu olmalı.
Ayağına diken batsa isyan eden kullardan olma arkadaş. Gel, sen de bu ilahi mesaja kulak ver ve hayatını buna göre kurgula. Ancak o zaman varabilirsin hakiki kulluk dergahına. Ancak o zaman kavuşturabilirsin gönlünü inşiraha.
“İnşirah”. Ne güzel bir kelimedir. Ferahlık anlamını taşır lisan-ı dilde. Ancak yüreklere dokunuşu bir başkadır. Şöyle dolu dolu söylediğin anda bile kelimenin anlamı en tesirli haliyle giriverir kalbine. Nefes alırsın o anda, rahatlarsın ve dünya dertlerine boşuna üzüldüğünün farkına varırsın. Allah’a kul olmak demek “inşirah” demektir arkadaş. Gel sen de hem hal dilinle hem sözünle hem de tüm benliğinle söyle bu sözü. Kul olmanın ve inşiraha ermenin enfes ikliminde sen de bir tohum ek toprağa. Göreceksin çok ama çok yakında çiçekler filizlenecek ve sen daha çok yaklaşacaksın takvaya, daha çok yaklaşacaksın Allah’a.
Bir cevap yazın