sessizlik deryasında çırpınıyor
kendini geçmişinde yitirmiş can…
derin pişmanlıklara batıp çıkıyor
sonra şiir olup yüzüyor zaman…
.
güz çığlığıyla anlam buluyor kış
döküyor gözyaşını masalında ağaç…
periler sarkıyor dallardan, ıslanmış
dilek ağacında dua ediyor sarkaç…
.
her gün gidilen aynılar yoludur ölüm
farklı şeyleri solumak ister nefes…
sıradanlıklar taşıdığın cana zulüm
insan isterse ancak açılır bu kafes…
.
yuvasını yitirmiş bir kuş uçar göğe
konar maviye sevdalanmış yıldızlara…
pusuya yatmış avcı, saklanır günlere
kovalar düşleri takvim yapraklarında…
.
geldi ikinci evini alan sokak kedisi
sormadan kuruldu kralın tahtına…
kırk dalkavukla izledi kendi filmini
son verdi sessiz şairin krallığına…
küsuratsız pi
Bir cevap yazın