
Gecenin bir vakti sokağın ortasına bırakılmış başı boş bir çanta. İçinde en fazla ne olabilir ki. Ya bütün dünyanın geleceğiyle oynayacak bir bilgi varsa. Tabi bunu benim açıklamam pek de mantıklı olmaz. En başa dönecek olursak adım çok önemli değil. 17 yaşında bir kızım. Kimsenin takmadığı, kimsenin umurunda olmayan sıradan bir kız. Dershaneden çıkıp eve giderken yerde kocaman lacivert bir çanta gördüm. Tabi hava da karanlık pek belli olmuyor. Aslında başkası olsa görüp gider. Ama ben biraz deliyim. Her ne kadar öyle görünmesem de böyle eğlenceleri severim. Çantayı biraz kurcaladıktan sonra en küçük gözde on belki de on beş mektup buldum. Bazılarının üstünde küçük yazılar bazılarının üstünde ise semboller vardı. Alıp eve götürmeye karar verdim çantayı. Omzuma taktığım gibi koşmaya başladım. Eve geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Aslında neden koştuğumu bilmiyorum ama sanki arkamdan biri gelip çantayı çalacak gibi bir hissiyat vardı. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mektupları önüme koyup sırayla okumaya başladım. Bazıları Türkçe yazılmış bazıları ise bilmediğim sembollerle doluydu. Aslında Türkçe olanlarda pek bir şey yoktu. Aşk mektuplarıydı. Sadece bazı saçma kısımlar vardı. Aşk mektubu yazarken aralara neden saçma cümleler eklersin ki. Ama çok takmayıp okumaya devam ettim. Asıl amacım sembolleri çözmekti. Aldım bilgisayarımı önüme araştırmaya başladım. İnternette pek bir şey yoktu. Sadece bir kaç sembolü çözebilmiştim. Onlar da diğerleri olmadan bir şey ifade etmiyordu. Birkaç saat bunlarla ilgilendikten sonra uyuyakalmışım. Sabah alarmın sesine uyandım. Her yerim tutulmuştu. Gece ne yaptığımı bile hatırlamıyordum. Birkaç dakika düşündükten sonra mektuplar aklıma geldi. Ama yanımda değillerdi. Nasıl olabilirdi ki böyle bir şey. Eğer uyuyakaldıysam mektupların da benimle birlikte burada durması gerekirdi.
Ama aksine bütün evi aramama rağmen yoklardı. Gece eve hırsız girse bile çala çala mektupları mı çalardı? Çok saçma. Evde içim rahat hissetmediği için dışarı çıkmaya karar verdim. Dışarıda yağmur yağıyordu ama bu benim hiç umurumda değildi. Bulduğum ilk şeyi giyip kendimi dışarı attım. Boş boş yere bakarak yürüyordum ta ki birinden omuz yiyene kadar adam suratıma bile bakmadan “Her bulduğun çantayı alıp eve götürme, bir dahaki sefere iyi şeyler olmayabilir.” dedi ve gitti.
Nasıl yani? Bunu bilen biri mi vardı. Belki de birileri.
Bundan ne çıkarmam gerekiyordu.
Senin haberin var mı?