Uyuşan ellerimi,
Koyacak yer bulamazken,
Yazmam istenmişti kaderimi Martta.
ve soğuktu…
ve bazen çok sıcak..
Mart hep böyle,
ikilemde bırakırdı ya bizi
Gözlerimiz kapanırken
Bir anda açılacak..
yüreğimdeki
yara bu boşluk,
derinleşirdi hep martta
ve dipsiz bir kuyuya düşerdim her adımda
kimseye anlatılmaz acıları
oturur da marta anlatırdım sonra
ne kışı,ne yazı istemezken
gömülmek isterdim
Mart’ın on dokuzunda
sırtıma yüklediğim yaşam ayrıntılarını,bi kenara bırakıp,
Hasret’i dinleyip,
Çırılçıplak ve kefensiz düşmek isterdim,
cemre misali bahar toprağına…
27 Mart – İstanbul
Bir cevap yazın