Utancın adeti
Görünce yolcusunu
Kenarında gelincik açmak
.
Avucuna diş kamaştıran sözcükler bıraktım
Dudaklarının etinden kanayacak gün
Toprağa teriyle düşen
.
Sakındığım iyiliğin irileşti gözleri
Zaman geçtikçe neden büyüdü
Dokunmayacaktım
Yarasını kendi yalayacaktı kedi
.
Yanlış toprağa ekilen tohum
Küt kaldı boyu posu beklediklerimin
Hasada lüzum yok
Kurtlar kuşlar yesin ömrümü
.
İçimin çekirdeği sevi
Oyuk gözleriyle heykelleri adamların
Yok bakışlarıyla ezildim
Tadım zehir tuzum yara
.
Hazır rüzgar
Erbanede sallanan zil
Asılı duvarda
Ateşini karıştıran isyan.
Bir cevap yazın