Vurdu yine hüznümün ense köküne
güzel bir tokad-ı osmanî
yandı siddetiyle yanılışlığın
üşüyen elleri
İndi yeryüzüne köşeli bir gülümsemenin
buruşukluğu
sardı dört bir yanı sessiz bir sis
uzun uzun baktı parmakları kafasında
dolasan o donuk ve sönük mimikli hayali kahraman
Daldı telaşına akşamın, eve dönüşlerin
ayak seslerine ve bir de kızıllıgına Haşim’in
bir de uğultusu beynimin
bir de parmaklarımın kıskançlığı
bir de risk almış kuşların pişmanlığı
ha bir de hiçlik üzerine kallafi cümleler…
Bir cevap yazın