Seni izliyorum kanlı dolunay gecesinde.
Yüzünün satırlarını hatırlıyorum.
Bana bin asır tanıdık gelen, bin asır el olan gözlerini.
Dudaklarını öpüyorum dolunayın gölgesinde.
Bana hep kilitli olan kalbini hissediyorum,
Yüreğimin en kuytu köşesinde.
İstiyorum seni,
Yüzünün köşesindeki boşluğu,
Yabancı gözlerini,
Ruhumu kanatan sözlerini,
Arzu fısıldayan ellerini,
Hiç bilmediğim boynunun kokusunu.
Seni daha çok istiyorum her dolunay gecesi.
Dolunay ufuğun karanlığında belirdiğinde,
Gökyüzünün perdesini arala.
Kalbinin çekmecesine bir milim dahi
Yaklaştırmadığın beni ilk kez hatırla.
Sadece o geceliğine o kilidi kır,
Bana da bir fotoğraflık yer ayır kalbinden.
O gece sadece dolunayda buluşacağız haberimiz olmadan.
İzliyor olacağım seni.
O gece sana dokunacağım tüm varlığımla.
Dolunay, şahitlik edecek
Mesafelerin arasından birbirimize dokunduğumuza.
Sonra sen her şeyi silip atacaksın.
Hiç dokunmamış,
Hiç sevmemiş gibi.
Bense bedenime işlediğin yaralarımla,
Bir ömür bekleyeceğim
Kanlı dolunay gecesinde.
Bir cevap yazın