Gece Yarısı:
Parmaklıklar sessizliği hapseder,
Çığlıklar boğulur karanlığın derinliklerinde.
Sevecenlik ve esin terk eder bu bedeni,
Korkular ve kötü düşler ele geçirir ruhu.
Yanıp Kül Olmak:
Konuşmalar beklenir ondan,
Saçlarında tuz denizden kalma,
Tırnaklarında hala dalgaların izi.
Altında mavi bir anlık sevinç,
Sessizlikte kaçırılmış bir öpüş.
Müzik ve Sessizlik:
Başlar müzik, uzaklarda bir yerlerde,
Yatakta yalnızlık hüküm sürüyor.
Bedenler boşlukta parçalanmış,
Soğumuş duygular yatağın soğukluğunda.
Kabartma Yazısı:
Ellerimizle kabartma yazısı artık müzik yok,
Yağmurun sesini dinle her damlanın sesini say.
Ilık huzurla balkonumuzda çiçekler arasında,
Bir cigara yak, dumanları savursun gökyüzüne.
Dönen Anahtar:
Dönen anahtar bozsa da sessizliği,
Göğsümde kalbim taşır aklım değil.
Bir gece ayakta durmanın acısı,
Yorgunluktan ağırlaşmış beden.
Paslı Menteşeler:
Dayanırız duvara, menteşeleri düşmüş,
Paslı çiviler tutunur karanlığa.
Nasıl söyleyeceğim sana ayın kendi külleri altında,
Boğulduğunu koyu bir yalnızlığa mahkumdurlar.
Uzak Sevgililer:
Şimdi uzak sevgililer,
Kül ve boğulmadan bahsetmiştim sana.
Yüreğini açmıştın o gün,
Şimdi hor görsen de,
Yaşamın Teklifleri:
Yaşam daha fazlasını sunar kabul et,
Küçümsesen de bildiklerimi ve senin katlanamadıklarını.
Gecenin soğuğunu hissediyorum,
Gözlerim okuyabilir içindeki şeyleri sen söylemesen de.
İnce Ağrı:
İnce bir ağrı batar dizlerime,
Bin parçasına dokunacak korkarım.
Umut ederim ki günlerce susuyorum,
Senin susman gibi.
Dağınık Saçlar:
Saçlarımın dağınıklığını hoş gör,
Şimdi otursun, düşlesin.
Saçlarım hala dağınık,
Tırnaklarım uzun, parmak uçlarımı sürdüm
bu gece bütün acılara,
Geçmişe korkulara.
Zor Dayanışma:
Katlanmam kolay olmayacak,
Korkuyorum o kapı yasak bana.
Yalnız ama kendi kendimle yaşarım,
Bu kadarmış mutluluk derim.
Görmek İstemediğin Ben:
Görmek istemediğin beni,
Görmek zorundayım oysa aynada.
Gözlerinden çıkıp giden bütün
Yüzler gibi o yüzde bıraktı beni.
Mehmet Özgür Ersan
Bir cevap yazın