Uzun ve büyük surlar boyunca
Ufuklarca deniz
Ve sesiz bir yürüyüşteyiz.
Zincirlerini kırmış köleler gelir yanımıza
Kızıl kuleye kadar uzanır elleri
Tepeden, surların üzerinden.
Alabildiğine mavidir bu şehir
Kaçsan uçurum
Uçurumun sonu deniz
Denizle diner mi bu derin kederimiz.
Oturur surlarına alemi seyrederiz
çiçeği koynunda tutanlar bilir
Bu yol derindir
Uçurumlar saklar duldalarında
Maviye bulanan bulutlar
sizinle akıp gidecek pas tutan yıllar.
Ufuklarca deniz
Ve sesiz bir yürüyüşteyiz
Kızıl kuleye kadar uzanır ellerimiz
Kızıl kuleye kadar
Kızıl kuleye kadar bizim esaretimiz…
(Biz ki sevdanıza düşmüş yolcularız)
Bir cevap yazın