O gece son kez birlikte baktık yıldızlara
Gözü Akdenizde bir dağ yamacından
Ellerimizde kına göğsümüzde tedirginlik kokusu
Sardunya diktik mis kokulu çocuk düşlerine
Yasakların ektiği acıları biçtik yüreklerimizde
Kırlangıcın göç türküsüne şahit tuttuk bulutları
Nefeslerimiz dokundu birbirine ateşlendi bedenler
Hilesizdi sevdiğim kadına son öpüşüm
Gözlerimizin önünden gümüş parlaklığında
Bir kurşun geçiyor vuracağı yeri bilen
Ten kokulu gece yırtılıyor bir kurşun geçiyor
Her yer yedi altmış beş deliğinden sızan yıldız
Sabahla yitiyor tenin canla kaynaşması
Defne kokuları peşinde mümkünsüz vuslat
Elllerimizde soluk çiçeklerle ayrılık saatleri
Artık bizi bekleyen gecenin huysuz kızıdır sabah
Bir cevap yazın